Mekke'nin fethinde,yıllar önce yurdundan çıkarılan kişiler kendi yerlerine döndüler.Müslümanlar birbirine sarılıyor. Allah'a şükür ediyorlar.Sevgili peygamberimizin sadık dostu,Ebu Bekir şehre girer girmez, babasının yanına gider.Babasını Hz. Muhammedin yanına götürür. İslam dinini kabul etmesini ister.Yaşlılıktan sakalı ağarmış gözleri görmeyen, Ebu kühale'yi , görünce, Peygamberimiz; her zaman ki mütevazi zarif saygılı durumuyla şöyle buyurdu. ''Bu ihtiyar evinde kalsaydı da, biz ona gitseydik olmaz mıydı. İnsan
yaşamı mevsimler gibi değişiktir.Baharı, yazı sonbaharı kışı vardır.
İnsan olarak iyi işler yapmak, İbadet ile yaşama anlam katmak için bu dönemlerin hepsi bir fırsattır.Yaşlılar Allah'ın koyduğu kurallara uyan, ihsan ve ikramını kazanan kişilerdir. Peygamberimiz, en hayırlı kimdir ?sorusunu , ömrü uzun yaptığı işler güzel olan kimselerdir. buyuruyor.
Yaşlıları yaşam coşkusundan uzaklaştırma,toplumdan dışlama onları mutsuz eder.Oysa saygı gören,Fikrine danışılan yaşlı huzur içinde güvence hisseder.Yaşamımızda ilgi ve sevgi saygımızı bekleyen başta anne ve babalarımızdır.Onların duasını almak, Allah'ın rızasını kazanmaktır. Aksi durum vefasızlıktır.Cennet anne ve babalarımızın yaşlıların ayakları altındadır.Bu günün ihtiyarları, dünün gençler idi. Bu genç olanlar, zamanla yaşlı olacaklar.Bir genç yaşlı bir kimseye hürmet etse. Yüce Allah'ta ,ona yaşlandığında saygı gösterecek birilerini hazırlar.
Lisede iken, babam yaşlı halasına saygı göstermemi. isteklerini yerine getirmemi söyledi evine uğrar ne istiyorsa alır evine getirirdim. Oda bana dua ederdi. Yıllar sonra duasının gerçekleştiğini, gördüm her zaman Rahmetle anarım mekanı Cennet olsun. Allah'ım anne babamı hesap gününde affet.