Akran Zorbalığı Yerine Akran Adaleti

Akran zorbalığı artan toplumsal zorbalıkların yan tezahürlerindendir. Yaygınlaşan genel zorbalığın çocuklaşmış şeklidir. Zorbalık örneklerini sıkça gören çocuklar başkalarına bunu uygulamayı düşünmektedir. Zorbalığı bir haklılık ve üstünlük gibi gösteren görsel içerikler başlıca teşvik unsurudur. Gruplaşma ve çeteleşme vaziyetleri ekranların sıradan senaryosu olduğundan çocuklar bu senaryoları sokakta uygulamaktadır. Yani akran zorbalığı denen husus kendi kendine ortaya çıkmadığı gibi kendi kendine de ortadan kalkmayacaktır. Başta eğitimin ruhunu yeniden iade etmek gerekir. Eğitimin ruhu temelde şefkat ve merhameti yerleştirmektir. Dersleri çok iyi öğrenci hedefini birinci sıraya geçirip, insani değerlere sahip öğrenci gayesini eğitim dışı bırakmak doğru değildir. Adalet, şefkat, merhamet hepsi ayrı bir güzelliğe sahip insani unsurlardır. Bunları yetersiz bırakmak ve gerekli takviyeleri yapmamak zorba bir neslin yolunu açmaktadır. Risale-i Nur eserlerinde ifade edildiği gibi bir nübüvvet yani peygamberlik prensibi olan; “Kuvvet haktadır; hak kuvvette değildir" anlayışını yerleştirip akran zorbalığı zulmünü kesmek ve onu yerine akran adaletini temin etmek gerektir. Akran adaleti anlayışı; Birbirine yardım eden, zayıf görünen arkadaşına sahip çıkan, ona eziyet ve aşağılamada bulunmanın aksine onun derdi ile dertlenen ve onun sıkıntısını gidermeye çalışan bir akran dostluğudur.  Eğitim sistemimizde baştan sona ve aşağıdan yukarıya hak ve kuvvet kavramlarının doğru anlatıldığı ve adaletin doğru tanıtıldığı bir girişime ihtiyaç var. Yalnız bu husus sadece okul yönü ile değil, aile-sokak-okul bütünlüğü içerisinde yapılmalıdır. Akran zorbalığına karşı akran adaletinin üzerinde durulmalıdır. Bir başka yazımızda akran adaletini içerisini biraz daha doldurmak istiyoruz.