Eşler Arası Tartışmaları Yönetmek: Kazanmak Mı? Anlaşmak Mı?

Her evlilikte, her ilişkide tartışmalar olur. Bu kaçınılmazdır. Ama çoğu çiftin fark etmediği bir şey vardır: Tartışmalar ilişkileri bitirmez; yanlış tartışma biçimleri bitirir.
Hepimiz tartışmalarda bazen çocukluk kalıplarımızla konuşuruz. Sesimiz yükselir, savunmaya geçeriz, kırıcı oluruz. Çünkü bilinçdışında “haklı olursam güvende olurum” inancı çalışır. Oysa sağlıklı bir tartışmanın amacı “haklı çıkmak” değil, birbirini anlamaktır.
Evlilik terapisi literatüründe John Gottman’ın ünlü bir kavramı vardır: “Four Horsemen of the Apocalypse” yani “ilişkinin dört atlısı.” Gottman’a göre bir tartışma sırasında eğer şu dört davranış sık sık görülüyorsa, ilişki yıpranma eğilimindedir:
Eleştiri: “Sen zaten hep böylesin!” gibi genellemeler.
Aşağılama: Alay, küçümseme veya iğneleme.
Savunmaya geçme: “Ama ben öyle demedim ki!” diyerek sorumluluk almaktan kaçınmak.
Duvar örme: Susarak iletişimi tamamen kesmek.
Bu dört davranış, ilişkinin duygusal bağ dokusunu zedeler. Oysa tartışmalar bir savaş değil, duyguların görünür olduğu bir sahnedir. Partneriniz size bağırdığında aslında çoğu zaman “seni kaybetmekten korkuyorum” demektedir.
 Ama bu cümle öfkenin arkasına saklandığı için duyulmaz.
Peki ne yapabiliriz?
Duyguya odaklanın, davranışa değil. “Neden bağırdın?” yerine “Ne hissettin?” deyin.
Mola verin. Duygularınız çok yoğunken konuşmak yerine kısa bir ara vermek sağlıklıdır. “Seni anlamak istiyorum ama çok öfkeliyim anlamakta zorlanıyorum biraz ara vermem gerekiyor.” demekten çekinmeyin.
Ben dili kullanın. “Sen böylesin!” değil, “Ben kırıldım.” deyin.
Temas kurun. Küçük bir dokunuş bazen bin kelimenin önüne geçer.
Bir ilişkide en önemli şey “konu” değil, “bağdır.”  Konu biter, tartışma geçer. Bazı meseleler çözülmeyebilir. Ama bağ koparsa o sessizlik bir ömür sürer. Bu yüzden tartışmalarınızda hedefiniz kazanmak değil, bağı onarmak olsun.
Sevgi, tartışmamanızla değil; tartışırken birbirinizi kaybetmemenizle ölçülür.
SEDA İŞİSAĞ
Uzm. Psikolojik Danışman