Sayın Mahmut Koçak sivil bir anayasanın yapılamaması sebebiyle meclis kürsüsünden –bence- tarihi bir konuşma yapmıştı. Önce o konuşmayı hatırlayalım. “Şimdi, hangi bir seçim sistemiyle gidiyoruz? Bir kör dövüşü şeklinde gidiyoruz ve millet, şimdi adaylarını, aday adaylarını bile tanımıyor ve yarın bir gün bunun sıkıntısını ülke çekecek ve sıkıntılar peşi sıra gelecek. Nerede millî irade? Bugün, meydanlarda konuşulan millî irade nerede? Hani, sivil bir anayasa hazırlığı? O, yine 2002 seçimlerine giderken meydanlarda konuştuğumuz, millete söz verdiğimiz, ‘Kahir ekseriyetle bizi iktidara getirin, bizi muhtaç etmeyin, Anayasayı değiştirecek güç verin’ diye konuşulan o meydanlar unuttu mu acaba? Millî irade çuvallara itina ile giriyor. Millî irade, liderlerin dudakları arasında yine. Millî irade, evet, ne yazık ki, dört buçuk yıl boşa geçtikten sonra millet akla geliyor, hatırlanıyor, üzüntümüz buna. (28.05.2007- TBMM Tutanakları) Sayın Koçak’ın söylediği gibi sivil anayasa yapılması hususu hep ertelendi ve ıskalandı. Fırsatlar ve imkânlar değerlendirilemedi. Darbe anayasası çöpe atılıp gerçek demokratik sivil bir anayasa yapılamadı. Her seçim öncesi vaat edilen tam sivil bir anayasa yapılması söylemi havada kaldı. 1982 Anayasası demokrasinin önünde Çin seddi gibi duruyor. Darbe döneminden kalma bir anayasa ile demokratik bir devlet olunamıyor. Sayın Koçak, parti liderlerinin vekillerin iradesini yok saymasına gerçekten karşı bir siyasetçi. Belediye Başkanlığı seçimleri için İyi Parti’den aday olduğunda; “Aday olduğum partinin Genel Başkanı dâhil kim olursa olsun doğru yapıyorsa doğru ve yanlış ise yanlış yapıyorsun derim.” Mealinde bir ifade kullanmıştı. Yani Sayın Koçak, liderin değil her zaman milletin vekili olmaktan yana. Tabi bu durum liderlerin hoşuna gider mi bilemeyiz? Ama Sayın Koçak, biz bildik bileli bu konuda kararlı. Bence Sayın Koçak, İyi Parti’den milletvekili olmayı düşünse dâhi ön seçim talep eder. Tepeden gelme vekilliğe razı olmaz. Bakalım zaman bizi haklı çıkaracak mı?
Yorumlar
Kalan Karakter: