DİNÇAY DOĞAR YAZISI
NASIL BİR ORTAMDA SEÇİME GİDİYORUZ
VE ASLINDA NASIL BİR ORTAM OLMALI
- OHAL kapsamında seçime gidilmesi,
- Baskın seçim kanaati,
- Seçim kurulu başkanı olmayan 200 ilçe,
- Mühürsüz oy zarfları,
- Aynı aileden/apartmandan/mahalleden birbirini tanıyan seçmenlerin sürekli oy kullandığı sandık yerlerinin yerlerin değiştirilmesi,
- Birçok seçim kurulu başkanının atama ile yerinin değiştirilmesi,
- Medya tekelleşmesi algısı/önyargısı,
- Taraf medya şüphesi,
- Yoğunlaştırılmış seçim ekonomisi uygulamaları… (imar affı, emekliye 1000 TL, borçların yapılandırılması, kısmı af iddiaları) ,
- Cumhurbaşkanlığında seçiminde Meral Akşener’i aday göstereceklerin kendileri yakınlarının FETÖ, PKK, BYLOOCK ithamı ile fişleneceği iddiası,
- Mevcut cumhurbaşkanının kamu imkânlarını kullandığı, rakip adayların kendi imkânları veya partilerinin imkânları ile propaganda yaşayacağı adaletsizliği,
- Vatandaşların seçimde nasıl oy kullanacağı hakkında tam bilgi sahibi olamaması,
- Seçimlerde hile yapılacağı şaibesi/şüphesinin her geçen gün kuvvetlenmesine rağmen devleti idare edenlerin bu konuda gönül ferahlatan açıklamalarda bu zamana kadar bulunmaması,
- Suçlayıcı, ötekileştirici siyaset dili,
- TSK’da yüzde 720 dolayında kayıp/çalıntı silahın ve mühimmatın olması (toplam 106.740) ve bu silahların seçim gecesi veya öncesi provokasyonlarla kullanılacağı endişeleri….
- Vs…vs…vs…
Bunlar benim değil, vatandaşın konuştukları…
Kanaatleri…
Zanları…
Şüpheleri…
Tahminleri…
Endişeleri…
Kaldı ki vatandaşların bu konuştukları gerek haber olarak, gerek köşe yazılarında, gerek sosyal medyada yaygın olarak yayınlandı.
Neredeyse tamamı gerek TBMM kürsülerinde, gerek medyanın açık oturumlarında dile getirildi…
İşte maalesef 2019 yılı 24 Haziran seçimlerine böyle bir ortamda gidiyoruz…
Ve bu algı/önyargı/iddia/şüphe/şaibe (adına ne derseniz) psikolojisi altındaki vatandaşlar öncelikle iktidarın en yetkilileri tarafından rahatlatılmalı, güven verici açıklamalar sürekli olarak gündemde tutulmalı.
Seçimler demokrasinin şöleni, herkes tarafından hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak sonucu ise bayramıdır.
Siyasal rekabet, kutuplaştırmalar doğurmamalı, daha iyiyi bulma konusunda zenginlik olarak kabul edilmelidir.
Kısacası seçim propaganda sürecinin başlamak üzere olduğu şu günlerde vatandaşın üzerindeki ve zihnindeki;
- Şüpheler,
- Manipülasyonlar
- Algılar,
- Önyargılar,
- Endişeler acilen giderilmelidir…
Ve seçim sürecinde siyasilerin kullandığı dile özen gösterilmeli, seçmeni birbirine ötekileştirmemeli; hakarete, imalara, zanlara tevessül edilmemelidir…
Çünkü biz ne seçimlerin serbest ve adil olmadığı ne İsrail’iz, ne diktatörlük rejimiyle yönetilen Ortadoğu ülkesi, ne mutlak liderliğin tahakkümü altındaki eski ve Libya türü ülkeyiz, ne de koloni ülkeyiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: