Ölümünün üçüncü seneyi devriyesi üzerine Aykut Edibali'yi anmak ve anlamak üzerine yazılan bu yazı özetlenin de özeti mesabesindedir Kaynakları olayları bizzat yaşayanlardır ve anonimdir.
Çok okuyan, ilme ve adalete önem veren biriydi. Hitabetinden daha ziyade yazım konusunda daha mahirdi. Olayları, önceden kestirebilme önsezisine sahipti.
İsa Yusuf Alptekin' e ev sahipliği yaparak Doğu Türkistan davasında, Aliya İzzet Begoviç ile olan tanışıklığını Bosna-Hersek meselesinde, Rauf Denktaş ile olan arkadaşlığını Kıbrıs meselelerinde, Ebul Feyz Elçibey ile olan tanışıklığını Azerbaycan konularında daima istişarelerinin konusu yapmıştır.
Öğretmen ve ağabeylik, konusunda, tam bir başöğretmen, deneyimli bir ağabey, çocuklarına iyi bir aile reisi, eşine hamiyet perver bir arkadaş ve yoldaş olmuştur.
Son elçi peygamberden mücadele, sabır, zafer şartlarını imbikle süzerek dava arkadaşlarına kılavuz olmuştur.
Mustafa Kemal' den mücadele tecrübelerini, Mareşal Fevzi Çakmak' tan tarikat ve cemaatlerin batı kültür ve medeniyetinin içimize yerleştirdiği ön karakollar olduğunu teyit etmiştir.
Dini ve milli değerleri asla istismar yoluna yönelmemiştir.
Lise yıllarından itibaren okumalarını sistemleştirmiş, teşkilatlanma çalışmalarına başlamıştır. Milletim UYAN çığlıkları her yerde yankılanmış, yerli ve milli çözüm arayışları daima sabote edilmiştir.
Meşruiyetçiliği asla elden bırakmamış, arkadaşlarına da sürekli olarak bu çizgide kalmalarını önermiştir.
Siyasette bir kutup yıldızı gibi ihtiyaç anında belirivermiştir. İmkansız gibi görünen 1991 ittifakının kuşkusuz mimarı olmuştur.
Komünizmin de kapitalizmin de yani emperyalizmin beyninin Siyonizm olduğunu tespit ve ilan etmiştir.
Hayatı boyunca yaşadığı engellemelere, sıkıntılara, ihanetlere rağmen Edibali' de ki insan iradesini zorlayan, sönmeyen mücadele azminin, tükenmeyen milli sevdasının, çelikleşmiş iradesinin dayanağı olan enerjinin ettiği yeminde saklı olduğu aşikar olmuştur. "Bir yemin ettim ki dönemem" Nasıl yemindi bu Allah bilir.
Ne diyordu bu fani Edibali akıllara şimşek gibi çakıyordu; İnkılap ölüp de dirilmektir. Köhneyen adamdan yeni bir insan dikmektir. Demirden süzülen çelik gibi, eskimeyen imandan, kültürden, hareketten ve heyecandan yep yeni bir şahsiyet dikmektir.
İşte binlerce, yüz binlerce vatan evladının, düşüncelerini, davranışlarını, hayatlarını değiştirmiş, adeta sahabe nesline aşık bir vatansever yetiştirmiştir.
Abartıya kapılmadan ve kişileri tabulaştırmaksızın denilebilir ki 1965’lerden itibaren gençlerin lideri, önderi ve koruyucusu siyasetçi, devlet adamı, strateji ve savaş uzmanı; bilim adamı, alim, sosyolog, araştırmacı, yazar, gazeteci, düşünür, müçtehit, Kuran' ın öğrencisi öğreticisi ve hizmetkarı, peygamberimiz Hz. Muhammed' in takipçisi onun yetiştirme metot ve tekniklerini uygulayan teşkilatçı büyük bir dava adamıdır Aykut Edibali.
Kutlu davaların yaşa-varol alkışlarla değil, kin refret ve ihanet çemberlerini yara yara ilerleyeceğini aktarmıştır. Asla işin kolayına dünyevi geçici menfaatlerin peşine düşmemiş; "Bir kutlu dava uğruna bin koltuğu feda ederim" diyebilmiştir. 1965’lerden 2022'ye kadar yazıp söylediklerinde tenakuz, KİBİR denilen en büyük günahın panzehiri olan UTANMA duygusunu yitirenler, yalanın, iftiranın, hırsızlığın, pişkinliğin, arsızlığın her türlüsünü sergileyerek, böylesine ulvi, yüce bir hareketin önüne sürekli taş koydular.
Her fani gibi bilge lider Aykut Edibali' de hakka yürümüştür. Haklı davalara adanan ömürleri karşılıksız kalmayacağı, yaratıcı tarafından beyan buyrulduğuna göre, bizlere mütevazi bir şekilde Aykut Edibali abi dedirten Yeniden Milli Mücadele' nin fikir babasına Mevla rahmetiyle muamele etsin diyor, onu ananlara ve anlamaya çalışanlara selamlar sunuyorum.
Himmet KASAL
Yorumlar
Kalan Karakter: