ÇANAKKALE BOĞAZ HARBİ 18 MART 1915
Bütün Türk birliklerine, düşmanların Çanakkale Boğazı üzerinde genel bir saldırıya geçtikleri haberleri ulaşmış ve harbe hazır olmaları talimatı verilmişti. Askerlerimiz vatan uğruna şehit olmayı cana minnet bilircesine abdestlerini alıp tövbe ve istiğfardan sonra helalleşmekteydiler. Kuşluk vaktine doğru en önde Triumi zırhlısına onu takiben Agememnon, Lord Nelson, Quien Elizabeth, Prens Jorj zırhlıları oldukları halde, onları destekleyen 5 torpido muhribi ile ilerleyen düşman göründü. Fransız zırhlılarından Şarlman, Sufran, Buveile Goluva, İngiliz zırhlılarından takviye ediyorlardı. Düşman zırhlılarının ateşiyle savaş başlıyor ve ortalık ateşten bir tufana dönüşüyordu. Bataryalarımızın cılız ateşi ise bu dev gücü durduracak gibi görünmüyordu.
Öğleye doğru Fransız zırhlısı Buve, toplarımızın isabetli atışlarıyla yara alıyor ve kendisini kurtarmak üzere geriye dönerken, daha önce döşenen 26 mayından birine çarparak boğazın derin sularına gömülüyordu. Goluva zırhlısı da başka bir mayına çarparak karaya oturmuştu. 18 Mart Zaferi’nin önü açılıyor gibiydi. Kıyameti andırırcasına çetin başlayan Boğaz harbi, birleşik filonun 622 topuna karşılık Türkler, 179 eski tip ve kısa menzilli topla müdafa yapmıştı. Saat; 15.30’da Irresistable, 16.00’da Inflexible, 18.00’de Ocean zırhlıları mayınlara çarpmışlardı. O gün düşmanın 3 muharebe gemisi, 2 muhrip, 7 mayın arama gemisi ve 1 Kruvazörünü sulara gömülmüş, 7 zırhlı da görev yapamaz duruma gelmiştir. Böylece düşman donanmasının üçte birini kaybederek geri çekilmiştir. Gün boyu gök gürlemesine benzeyen topların yağdırdığı yıldırımlarla, boğazın iki yakası cehennemi andıran bir hale gelmiş ve düşman saldırı böylece kırılmıştır.
Bu mağlubiyet üzerine Fransız Amirali: “Bir avuç Türk’ün karşısında perişan olduk.” diye utancını dile getirirken bir başka amiral de şöyle diyordu: “Müthiş bir yenilgiye uğradık. İtiraf etmeliyim ki, Türk topçusu büyük bir gayret gösterdi. Bunu da ileride tarih yazacaktır. Bu hezimetin faturası elbette birisine çıkacaktır.”
Çanakkale Boğazını karış karış tarayarak, “Boğaz mayından temizlenmiştir” diye rapor yazan İngiliz Binbaşı derhal İngilizler tarafından kurşuna dizilmiştir. Bir süre sonra da suçsuzluğu anlaşılmıştır. Anlaşılmayan şey ise; 26 Türk mayınının esrarengiz bir şekilde denize nasıl döşendiğidir.
İmanları volkanlaşan yiğit Mehmetçikler ise zaferi kazanmış ve Çanakkale’nin geçilmezliğini bütün dünyaya ilan etmişlerdir.
Nusret Mayın Gemisi’nin mürettebatı ile sır perdesi altında Çanakkale Boğazı’na gece yarısı döşenen 26 mayın, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasında en büyük paya sahiptir.
(Destanlaşan Çanakkale Mustafa Turan) alıntıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: