Gün gelirde sizinde karşınıza piri fani birisi çıkarsa sakın ha gafil olmayın, yoksa onun boyunu, posunu, elbisesini garip ve esrarlı hareketlerini, sözlerini hafife alıp onu ölçüp biçmeye kalkmayın. Eğer böyle yaparsanız, o zaman bilin ki siz de.
Hızır (a.s.)'la tanışamaz ve onun esrarına vakıf olamazsınız.
Hiç kimse size gelip te ben Hızır'ım, iste benden ne isteyeceksen demez, Müslüman uyanık olur, bizlerde uyanık olmaya çalışalım inşallah.
Bu Allah'ın mübarek ve görevli kulları, Allah rızası için denildiği zaman kesinlikle ve kesinlikle hiç kimseyi ve hiçbir talebi geri çevirmezler onlar. Allah'a özünü teslim etmiş sadık kullardır. Onlara Allah katından ne görev verilmiş'se hiç eksiksiz onu yerine getirirler. Bunun içindir ki büyüklerimiz hep bizlere her geleni Hızır, her geceyi kadir bil demişlerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.). Ashabına bir gün: Size kardeşim, Hızır'dan bahsedeyim mi dedi, Ashabı Kiram:
Evet Ya Rasulallah dedi ve pür dikkat dinlemeye başladılar. Salihlerden bir kişi gezerken tanımadığı birine rastladı o, Hızır'dır ama tanımaz.
Salih kişi ona ey güzel kişi ben çok ihtiyaç sahibiyim birazcık bana yardım et der. Hızır olduğunu bilmediği kişi benim sana verecek bir şeyim yok der, Salih kişi yalvarır, yakarır, ne olur. Allah aşkına deyince, Hızır; Yahu be adam benim sana verecek bir şeyim yok dedim, sen?Allah aşkına dedin madem, ben senin kölen olayım beni götür ve pazara sat ve ihtiyacını gör der. Adam asla böyle bir şey yapamam seni köle diye satamam dese de, Hızır madem Allah aşkına dedin satacaksın der. Adam mecbur kalır Hızır'ı pazara götürür ve Hızır'la pazara giderken
Adama tembih eder, bak beni az paraya satma ve çok para iste, der.
Adam tamam der ve köle on liraysa yüz lira ister. İlk müşteri gelir adamın istediği parayı verir, Hızır'ı köle diye satın alır. Yolda giderken Hızır'a der ki, Benim bir bahçe var, sen çok iyi birine benziyorsun ben seni üzmem diyerek bahçeye varırlar. Köleye, Sen şu işleri yavaş yavaş yapa koy, ben birazdan gelirim. Der ve gider. Geldiğinde bakar ki kısa sürede olmayacak işleri yapmış.
Yahu sen kendini bu kadar niçin yordun der. Köle olsun ben alışkınım böyle işlere der. Yine bir gün ben bu bahçenin kenarına ev yapacağım, malzemelerini buraya koydum, işte der ve ev yerini temizlemesini ister. Kendini fazla yorma ben usta bulup getireyim der. Gelse baksa ki yine onun anlattığı gibi oraya evi dikip bitirmiş. Şaşkınlık içinde köleye, Ya hu be adam Allah aşkına söyle Sen kimsin, bu işleri nasıl yaptın, Deyince gel ben sana anlatayım der, Hızır.
Ben Allah aşkına benden isteyenin Allah aşkı sözüne köle olarak satılan Hızır'ım der. Allah aşkı için köleliği kabul ettim deyince, adam: Eyvah ben ne yaptım, Hızır'ı böyle köle olarak kullandım, Aman Efendim, bahçem senin olsun, onu sana vereyim yeter ki hakkını bana helal et.? der.
Ben, Hızırım Rabbimden dünyada yaşamayı, dünyalık elde etmek için değil, dua etmek için istedim, ben dua ederim, hidayet Allah'tandır der ve oradan ayrılır.
Allah bilinir ama görünmez.
Muhammed (a.s.) görünürde bilinmez.
O'nu tanımadan Allah bilinmez ve bulunmaz. Bu irfana da mürşitsiz ulaşılmaz vesselam.