Toplumun en büyük sorunlarından biriside işsizlik…
İş arayanların kriterlerine baktığımızda “Ne iş olursa yaparım” eş verenlerin kriterine baktığımızda ise sayfalar almıyor.
Ancak üreten ve ürettiğini değerlendiren gençler yetiştirmek yegâne gayemiz olmalı.
İlimizde iki tane üniversite var ve biz bu potansiyeli yeteri kadar kullanamıyoruz.
Afyonkarahisar ticari konumu itibariyle gerçek manada bölgenin İzmir’den sonra can damarı diyebiliriz.
Bir yanda mermer, diğer yanda yumurta ve kırmızı et üretim tesisleri ve bunların ihracatı noktasında hatırı sayılır bir yeri var Afyonkarahisar’ın.
Böylesi bir zirvenin ben hem Afyonkarahisar’ın sahip olduğu değerler bakımından hem de üniversitede eğitim gören öğrencilerin bilgi birikimini arttırıcı katkılar sağlayacağını ümit ediyorum.
Son zamanlarda ülkemiz dış güçlerin etkisiyle ekonomik anlamda ciddi sıkıntılar yaşadı malum olduğunuz üzere.
Bu ekonomik sıkıntıların dış güçlerin bir oyunu olduğunu hepimiz biliyor ve farkındayız, Avrupa Türkiye’nin bu ekonomik dar boğazdan çıkma ve geleceğini sağlam temellere oturma adına attığı anayasa değişikliğine de müdahil oldu.
Onlarda kendilerince önlemler alarak ekonomik anlamda yaptıkları baskılar yetersiz kalınca hayır girişimine soyundu.
Bu bağlamda bizim geleceğimizi sağlam temeller altına oturtturmaya çalışırken, ekonomiyi gelecekte elinde tutacak olan gençleri de iyi yetiştirmemiz gerekiyor.
Gençlerimizin iyi bir donanıma sahip olup iç piyasada ticaret yapar, üretir ve ürettiğini tüm dünyaya pazarlar konumda olması gerekiyor.
Üniversite bitince bir kamu kurumunda ya da iyi bir şirkette işe girmek için belki de çoğu gencimiz aşındırmadığı kapı bırakmıyor.
Aslında bunların yerine gençlerimizin kendi işini kurup, üretip, milli ekonomiye katkı sağlaması daha sağlıklı olur düşüncesindeyim.
Hazırı tüketen bir toplum olarak hayatımızı idame ettirmektense, mevcut üretilenin üzerine yeni bir şeyler katan gençlerin iş başında olması lazım.