Ömür çok kısadır. İnsan dünya isteklerine sahip olursa sevgisi artar. Arzu istek arttıkça da yetinmez huzursuzluk başlar. Bunun karşılığında ahirette eksikli olur. (Ali İmran su.185 a.) Yüce Yaradan Kur'anda buyuruyor;
Kıyamet günü terazi kuracağım. O gün kimseye zulüm edilmeyecektir. Herkesinde dünyada yapmış olduğu zerre kadar iyilik ve kötülükleri teraziye koyacağım. Herkesin hesabına yetişirim. (Enbiya su 47.a) Bu öyle bir haber ki; herkes ölmeden önce hesabını kendi yapsın demektir.
Allah elçisi Hz. Muhammed dedi ki; ''Akıllı kimse ölmeden önce hesabını gören, ölümden sonra işine yarayacak işleri yapan kimsedir. ''Din bilginleri de; bu dünyanın bir pazar yeri olduğunu burada nefisle alışverişte olduklarını anlamışlardır. Bu ticaretin karşılığı cennettir. Dünyada kazanılan madde makam geçicidir. Allah insanı her an görmektedir. Bunu insan bilmiyormu? Yaptığı işin iyi veya kötü olduğunu insan önce kendi denetlemelidir. Allah'ın elçisi ''Allah'ü teala Adn cennetlerini şu kişiler için hazırladı ki; günah işleyecekleri zaman Onun büyüklüğünü düşünüp, ondan haya ederek, günahtan kaçınırlar' 'buyurdu. Yapılanı kim bilecek deriz. Yüce Kur'an da, hesap günü gözü gördüm, kulağı ben duydum kalbi ben im içimden geçti diye tanıklık edecek buyuruyor. (Şuara suresi 11. ayet) İnsanlar her günah işlediklerinde bir odaya biraz kum koysalar, bir kaç sene içinde orası kumla dolar. Nefsine severek ibadetleri yaptırmayan kişiye en iyi ilaç güzel işler yapan salih kişiyle arkadaş olmaktır.
Nefis yaratılış da iyiliklerden kaçıcı. kötülüğe koşucudur. Hep tembellik etmek ve şehvetlerine (isteklerine) kavuşmak ister. Allah bu huylardan vazgeçmemizi emrediyor. ''Onlara nasihat ver. Nasihat elbette müminlere fayda verir'' buyuruyor. (Zariyat suresi) Nefsine esir olanların kıymetli bir vazo ya sahip olduğunu düşünelim. Vazo kırıldıktan sonra her şey biter.