Gücünü sürdüremez
Gazetede savunma sanayiinde elde ettiği başarılar haber yapılmış. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanımızın AB üyelerine seslenişi “Devletimize, paramızla silah vermiyorsunuz. Aynı silahları teröristler sizden rahatlıkla alıyor. Nerede dürüstlük adalet” sorusu acı ama gerçek.
Dış orjinli özellikle alımında dayatmalar yapılan, zorluklar çıkartılan savunma sanayi teknolojik ürünlerinin nasıl? yerlilerinin başarılı biçimde yapıldığı anlatılıyor uzun, uzun haberde.
Örnek: İnsansız hava savunma araçları İHA ve benzerleri gibi. Geçtiğimiz yıl yüzbinler dolardan, 1.5 milyar dolara çıkmış savunma sanayinin ürettiği, dış ülkelere sattığı silah rakamı. Tanklar, tüfekler, füzeler, radar sistemleri sıralamada yerini alıyor. Genelde gelişmekte olan ülkelerin, ülkemizin ürünlerini tercih ettiği görülüyor.
400 projeden oluşan 35 milyar dolarlık, portföye sahib olduğumuz beyanıda göğüs kabartıyor. Nereden nerelere gelmişiz? Demekki hedefe yönelmek, çok çalışmak, sahib olunan gücü iyi kullanmak başarıyıda beraberinde getiriyor.
Güç denince adil, vicdan sahibi, güzel ahlaklı olmak başta geliyor. Karşı tarafıda düşünmenin, el’e almanın ekonomik, sosyal şartlarını iyi değerlendirmenin sonuç’u olarak karşımıza çıkıyor.
Cihazı, ürünü satan şirket, devlet her kimse, tam kullandığı faydalandığı dönem, alıcıya parasıyla iş’in püf noktasını oluşturan yedek parçayı, mühimmatı vermiyor. Dolaylı yolları gösteriyor, tuzak kuruyorsunuz.
ABD’nin, İsrail üzerinde Türkiye’ye silah satışı yapması, yedek parça temini yeri olarak İsrail’i göstermesi, zorluklar çıkartması, müşkilat yaşatması gerçeği gibi.
Konu: güçlü olduğunuz iddiasıyla, adaletli olamadığımız, haksızlıkları, ard düşünceleri insafsızca uyguladığınız sürece, güc’ünüzün mutlak belli zaman sonrası azalacağı, güç kaybına uğrayacağınız gerçeğini, saşmaz sonucunu karşımıza çıkarıyor.
ABD benzeri gelişmiş ülkeler çıkarlarını korumak, güçlendirmek istiyorlarsa adaleti, düşmanlık yaptıkları gerçeğini göz ardı etmemeleri gerekir. Binlerce yıllık Dünya tarihi yazdıklarımızın örnekleriyle doludur. Hiç bir devlet, millet adaletsizlikle, zulümle, haksızlıkla, sömürüyle gücünü sürdüremez, ilâhi adalet mutlak bir gün tecelli eder.