İnsan olmanın gereği olarak birçok duyguya sahibiz.
Bu duyguların bazıları iyi olduğu için bize mutluluk getirirken, kötü duygular ise mutsuzluk getirir. Sahip olduğumuz kötü duygulardan biri ise korku duygusudur. Korku her insanda mevcut olmakla beraber, bazılarında daha az ve bazılarında ise daha fazladır. Korku, bir nesne, bir varlık, bir kişiye duyulacak bir davranış gibi bir durum veya bir olaya karşı da hissedilebilen bir duygudur. Kimi korkularımız gerçek bir tehlikeye karşı iken, kimi korkularımız tamamen yersiz ve hayali korkulardır. Örneğin yılan gerçek bir tehlikeye karşı duyulan korkudur. Bu korkunun bir miktar olması da zararlı, değil. Aksine faydalıdır. İçinde yılan korkusu olan biri, bu korkusu sayesinde yılanların bulunduğu ortamdan uzak durur, böylece korunmuş olur. Ancak bazı korkularımız vardır ki tamamen kendi iç dünyamızla ilgili yersiz korkulardır. Örneğin evin içinde karanlıktan korkmak buna örnektir. Işık açık da olsa, kapalı da olsa değişen bir şey yoktur. Yani ışığı kapattığınızda herhangi bir tehlike gelecek değildir. Biz sadece kendi hayal dünyamızda senaryolar kurup tehlike ile karşılaşacağımızı düşünürüz. Hâlbuki böyle bir durum söz konusu değildir. Böyle yersiz konuları yenmemiz gerekir. Aksi taktir de hayat bizim için yaşanmaz hale gelecektir. İnsanlar isterse korkularından kurtulabilir. Bunun için en iyi yöntem ise korkularımızla savaşmak ve korkularımızın olduğu ortamlara girmektir. Karanlıktan korkanlar korkuyu karanlıkta kalarak yenebilirler.