Hacım Sultan’ın dualarının kabulü ve kerametleri görülmeye başlanınca kısa zamanda Hacım Sultan'ın ismi her tarafa yayıldı. İnsanlar akın akın onun ziyaretine koştular. Sevenleri bir araya gelip adına bir câmi yaptırdılar. Hacım Sultan, burada ibadetle meşgul olur, gelenlere nasihat ederdi. Horasan 'da Burhan isminde zahit bir derviş vardı. Peygamber efendimizin soyundan olanları çok severdi. Daima;" Ya Rabbi! Bana bir evlâd-ı Resul’ün eteğine yapışmamı nasip eyle." diye duâ ederdi. Bir gece ibadetlerini yapıp uyuduktan sonra şöyle bir rüya gördü: Rum diyarına gitmişti. Diyâr-ı Rum erenleri bir yerde toplanmışlar ibadet ve sohbet ediyorlardı. O sırada bir derviş geldi. Nurlu bir zât olup, Görenin kalbine Allah sevgisi gelirdi. Bu zât Hacım Sultandı ve Derviş Burhan'a;" Hoş geldin benim yârenim Derviş Burhan. İstiyorsan, Rum diyarında Germiyan iline gelip bizi bulasın." dedi.
Derviş Burhan uykudan uyanınca, kalbini sevgisinin doldurduğu zatı aramak için yola çıktı. Germiyan İline geldiğinde, acaba o mübarek zatı nasıl bulurum, diye düşünürken kendi kendine; "Beni ta Horasan'dan buraya çeken zât ayağına getirmez mi?" dedi. Allahu Teâla’nın izniyle dolaşırken yolu Hacım Sultan'ın bulunduğu yere düştü. Bir tepenin üzerinde Hacım Sultan'ı gördü. Rüyasında gördüğü zât olduğunu anladı ve hemen yanına gitti. Selamını alan Hacım Sultan; "Hoş geldin Derviş Burhan!" dedi. Derviş Burhan, Hacım Sultan'ın elini öperek talebeliğe kabul etmesi için rica etti. Talebeliğe kabul edilen Derviş Burhan, uzun yıllar Hacım Sultan'a hizmet etti.
Hacım Sultan vefatı yaklaşınca, yerine Burhan Efendi'yi halife olarak bıraktı. Halife bıraktıktan sonraki bir gün Hacım Sultan ibadetle meşgul iken kalbine ilham gelir. Kara boğa’yı Allah rızası için kurban edip köyde bulunan garip gurebaya yedirmesi ilham olunur. Hacım Sultan halifesi Burhan Efendiyi çağırıp kara boğa’yı bulup getirmesini ister. Daha sonra Hacım Sultan namazdadır. Kara boğa kendisi gelir. Boynuzu ile kapıyı açar. Hacım Sultan’ın selam vermesini bekler. Hacım Sultan selam verdikten sonra kara boğaya Allah için kurban olma vaktin gelmiştir der. Kara boğa oradan ayrılır kurban olacağı yere kendisi gider. Kıbleye doğru yatar ve orada kurban edilir. Kurban eti köy halkına dağıtılır. Bu olaylardan bir müddet sonra Susuz da vefat eden Hacım Sultan burada defnedildi. Kabri Afyon'un Sandıklı ilçesinde Susuz Köyü’ndedir. Vefat tarihi belli değildir.
Hacım Sultan'ın bilinen kerametlerinden bir tanesinin ifade edildiği “Efendim Beni Affeyle Başlıklı” hikâyeyi de burada paylaşalım.
EFENDİM BENİ AFFEYLE
Bir gün bazı kimseler Hacım Sultan'ın yanına, oradan gitmesini, eğer gitmezse zarar vereceklerini söylemek için birisini gönderdiler. O şahıs geldiğinde, Hacım Sultan namaz kılıyordu. Namazı kıldıktan sonra, o şahıs Hacım Sultan’ın yanına yaklaşınca, titremeye başladı. Kalbinde bu hal ile bir yumuşama meydana geldi. Yanına varıp selâm verdi. Hacım Sultan selâmını alıp; "Ey yiğit! Söyle bakalım, seni gönderenler ne dediler, dinleyelim." buyurdu. Bunun üzerine o yiğit yağa kalkıp, Hacım Sultan'ın ellerine sarıldı;" Efendim! Affeyle. Bana beddua etme;“ dedi. Hacım Sultan; "Allahu Teala seni buraya gönderenlere de insaf versin, rahmet eylesin. Ey yiğit! Evlâd-ı Resul’e tâbi ol, uy. Onları sevenlerden ol. Kimseyi gıybet etme. Çünkü Allahu Teala Kur’an-ı Kerim'de mealen;" Birbirinizi gıybet etmeyiniz! (Hucurât Suresi: 12) buyurmaktadır. Şimdi git zikir ve Allahu Teala'yı anmakla meşgul ol." buyurdu. O şahıs, geri dönünce, kendisini gönderen kimselerin arasına karışmadı. Vakitlerini ibadet ve zikirle geçirdi. Hacım Sultan’ı gitmesi için uyarmaya gelen kişi Hacım Sultan’ın gerçek bir Allah dostu olduğunu daha ona bir şey söylemeden kendisinin ne maksatla geldiğini bilmesinden anladı.
Kaynanksız bu tarihi bilgijer verilrmi. yazar sanki olayları kendi yaşamış gibi anlatmış çok garib bir anlatım