AKTÜEL
Bu bölümde güncel olayların analizini yapacağım. Analizlerim daha çok hukuki olacak, lakin sizi yoğun bir hukuk diliyle sıkmamak adına olayına ve zamanına göre değişmek suretiyle, farklı disiplinler açısından da analizler yapacağım.
Öncelikle Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Şanlıurfa,Gaziantep,Mardin,Diyarbakır ve çevre iller olmak üzere hepimize geçmiş olsun. Deprem bu ülkenin bir gerçeği, her ne kadar 2007 yılından sonra deprem yönetmeliği değişip önlemler alınmaya çalışılmışsa da bunların her zaman yeterli olmadığını, yeni evlerin dahi yıkılabildiğini ne yazık ki acı bir şekilde, deneyimleyerek gördük. Bölgesel depreme ve mühendislik tekniklerine uygun olarak yapılmayan, belediye ve ilgili diğer kurumlarca izin verilmemesi gerekirken izin verilen, yeterince denetlenmeyen, kentsel dönüşüme girmeyen yapılar ne yazık ki can kaybımızı arttırdı. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara ve diğer zarar görenlere sabırlar diliyorum.
Enkaz altında kalınca ne yapılmalı tarzı şeyler insanların çoğu zaman tecrübe etmeden, rasyonel şekilde davranamayacakları durumlar.Lakin ilkokul ve ortaokul müfredatlarına jeoloji-ilkyardım-hayatta kalma içerikli bir dersin eklenmesi, insanlarımızın bu konuda daha çok hazırlık yapması-bilinçlenmesi, deprem çantası hazırlamak bu çantaya bilhassa ısınma ve yeme içme için malzemeler koymak, deprem sırasında yaşam üçgeni oluşturmak, deprem sonrası crush sendorumuna ve arabanın içerisinde uyunulduğunda karbondioksit zehirlenmesine dikkat etmek, hasarlı evlere eşyaları almak için dahi geri dönmemek en azından can kaybını azaltabilecek şeyler.
Deprem sonrasında hasar alıp mühürlenmiş evlere kişisel-değerli eşyaların alınması için mühürlerin bozulması suretiyle girmek mühür bozma suçunu oluşturabilecektir. Bu suçun cezası 6 aydan-3 yıla kadar hapis cezasıdır, buna dikkat etmek gerekmektedir.
Atatv44 isimli bir discord grubunda ve bu gruptan ayrılan diğer gruplarda göçük altında kalan insanlarımızı arayıp dalga geçildiğini, mizahını yapmaya çalıştıklarını, üzülerek öğrendim. Eğer iddialar doğruysa, insanlıktan nasibini alamamış bu kimselerin en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor. Youtubede bir videoda bu ve discordtaki benzeri gruplarda çekilişler aracılığıyla kara para aklama,nitelikli dolandırıcılık, banka veya kredi kartını kötüye kullanma, şantaj, tehdit vb. suçlar işledikleri ileri sürülüyor. Cumhuriyet savcıları ve kolluk teşkilatı işin gerçeğini araştırıp eğer iddialar doğruysa, bu işe bulaşan herkesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan ve işledikleri diğer bütün suçlardan bu oluşumda suça karışan insanları yargılamalıdır.
Yıkılan binalardan ötürü, şayet binaların yapımında ve denetiminde bilirkişi incelemeleri sonucu binada kullanılan malzemelerin ve tekniğin, zeminin durumunun vs. incelenmesi neticesinde kusur tespit edilirse, kusuru oranında ilgili müteaahhitler, yapı denetim şirketlerinin kurucuları, belediyede son onayı veren ilgili kimseler taksirle ölüme neden olma suçu başta olmak üzere Türk Ceza Kanunu uyarınca ilgili diğer suçlardan ceza almalıdır. İşyerlerinin tadilatı sırasında taşıyıcı kolonların kesilmesi gibi olaylarda da bunun faillerine benzer suçlardan cezalar verilmelidir. Sattığı veya kiraladığı evin çürük olduğunu gizleyen kimselerin de dolandırıcılık suçundan ceza alması gerekmektedir. Bunlar dışında depremden zarar gören kimseler maddi ve manevi tazminat davalarını da her zaman ilgili kişilere karşı açabilecektir.
