Dünyaya duyuracak
Çarşamba günü Dünyaya Duyuracak başlıklı köşe yazımızda, Afyonumuzla ilgili güzel, hayırlı gelişmeleri yazdık. Tam köşeyi tamamlamak üzere iken! konu tabii akışı içinde değişti. Yazısının havasının değişmesi yaşayanlar için olağan bir gelişmedir.
O bölüm kanayan bir yaramızda merkezleşti. Neydi? FETÖ olaylarının gelişme alanı içine girdiği için çalışma hayatını, yönetim yetkisini, ekonomik konumunu, itibarını kaybeden, işsiz, aşsız kalan, sonuçta açılışıyla, kapanışı bir olan Alila Otel ve benzeri kurumların çalışanları gibi.
Hassas, aynı zamanda dikkatli yazılması ders alınması gereken bir konuydu. Biz konuyu FETÖ olaylarını gündeme taşımak, kaşımak kastıyla değil. Tamamen FETÖ olaylarının açtığı derin yaraların, iyiye doğru giden seyrinin daha da gelişmesini devletimize, milletimize, demokrasimize bağlı, saygılı olunması gerçeğine, samimi inancımızla o bölüme kısa, öz değindik geçmiştik.
FETÖ tanımı tam oturan sözde cemaat lideri, aslında ABD’nin, dış güçlerin maşası, vatan hainini, iplisi de bu vesile ile burada tekrar lanetle, nefretle, büyük intikam alınması talebiyle dolu derin iç güdümüzle, duygularımızla FETÖ olayını geçtiği her an olduğu gibi yeniden nefretle, lanetle anıyoruz.
Nefretimiz, kinimiz o kadar büyüktür ki! İblisin olayları örtme amaçlı, o ihanet dolu bedduasının binlercesini adı anıldığında kendisini hem de açıklıkla, tekrar yazalım hınçla, kinle, nefretle her yerde, her zaman yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz.
Bu vatan haininin milletimize verdiği zarar, ortaya koyduğu tehlikeler, öyle sıradan bir olaylar değildir. Tarihte eşi görülmemiştir. Her gün devlet, millet düşmanlarının yeni bir FETÖ olayı ortaya çıkıyor.
Ne yapmıştı bu hain? Ahlak, eğitim, kısmen dini değerlerimizi ortaya koyarak, kullanarak iyileştirme, geliştirme harekatı olarak, ortaya cemaat kisvesiyle çıkmıştı. Meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda hukuktan aldığı izlenimi vererek, perdeliyerek, tehlikeli kadrolaşmalarının, gelişmelerinin önüne çekmiş gizlemeyi de başarmıştı. Böylece istediği gücü, seviyeyi yakalayıncaya kadar asıl amacını, hedefini üzülerek yazalım kamuflajla toplumda destek kazanmaya, devletin altını oymaya, bir kısım insanlarımızı aldatmaya devam etmişti.
Ne zamana kadar? 17-25 2013 Aralık ayı sonunda patlak veren devleti ele geçirme, yönetime fiili müdahale teşebbüsüne kadar. Öncesi kısmen belli olan Ergenekon ve benzeri olaylar da tehlike işaretlerini vermişti de.
Süreç içinde büyük tehlikeler aşılarak 15 Temmuz 2016 daki darbe girişimiyle, ülkeyi tümden uçuruma sürükleme, devleti ele geçirme, ülkeyi Allah korusun iç savaşa götüren girişimleriyle de kendi sonlarını hazırlamış oldular.
Başta sağduyu sahibi büyük kesim halkımız, anadan lider olarak doğmuş, çok cesur, yürekli, demokrasimizin yılmaz savunucusu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ordumuzun vatansever mensupları ve tüm devlet, millet güçlerimizin güçlü direnişiyle, vatan haini FETÖnün, mensuplarının kafaları ezildi. Millet beladan kurtarıldı. Uçurumun kenarından döndük.
250 Şehit, 2000 den fazla gazi, meclisin hainlerce bombalanması, tarihde Türk milletinin hiç görmediği, yaşamadığı zararlarla birlikte derin izler bırakarak çöplüğe gitti. FETÖ harekatı çöpe gitmiş oldu. Suçlulara bağımsız Türk yargısınca verilen ömür boyu hapis cezaları kısmen acılarımızı dindiriyor.
Biz de olayı en acı biçimde yaşayanlardanız. Gerçeklerin, iftiraların ortaya çıkmasıyla, hükümetimizin aldığı kararlarla yanlıştan dönüldü. Ama ağır bir bedel ödedik. Olsun sonuç güzeldi. Milletimiz, devletimiz, demokrasimiz sahibi selamete çıkmıştı. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Türkiye’de artık darbeler döneminin kapandığını rahatlıkla ifade edebiliriz.