Gönül alma
Gönül kalple beyin arasında manevi bağlarla oluşan insanı, insani değerleri taşıyan, yönlendiren, öğreten, eğiten müthiş bir güçtür.
İnsanı insan yapan, iman, Kur’an, insan sevgisini kazandıran, ihsan, irfan, şevkat, merhamet, hamiyet sahibi yapan da gönüldür. Pırıl, pırıl örnek manevi, maddi hayatın meyvelerini üreten, ürettiren, tatlandıran, geliştiren de gönüldür. Kişide oluşan uyuşturucudan, en mükemmel, en mutlu insan yaşam tarzlarının mimarı da gönüldür.
Bizim kişisel tanımlarımızla geldiğimiz sonuç da, özetini atalarımızdan alıyoruz; “İnsanı vezir eden de, rezil eden de kendi gönlüdür” Onun için güzel, iyi, mutlu, hamiyetli insan gibi yaşamak istiyorsak, gönlümüzü oluşturan değerlere gelişmelere çok iyi sahip çıkmamız gerekir.
Sonra da onu besleyen ürünlerinin mükemmelliğini sağlayan ortamın güçlenmesine tüm duyguları, düşünceleri seferber etmek, o sihirli güce, gönüle sahiplenmek yakışır insan oğluna.
Yazımızın başında yazdık duyguları, düşünceleri yönlendiren gönülün, insanda uyandırdığı olumlu gelişmelerle iç, içe yaşamamız gerektiğini. Çevremizde var olan günümüzde yaşadığımız olumlu gelişmeleri de gönülle özdeşleştirerek konularla noktalayalım istiyoruz yazımızı.
Ülkemizin PKK ve uzantılarıyla Suriye’de tüm gücüyle yaptığı savaştan, duygusal olarak etkilenmemek, fiilen katılamıyor olsanız da hiç mümkün değil. Çünkü! Gönüllerimiz haksızlıklar, hukuksuzluklar bilsen, tüm insanlar ırklar, kavimler, milletler mutluluk içinde yaşasın istiyor.
Örnek-1: Sandıklı’da Huzurevinde yaşayan emeklimiz, emekli maaşıyla özenerek bezenerek sıcak tutacak cinste yün çoraplar, kaşkollar alarak Afrin’de çarpışan Mehmetçiklerimize gönderiyor.
Örnek-2: Hatay’da bir kısım ev hanımı dolmalar, tatlılar yaparak, poğaçalar açarak Afrin’deki Mehmetçiklerimize ikram etti, devamda ediyor.
Örnek-3: Emekli Erol Yılmaz 2 aylık emekli maaşını, destek amaçlı Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfına bağışlıyor.
Örnek-4: Afyon’un gururu Yeşil Yaprak çamaşırlarının sahibi, genç ve başarılı işadamlarımızdan Yunus Arpaözü, özel imalatları olan termal fanilalardan 3 bin adedini Mehmetçik üşümesin diye Afrin’e ulaştırıyor.
Örnek-5’le noktalayalım. Bu örnek ayrı bir özellik, gönül alma güzelliği taşıyor. Köşe yazarımız Orhan Durak, konuyu gündeme getirdi. Üzücü bir olay ama, bir o derece yazılmasında fayda gördüğümüz bir olay.
Kaleye çıkan Manavgatlı Gazlıgöl’de sömestrden faydalanarak termalde kalan Hüseyin Rüzgar eşi ve çocukları ile birlikte Cumartesi günü kaleye çıkarlar. Çıkarlar ama bin pişman olurlar. Kaledeki ipsiz, sapsız takımından rahatsız olurlar. Hemen inişe geçerler. Fakat serseri guruhu bu defa arkalarından attıkları taşla misafir Hüseyin’in başında ciddi bir yaralanmaya sebep olurlar.
Çevrenin yardımıyla Hüseyin Beyi, Orhan Durak’ın kliniğine getirirler. Sonra da, hastaneye sevk edilir. Sonuç Hüseyin Beyden her ne kadar Orhan Durak hepimiz adına özür dilese de. Hüseyin bey haklı olarak bir daha Afyon’a gelmeye tövbe eder.
Konudan Orhan Durak’ın yazısı sonucu bilgi sahibi olan Başkan Çoban’ın davranışı gönülleri fetih ediyor. Manavgatlı Hüseyin bey’i telefonla arayan Başkan Çoban, Hüseyin Bey’den özür diliyor. Onu özel Afyon’a misafir olarak davet ediyor. Sözde alıyor. Ne güzel, ne kadar anlamlı bir gönül alma. Olay her ne kadar olumsuzluk gündeme getiriliyor olsada yanlışın düzeltilmesi, gönül almanın güzel örneğinede şahit oluyoruz. Ayrıca ilgililere kaleye çıkanların güvenliğinin sağlanması gerektiği konusunda ilgilileri uyarıyorda.