Zorunlu deprem sigortası ve kasko kapsamında da zarar gören kimselerin, sigorta-kaskolarının içerikleri doğrultusunda ilgili sigorta şirketine başvurmaları, sigorta şirketleri taleplerini karşılamadığı takdirde tahkim veya dava açma yolunu tercih etmeleri gerekebilir.
Yaralarımızı en yakın zamanda sarmamız dileğiyle.
NE ÖĞRENDİM
Bu bölümde öğrendiğim yeni bilgileri, merakımı cezbeden olayları, deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.
Pelin Dilara Çolak(Dilozof youtube kanalı)’ın Friedrich Nietzsche hakkındaki videolarından, Berat Mutluhan Seferoğlu ve Pusat Sağyürek’in twitterdaki görüşlerinden yola çıkarak Friedrich Nietzsche’nin fikirlerini daha derli toplu bir şekilde, kendim için özetleme imkanı buldum. Bunu sizlerle paylaşıyorum:
Hakikatperestlik:
Onun felsefesi sistemli bir felsefe değildir çünkü sistem felsefesine karşıdır, sistem filozoflarını bu terimle eleştirmiştir. kendine has, edebiyata kayan bir felsefe yapma metodu geliştirmiştir. O yüzden meşhur böyle buyurdu zerdüştüne herkes ve hiç kimse için bir kitap diye başlar, ben bu kulaklara göre ağız değilim der.
Metodik Nihilizm:
Var olan yapıları bir çeşit yıkma arzusuyla nihilist bir yönü vardır. nihilizm bir süreçtir, adımdır, bir netice-sonuç değildir. nihilizmin olduğunu tespit eder, bundan mutlu ve memnun değildir. Nihilizmle bizi karşı karşıya bırakan hristiyan dini-kültürü ve batı felsefesidir. onun amacı putları yıkmaktır. Yıkımdan sonra da kutsal olmayan, yerine insani değerlerin geçtiği yeni bir yaratım-inşa ister. intihardan nefret eder, yaşamı olumlar.
Güç İstenci:
Nietzsche insanların eşitliği konusunda eşitlikçi değildir,seçkinlikçidir. onun übermensch(üst insan) felsefesi de temelde bu eşitsizliğe dayanır. Ona göre yaşamın amacı hayatta kalma veya türün korunması değil güç veya büyümedir, bu dürtülerin evrimleşmesinin sebebi hatta evrim sürecinin itici gücü, güç istenci(will to power)dır. Nietzsche biyolojik varlıkların üreme kapasitesine göre seçilmediklerini, kendilerini geliştirme ve ilerletme kapasitelerine göre yani seçkinliklerine göre seçildiklerini düşünür. yani kendini ve kavmini geliştirebilenler genlerini ileriye aktarıyor ve diğer insanların da bu istenci devam ediyor.
Üstinsan(übermensch): İnsan yanılgılarıyla eğitilmiştir, tamamlanmamış bir varlıktır, ona göre aşılması gerekir. burada kasıt biyolojik bir ırkçılık değildir. İnsanın kendini yıkması sonra da yeniden yaratması gerekir. nietzsche üst insanı çocukta bulur, çocuklar oyun oynar, oyun dışındaki birinin onun için anlatı kurmasına ihtiyaç duymaz, burada oyun yaşamdır, çocuk oyuna kendi kurallarını koyar-kendi oyununu özgürce oynar, oyunu sıkılınca yıkar, yeniden yapar, neşeyle olumlar. Üst insan kendi değerlerini yaratarak, hayata kendi anlamını kazandıran kişidir.
Efendi ahlakı-köle ahlakı:
Ahlak konusunda efendi ahlakı-köle ahlakı ayrımı yaparak ahlaki natüralist bir şekilde açıklamaya çalışır. Efendi ahlakı gurur ve güce değer verir, köle ahlakı ise nezakete, duygudaşlığa ve sıcakkanlılığa değer verir. Ona göre ahlak dediğimiz kavram sürüyü kontrol altında tutmanın güçlü bir yoludur. yine başarısız ve zeki olmayan insanlar, başarılı-zeki-toplumu ileriye götüren insanları ona göre ahlak sopasıyla terbiye etmeye çalışır.
Nietzsche ortodoks olmayan(geleneksel olmayan-alışılmışın dışında) bir erdem etikçisidir. mükemmelliyetçidir kendini gerçekleştirme meselesine kafayı takmıştır.
