Av taksimini pay etmede edebe riayet etmediği için aslanın kurdu cezalandırması
O yüce aslan; iki ayrı baş olmaması için kurdun başını kopardı!
Ey koca kurt, madem ki padişahın huzurunda kendini ölü saymadın, cezanı gör. İşte “Fentekamnâ minhüm” (Biz onlardan intikam aldık) (Araf 136) sırrı budur.
Aslan, sonra yüzünü tilkiye dönüp: “Hadi bunları yememiz için pay et” dedi.
Tilki secde edip dedi ki: “Bu semiz öküz, ey emin padişah kuşluk yemeğin olsun.
O keçiden de sen kudretli şaha gün ortasında yemesi için bir yahni olur.
Tavşan da lütuf ve kerem sahibi padişahın akşam yemeğidir.” Aslan tilkiye dedi ki “Tilki sen adaleti parlattın, apaydın bir hale getirdin. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin?
Ey koca tilki, bunu nereden öğrendin?” Tilki cevap verdi: “Ey koca cihanın padişahı, kurdun başına gelenlerden!”
Bunun üzerine aslan; “Madem ki sen bizim aşkımıza kendini bağladın, üçü de senin olsun, üçünü de al git!
Ey tilki, madem ki baştan aşağı ben oldun; sen, ben olduktan sonra ben seni nasıl incitirim?
Ben de seninim ve bütün avlarım da senindir; ayağını yedinci kat göğe bas ve yüksel!
Alçak kurdun (başına gelenden) ibret aldığın için, artık sen tilki değil benim has aslanımsın” dedi.
Akıllı kişiler (veya milletler) onlardır ki dostlarının (veya diğer milletlerin kaçınılması mümkün olan belaları umursamayıp belaların içine düşerek felaketlere uğrayıp yok olmalarından) ibret alır.
O zaman tilki (içinden) “Aslan, bana bunu kurttan sonra teklif etti” diye yüzlerce şükürde bulundu.
“Eğer daha evvel bunları taksim et diye bana teklif etseydi, onun elinden kim kurtarabilirdi?”
Şu halde Allah’a şükürler olsun ki, bizi daha önce helâk olarlardan sonra dünyaya getirdi.
Bu suretle Hakk’ın, geçmiş zamanlarda gelip geçen kavimleri nasıl helak ettiğini duyduk.
Nihayet, o önce gelip geçen kurtların halini duyup da tilki gibi kendimizi koruyabiliriz.
İşte Allah’ın o hak Peygamber’i, o sözü doğru Peygamber, bize bu yüzden “Allah’ın merhametine mazhar olan Ümmet” adını taktı.
Ey ulular! O kurtların kemiklerini, tüylerini apaçık görün de bu halden ibret alın.
Akıllı kişiler, bu varlık hırsını, bu kibir ve gururu terk eder; çünkü Firavun’un halini hatıra getirir.
Eğer ululanmayı bırakmaz, ibret almazsa onun azgınlığından (dolayı düştüğü felakettn aklını kullanan) başkaları ibret alır.
KONUNUN KISA AÇIKLAMASI
Kur’an-ı Kerim’in dört ayrı suresinde Allah kullarına gönderdiği elçileri dinlemeyen azmışları, niçin ve nasıl cezalandırdığını bildirir. “Fentekammâ minhüm: Onlardan öc aldık” buyurur.
Kurdun başına gelenler Allah’ın varlığı ve birliği karşısında, kendi irade ve isteğiyle nefsinden geçememiş ve nefsine hakim olamamış hep “ben” diyerek adaletten ayrılıp Allah’ın hükümlerini hiçe sayarak ikilikten kurtulamamış “Firavun” ve kurt tabiatlı insanlar için bir iyarettir.
Tilkinin durumu ise hadisler önünde tecrübe görmüş ve kendilerine ilâhi akıldan hisse verilmiş kişileri ve toplumları temsil eder.
Kâinatta her şey, her renk, her hayal, Allah’a dönecek olduktan sonra, aklın yapacağı iş bu ilâhi birliği elde etmek, onun yolunda sapmadan yürümektir.
Bir kimse ki edebi, edepsizlerden öğrenir, birlikte yaşadığı kimselerin kaçıp kurtulabilecekleri belalara, felaketlere düşmelerinden ders alırsa ve o felakete uğrayan kişiler gibi davranmazsa işte o kişi akıllıdır.
Ey bu fani dünyaya nice gelip geçmişlerden sonra gönderilen bütün aziz insanlar, dünyaya gelişinizdeki talihten haberdar olun!
Evvel gelen ve evvel giden kavimleri ve insanları düşünün başlarından geçen felaketlerden ve musibetlerden ders alın!
Şimdi sen tutacağın yolla ya başkalarından ibret alıp doğru yolu seçeceksin, yahut doğru yoldan sapacaksın, bu sefer de senden sonra gelenler için “İBRETLİK” olacaksın.
O halde bizler ibretlik olmayalım, ibret alarak ilel ebed büyük bir millet olarak barış, huzur ve mutluluk içinde birbirimize kenetlenerek yaşayalım.
“Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için”
Hazreti Mevlânâ
Mesnevi
3102-3123 beyitler