Yaşanan hayat
Öyle veya böyle her ne kadar yaş ortalaması yükseliyor olsada, insan hayatı çok kısa bir dönemi kapsıyor. Gelişmekte, ilerlemekde, büyümekte olan ülkemizde, dolayısıyla insanlar çeşitli sorunlarıda bire, bir yaşamak zorunda kalıyorlar hayatın içinde.
Önemli olan kısa tanımı yapılan yaşanan hayatın, insanlığa devlete, millete hayırlı, faydalı olan biçimde geçmesidir. Yaşanmasıdır.
Açık tanımla millet’e dolayısıyla çevreye, aileye, üretime, yatırıma, hizmete, eğitime, ekonomiye dönük, etki alanı içine giren toplumsal konularda, üzerine düşen görevleri vatandaşın yapmasıdır. Toplumsal sorumluluk taşımasıdır. Onunda ötesinde liyakat sahibi, istikrarlı hayat yaşıyan güzel ahlaklı insan olmasıdır.
Hızla sona doğru giden hayatın çeşitli meyvelerini, ürünlerini, hizmetlerini topluma hayırlı, faydalı biçimde sunmasıdır.
Nereden geldik köşe yazımızı konusuna? Ayışığı köşe yazarımız, değerli düşünür, şair arkadaşımız Galip Leblebicioğlunun, “Maneviyatta Gevşeme var” başlıklı şiirinden. Hayatı tüm cepheleriyle dolu, dolu yaşayan, birikimlerini, düşünür olma sorumluluğuyla, akıl süzgecinden geçiren Galip Leblebicioğlu, özet ders alınması gereken konuları, ustaca şiir diliyle topluma başarılı biçimde sunuyor. Anlamlı ve güzel anlatıyor.
Okuduğumuzda tarafların ders alması gereken, hayatın içinde yaşanan olayların şiirli anlatımından gerekli dersleri alıyorsunuz. “Aynen MANEVİYATTA GEVŞEME VAR” şiirinde olduğu gibi.
Toplumun istikrar sağlayamadığı, ölçü tutturamadığı, dolayısıyla eleman yetişmemesinden, istikrarsızlıkdan, fiyat dengesizliğinden, tartışmalardan bir türlü başını alamadığı bilinen sanat hizmetlerinde, yapanla-yaptıran arasındaki kopuklukları, mükemmel gerçek biçimde anlatıyor Galip Leblebicioğlu bu şiirinde.
Şiiri birlikte okuyalım. Galip Leblebicioğluna Allah uzun ömürler, sağlık, mutluluk versin dualarımızla hayırla anarak yazımızı noktayalım.
MANEVİYATTA GEVŞEME VAR
Ne çırak var, ne usta mesleğiyle ilgili. / Sorarsan herkes usta, herkes bilgili, / İş yaptıracaksan, anlatazsın derdini, / İçinden gelmez öğrenemez işin fennini. / Söyle dersin; işin nedir, bedeli tutarı. / Zor der işçiliği, ister başından yukarı / Öncesinden yapılacak malzemenin ayarı / Bir masraf çıkarır ki, başkasıdan apayrı / İşi kolay, yükü hafif, parası bol olsun / İşsizlik, durgunluktan şikayet var, lâf olsun / Çalışmağa gerek yok, havadan gelir olsun. / Bu zamanda hep hırs, hep maddiyat, önce çıkar / Alınteri az, maneviyatta gevşeme var.