Tanrı Öldü:
Bu kavram, ateizm-teizm konusundaki tartışmada ortaya atılan teolojik bir argüman-tartışma değildir. Tanrıya inanıp inanmadığı konusunda bir şey de söylemez. Modern dünyada geleneksel tanrının öldüğünü ve mezarının kilise olduğunu söyler. Ona göre hristiyanlığın amacı düşünmeyen-sorgulamayan, tek tip insan yaratmaktır, bu gerçeği araştırmamızı,görmemizi engeller. tanrının ölümü; ahlaki kuralların, etik değerlerin, kuralların yitimidir, bu insanı dehşete düşürür. İnsan bu noktadan sonra ya nihilizme kayacak ya da yeni bir şey inşa edecektir. tanrının ölümü iyi veya kötünün ortadan kalkıp tecavüzün cinayetin meşru olması değildir, çileciliğin bir fazilet olarak görüldüğü köle ahlakının ortadan kalkmasını sağlayacaktır.
Apollon-Dionysos ikiliği:
Onun estetik hakkındaki görüşleri bu ikilemle ifade edilir. Apollon ölçünün, oranın, rasyonelliğin tanrısı.Dionysos ise dürtülerin, tutkuların, şehvetin, şarabın tanrısı. bu ikisinin çatışmasından insan doğası ve tragedya doğdu. Hristiyan ahlakı Dionysos’u öldürdü, gerçek doğamızın yarısını kurtulmamız gereken günah bir şey olarak gösterdi diyerek Dioynsos yanında bir tavır sergiler.
Bengi Dönüş:
Üstinsan kendi değerlerini yaratırken bunu bengi dönüş içinde yapmalıdır. Doğumdan ölüme yaşamı öyle bir kurgulamalısınız ki sonsuza dek o hayatı tekrar yaşamanız mümkün olmalı. Şayet sonsuza dek aynı hayatı tekrar tekrar, ebedi yaşayacak olsaydınız kendi yaşamınızda neleri değiştirmek, düzeltmek, değiştirmek isterdiniz, bengi dönüşü bu şekilde yorumlamak daha doğru gibi görünüyor.
Kaynakça:
https://www.youtube.com/watch?v=i7kvxwvm98i
https://twitter.com/bmutluseferoglu/status/1620854306546253825
https://tr.wikipedia.org/wiki/Efendi-k%C3%B6le_ahl%C3%A2k%C4%B1
https://twitter.com/derblutharsch0/status/1617480363139567616
NİTELİKLİ EĞLENCE
Bu bölümde okuduğum kitapları, seyrettiğim filmleri, oynadığım oyunları ve eğlenceye dair diğer tavsiyeleri vereceğim. Hiçbirimiz robot değiliz, sürekli çalışamayız, kaliteli zaman geçirip eğlenmemiz gerekir. Ancak bunları amaçsız bir şekilde yaptığınızda eğlence sizin için yalnızca bir kafa dağıtma aracı olacaktır. Bu nedenle tavsiyeler kıymetlidir.
Bugün az bilinen bir şair tanıtacağım. Hasan Hüseyin Korkmazgil toplumcu-gerçekçi şiirin temsilcisi,Sivas doğumlu şair, öğretmen, siyasi aktivist. Bazen eski Türk ozanlarını bulursunuz onda, bazen Nazım Hikmet’ten bir şiir okuyorum zannedersiniz, kimi zaman ise modern zaman şiirinden esintiler görürsünüz. Haziranda Ölmek Zor, Acıyı Bal Eyledik,Kızılırmak gibi şiir kitapları çok başarılıdır. Bu kısmı Nazım Hikmet’in ölümü üzerine yazdığı şiiri Haziranda Ölmek Zor isimli şiir ile bitirelim:
“bir kırmızı gül dalı
şimdi uzakta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
okşar yanan alnını
bir kırmızı gül dalı
nâzım ustanın
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor”
ALINTILAR
Bu bölümde ünlü insanlardan, bilim adamlarından, kurgusal olan veya olmayan muhtelif kitaplardan alıntılar paylaşacağım. Bu bölümün maksadı sizlere bir sonraki yazıya kadar kuru kuru veda etmemek.
“Büyük adamın kaderi put kırıcılık. Bu putlar bir dönem onun da mabudu olmuştur ve bilir ki yeni bir dünyanın daha güzel bir dünyanın yolunu açmak için bu sevimli oyuncakları parçalamak zorundadır.”
Cemil Meriç