MUHASEBE!

MUHASEBE!

Bir takvim başlangıcı özelliği olan yılbaşına sayılı günler kala, ticarethanelerde, işletmelerde, şirketlerde, kamu kurum ve kuruluşlarında tatlı bir telaş başlar. Eski usuldeki sayım ve envanter çalışmalarını bilmeyenler için ufak bir hatırlatma yapalım. Eldeki mevcut mallar elle tek tek sayılır, hazırlanan cetvelli defterlere kaydedilir. Birim fiyatları KDV düşürerek bulunur, malzeme sayısıyla fiyatın çarpımı sonucu o malın envanter değeri ortaya çıkar. Bizim kuşağın hesap makinası, FACIT marka kollu mekanikten başlayarak pilli elektronik hesap makinasına, daha sonrasında da bilgisayar ve internet bağlantılı dijital sistemlere evrilmiştir.

Muhasebe için envanter ve sayım şarttır.

Çoğu zaman bilgisayarda çıkan mal mevcudunun raftaki sayıyla örtüşmediğine şahit olunmuştur. Gerçek sayımla yıl başında bir güncelleme ve sıfır hatalı bir envanter başlangıcının yolu açılmış olmaktadır.

Sarraf ve kuyumcularda eldeki paranın fazlalığı karın ölçüsü olmaz. Onlar bir yıl öncesindeki altının gramındaki artışta karlılıklarını görürler.

Genel kural şudur: Mevcutlar+ Alacaklar bir taraf, Sermaye - Borçlar diğer taraftır. Bir yıl öncesindeki aynı tablonun mukayesesiyle ilerleme ya da gerilemeye ait veriler ortaya çıkar.

Kişiler, işletmeleriyle ilgili yaptıkları bu muhasebeyi, kendileri için yapmaya çok daha az önem verilen ömür sermayesinden giden bir sene, geleceği umulan bir yılın umutlarının gölgesinde kalır. Yaradılış gayesini unutmayanlar, muhasebelerini pozitif tutmayı başarır, diğerleri negatifte kalırlar, fakat bunu da bir türlü kabullenmek istemezler

Yıllar geçtikçe bize verilen nefes sermayesinin azaldığını kavrayabilmek muhasebe için elzemdir. İşletmeler ve şirketler için muhasebenin önemi gittikçe artmaktadır. Bunun için ön muhasebe bir uğraş alanı olmuştur. Kişiler ve şahıslar için yılbaşları ön muhasebe alanı olmadıkça anlamsızlaşır.

Tam da buraya gelmişken, yabancı kültürlerin tesiriyle biz ön muhasebeyi unutarak yaşantımızı oyun ve eğlenceyle, malayani meşguliyetlerle süslemeye çalışmak, sorumluluktan ve muhasebeden kaçmaktır. Az bir zaman için çok eğlenceli görünse bile umumi muhasebede görünmez korkunç bir zarardır, üstelik kendi kendini köleleştirme denilen yabancı kültürlerin taşıyıcılığını yapmaktır.

Heves ettirilip, ettiğimiz batı dünyası ve medeniyeti dünyadaki sömürgenin, mezalimin, köleliğin, talanın başlıca kaynağıdır. Tahrif edilmiş İncil ve Haç’a dayandırılan inanç sistemiyle özellikle Afrika' nın altın, elmas, petrol gibi nimetlerinin üzerine çökmüş, asıl sahiplerini de köle gibi çalıştırmıştır.

Amerika'ya gidenler, Avrupalı batılılardır ve oranın yerlilerini yok etmiş olmayı övünçle filmleriyle dünyaya izletmişlerdir. Aynı Avrupalılar 1950' li yıllarda birliklerini geliştirmek için Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu, Avrupa, Ekonomik Topluluğu AET' yi, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu, Şengen ülkeleri birliğini, 1992'de de Maastricht anlaşmasıyla AB'yi kurmuşlardır. Dini bakımdan bir Hristiyan Kulübü mesabesindeki bir kuruluşa (aman bizi de alın) diyerek kapısına başvuralı 60 yılı bulduk. Kapıda daha ne kadar bekleyeceğimiz belirsiz ama bizden öncekiler çoktan kabul gördüler, ilme teknolojiye önem vereceğimiz yerde kokuşmuş emperyalist kültürlere adapte olmaya çalışmamız, çok büyük muhasebe hatası olmuştur. Hiç ilişki kurmayalım değil, öncelikli konularımızı belirleyememekten zarara uğrayan hep biz olmuşuzdur.

“Batı ile ilişkiler yanında Doğu Asya ülkeleri, İslam dünyası ile de çok yönlü ilişkiler geliştirmek zorundadır. Hemen belirtelim ki Avrupa Birliği dün nasılsa, bugün de öyledir. Ülkemize hep yukarıdan bakmış, Osmanlının torunları, Asyalı Türkleri gözü ile bizleri hep küçümsemiş ve bunu sürdürmektedir. Sürekli emperyalist politikalar izleyerek ülkemizin çıkarlarını hiçe saymaktadır.,,” İbrahim Ayan, AB Hayal mi? Akıl-Fikir Yayınları Shf. 37.

Muhasebesini iyi yapmış Türk Dış Politikasının iyi yön belirlemesi, Varlık ve Beka davamızın şartlarındandır.

2025 yılının, işsizlerimize iş, çiftçilerimize bereket, emeklilerimize üreten ve çalışanlarımıza, esnafımıza ve topyekün milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.

Himmet KASAL