BEKÇİLER NEREDE?
Çocukluk senelerimizin bekçilik sistemi tekrar hayata geçirildi.
Eski yılların hatırası olan bekçiler halk tarafından her zaman hoş şekilde değerlendirilmişler, bekçiye muhabbet hissedilmiş ve günlük konuşmada da “bekçi baba” diye bilinmişler, hatta edebiyatımızda bile yer almışlardır.
Bekçiler Kahverengi üniformaları, başlarında şapları ile, geceleri devriye gezen ve düdüğünü sık sık işittiğimiz bir hatıra.
Bekçi ile polis arasında psikolojik bakımdan önemli bir fark vardı. Polis ve karakoldan çekinilir, bekçiye muhabbet duyulurdu. Anneler çocuklarını, “Yaramazlık edersen seni polise veririm” diye korkuturdu ama bekçiler günlük konuşmaya “bekçi baba” diye geçmişlerdi.
“Mahalle bekçileri şehrin günlük hayatında dirlik ve güven bakımından asırlar boyunca o kadar önemli bir yer almıştır ki şehrin edebiyatına girmişlerdir.
Çok eski dönemlerde silâhlı değildiler, ellerindeki ucu demirli ağır bekçi sopaları yegâne silâhları idi. Yatsıdan sonra, mahalle mahalle bütün şehir onların olurdu. Sokaklarda sopalarını vura vura geçerken, evlerin içine tam bir güven havası yayılırdı; bazen de gür sesleri uyuyanları dehşet ve heyecan içinde yataklarından fırlatırdı”
Daha sonra kaldırılan Bekçilik sistemi geri getirildi. Bizler sandık ki çocukluk yıllarımızın eski babacan bekçileri sokaklarda kol gezecek, bekçi düdükleri ile camlara fırlayacağız.
İlk günler yeni kıyafetleri ile genç bekçiler guruplar halinde gezmeye başladılar. Son günlerde sık sık konuşulan Bekçilerin ortalık da gerektiğince devriye gezmediği, Bekçi kardeşlerimizin belirledikleri mekânlarda mesailerini tamamladıkları. Bizden yetkilileri uyarması.
ESEN KALIN…
Yorumlar
Kalan Karakter: