Vicdanla Konuşmak

Vicdan insan için çok önemli bir hakikat merkezidir. Aklını çeşitli şekillerde kandırabilen insan vicdanına ise söz geçiremez. Vicdan, kolaylıkla susturulamayan şuurlu bir uyarıcıdır. Vicdan, hep doğruya ve gerçeğe bakan bir özelliğe sahiptir. Saklamaya, bastırmaya ve gizlemeye çalıştığınız şeyleri size haykırır. Kendinizi ve başkalarını kandırmak için ürettiğiniz bütün bahanelerinizi size geri iade eder. Kalbini, duygularını, hissiyatlarını yitirmiş bir insanda bile vicdan hâlâ devrededir. O çalışmaya ve vazifesini yapmaya devam eder. İnsan kaçmaya çalıştıkça vicdan bu kaçışı engeller. Bazı insanların vicdanın baskısından kurulmak için gizli işlediği suçları itiraf etmesi bundandır. Cezasını çekip vicdanını rahatlatmak ister. Onun için bu hayatta yaptıklarınız vicdanen sizi rahatsız etmiyor ve vicdan bunu kabul ediyorsa en huzurlu kişi sizsiniz demektir. Aksi takdirde vicdan sizin peşinizi bırakmayacaktır. Hep derler ya başını yastığa koyduğunda vicdanınız rahatsa huzurla uyuyabilirsiniz. Gerçekten bu öyledir. Aksi takdirde eğer vicdanınız sizi tazip ediyorsa gözünüzü kapatsanız da vicdanı kapayamazsınız. Vicdan herkes için adaletli bir karar merciidir. Bu nedenle bazı zamanlar vicdanımızla konuşmak ve vicdanın söylediklerine kulak vermek gerektir. Çocuklarımızı da bazı hususlarda vicdanına danışmasını öğretmek ve vicdanına sormasına teşvik etmek gerektir. Onlara vicdani değerlendirmeler yaptırmak ve vicdanını devreye sokabilmeyi öğretmek lazımdır. Zaten insan yaratılış itibariyle bu programa sahiptir. Ancak bu programı bilinçli olarak tahrip etmek ve vicdanı devre dışı bırakmaya çalışanlara karşı uyanık olmak lazımdır.