Üzücü ve acı
Gazetemiz Türkelinin iftiralarla, ilgililerin yanıltılması sonucu, 27 Temmuz 2016 tarihinde, KHK ile kapatılmasının üzücü ve acı olan sonucunun yıldönümünü yaşadık.
Nasılda çabuk geçmiş bir yıl? Bizler için çok üzücü, acı, yorucu ve yıbratıcı olan kapatma kararı yıldönümü münasabetiyle arkadaşlar, özel hazırlıkla yayın yapmak istediler. Biz kesinlikle istemedik. Türkeli’nin 66 yıllık sürekli hiç lekesiz yayın hayat’ı gerçekleri görmeye yeterdi.
Türkeli devletine, milletine, hukuk’a, demokrasiye saygılı bir yapının insanları ve yayın organıydı. Önce devlet, millet diyorduk. Değerler adına bir bedel ödememiz, yanlışlıklada olsa onu saygıyla karşılamak, bedeline katlanmak bizim özümüzde vardı.
Nitekim onun gereğini yaptık. Hukuk-i haklarımızı kullandık. Sabrettik. Mağdur masaları, dosyalar, araştırmalar bizi haklı çıkardı. Devletimizin hak’kı-hukuk’u ön planda tuttuğunu gösterdi. Yanlışdan dönüldü. 16 Ocak 2017’de yeniden Türkelinin yayın hayatı başladı.
Türkeli’nin yaşadığı olaylar FETÖ cephesinde kuruların yanında yaşlarında yandığının yanılmalar, yanıltmalar, yanlışlar yaşandığının üzücü ve acı açık bir örneğidir.
Gazetemizin, çalışanlarının FETÖ ile hiçbir ilişkisi olmamıştır. Olamazda. 17-25 Aralık 2013 öncesi ve sonrası FETÖ’cülerle çatışmalarımızın, karşı duruşlarımızın en gerçekçi şahidi, gazetemiz Türkelinin o günlere ait haberleridir, yorumlarıdır, çıkan yazılarıdır. Tüm FETÖ’cülerin yüce Rabbimiz binlerce defa belasını versin...
Tüm yazılı belgelere rağmen iftiralarla uygulanan sonuç bir süre içinde olsa bize üzücü ve acı bir süreci yaşatmıştır.
Günümüze gelindiğinde FETÖ’nün ele başısı olan hain, iblis, dış güçlerin maşasını lanetmeye dün olduğu gibi bu günde devam ediyoruz. Cenab Hak’kın yardımıyla demokrasiye bağlı, askerimizle, polisimizle, halkımızla, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliğiyle, ülkemiz, devletimiz rejimimiz uçurumun kenarından dönmüştür.
Yeri gelmişken hemen yazalım. FETÖ elebaşları bunca Allah rızası için cemeatçi tanımı almış masum insanın iş’ini aşı’nı kaybettirdiler. Ocaklarının sönmesine sebep oldular. Topluma Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kırılmaları, acıları yaşattılar.
Kuruların yanında yanan yaşlarında uğradıkları zararların zaman içinde giderileceğine, yaraların sarılacağına inanıyoruz. Devletimizin bu yöndeki çalışmalarının kısa sürede olumlu sonuçlar vermesinide içtenlikle diliyoruz.
Yüce rabbimiz bir daha milletimize 15 Temmuz benzeri acı günleri yaşatmasın dileklerimizle birlikte üzücü ve acı başlıklı yazımızı noktalıyoruz.