ANLAŞILDI Kİ AYET DEĞİLMİŞ,
TARİHİ HATADAN DÖNÜLDÜ
Geçen hafta sosyal medyadaki gündem konularımızdan biri Gedik Ahmet Paşa Külliyesi (İmaret Camii’nin) ön tarafındaki yeşil alana yapılmak istenen tuvalet idi.
Özetleyecek olursak: Buraya yapılacak tuvaletin yer seçimindeki uygunsuzluğu yerel basınımızda yer alınca Valilik sitesinde ‘KAMUOYUNA’ başlığı ile yapılan duyuruda;
“İlimiz yerel basınında Gedik Ahmet Paşa Külliyesi içerisine yapılacak olan Tuvaletle ilgili olarak yayınlanan habere istinaden Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğünden alınan cevabi bilgi notu aşağıya çıkarılmıştır.
Afyonkarahisar ili Merkezinde bulunan Gedik Ahmet Paşa Külliyesinin 435 ada 2 parseline yapılacak olan yeraltı tuvaleti işine ait projeler Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 22.12.2016 tarih ve 4712 sayılı kararı ile onaylanmıştır.
Bahse konu işin 15.08.2018 tarihinde ihalesi yapılarak, 18.09.2018 tarihinde sözleşmesi imzalanmış olup, onaylı projeler doğrultusunda yapımına başlanacaktır.
Onaylı proje kapsamında yapılacak olan tuvalet; tarihi dokuya ve yeşil alana zarar vermeden, tamamen yer altında ve üzerinde 50 cm bitkisel zemin tabakası serilerek yeşil alan olarak tasarlanmıştır. Tuvalet giriş kısmı üst örtüsü ve engelli erişimi için yapılacak olan asansör giriş kısımları zemin üstünde kalmaktadır.
Mevcut tuvaletin ,
- Külliye dokusuna uymaması ve Külliye içerisindeki yeşil alan kaybına sebep olması,
- Cami cemaati ve bölgenin yoğunluğu nedeniyle vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaması,
- Engelli vatandaşların kullanımına uygun olmaması,
- İhtiyaç olan bebek emzirme odalarının bulunmaması,
Sebeplerinden dolayı yeni bir tuvalet yapımına ihtiyaç duyularak aşağıda belirtilen hususlar doğrultusunda tasarım yapılmıştır.
- Eski tuvalet yeşil alan olarak tekrar kazandırılmıştır.
- Yeni yapılacak tuvalet, engelli asansörü ve giriş kısımları hariç, tamamen yer altında yapılarak külliye bütünlüğüne ve dokusuna uygun olarak yapılacak olup, görünen kısımlarına ise restorasyon ilke ve prensipleri doğrultusunda uygun nitelikte malzeme kullanılacaktır.
- Bölge ihtiyacını karşılayacak kapasitede ve nitelikte olup, engelli kullanımına uygun asansör ve emzirme odaları ile bölgedeki ihtiyacı karşılayacaktır.”diye zevahiri kotaran ama bizimle alakası yok mesajı vererek kendilerini izole edip yanlışı da yol veren açıklama yapıldı…
Camiinin tarihi güzelliğine, önemine, mevkisine ve bölümleri ile mevcut kullanım durumuna hassasiyet gösteren basın ve sosyal medya kullanıcıları kah valiliğe-belediye başkanlığına, kah siyasetçilere gittiler, kah telefonla iletişime geçerek yanlışlığa işaret ettiler, seçilen yeri hiç onaylamadıklarını belirttiler.
İtiraz dalgasının büyümesi üzerine valilik makamı KAMUYONA diye bilgilendirme notu yayınladı…
Valilik makamının yukarıda yayınlanan “bilgi notunda” özellikleri verilen n tuvalete kimsenin itirazı olmadı…
İtiraz: tarihi camiye arka tarafta bugün otopark olarak kullanılan aynı uzaklıkta alan varken niye ön tarafa yapılıyor’a idi…
O merdivenlerde engelli çıkışları da vardı…
Yukarıda tarihi dokuya zarar vermeyecek ön taraftan daha uygun son pazıl denilecek tamamlayıcı alan var idi…
Yani mevcut projeye itiraz da yok idi…
Ama niye illa yeşil alanın ortasına idi…
Yani itiraz; sanki illa buraya diye ayet inmişçesine dayatılan seçilebilecek en uygunsuz yere idi…
Vali Mustafa Tutulmaz’ın valilik internet sitesinden verdiği bilgi notunda 22.12.2016 tarih ve 4712 sayılı kararı ile onaylanmıştır deniyor…
Vali Mustafa Tutulmaz ilimize 13 Haziran 2017 tarih ve 2017/10458 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla atandı ve görevine 04 Temmuz 2017 tarihinde başladığı. Yani demek istedi ki: Onay alındığında ben Afyon’da görevli değildim. Bu yüzden de ihalesini yaptım (veya yapmak zorunda kaldım veya bizim dışımızda yapıldı)...
Evet, doğrudur, onay Vali Tutulmaz’ın zamanında alınmamıştır ama o göreve başladıktan bir yıl sonra ihalesi yapılmıştır.
Bir yıldır ilimizde görev yapan bir vali, muhakkak o camide namaz kılmıştır. Bir yıldır orada düzenlenen törenlere katılmıştır. Bir yıldır burayı bilmemesine imkân yoktur.
En uygun tuvalet yerinin tarihi alanlarımıza hassasiyeti olan gazeteci arkadaşımız Arif Yağcı’yla sosyal medyada ısrarla vurguladığımız hemen caminin arkasında olan otopark olarak kullanılan şadırvanın/çay bahçesinin tuvaletlerinin bulunduğu yerin olduğunu kendi de biliyordu…
Zaten orada çay bahçesi olarak kullanılan yerin betonarme tuvaleti de vardı. Uzantısında boş alan beni görün ben buradayım diye bağırıyordu.
O ölü alana “Tarihi dokuya zarar vermeden, yerin altında, emzirme odaları, engelli asansörü, yer altında vurgulamalı aynı projeyi uygulatabilirdi…
Çünkü valilik makamının yukarıdaki yaptığı duyuruda “Yeni yapılacak tuvalet, engelli asansörü ve giriş kısımları hariç, tamamen yer altında yapılarak külliye bütünlüğüne ve dokusuna uygun olarak yapılacak olup…………………………….” diyor…
Yani bu cümleden şu anlaşılıyor:
1- Yeni yapılacak tuvaletin engelli asansörleri yerin üstünde olacak.
2- Yeni yapılacak giriş kısımları yerin üstünde olacak…
3- Yerin üstünde yapılanlar tarihi dokuya uygun olacak.
Vali Mustafa Tutulmaz kendi düşüncesini söylemiyor Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğünden alınan cevabi bilgi notunu valilik sitesine duyuruyor. Yani o yeşil alanın ve kültürel mirasın ruhuna aykırı yerüstü bir şeyler olacak…
Oysa Vali Bey, Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğüne “Evet onay benden önce alınmış ama ben bu kentin valisiyim, bir yıldır burada yaşıyorum, o tuvaletin bu şartlarda oraya yapılması tarihi eserlere uyulan hassasiyetlere de aykırı durum yaratır, aynı şartlarda arka tarafta camiye aynı uzaklıkta uygun alan/lar var. Bu alana aynı zamanda tarihi camimizi kadın-erkek ziyarete gelenlere daha uygun ortamlarda abdest alınacak yerlerde yapılabilir diyebilir ve her ne kadar onayı bence önce alınsa da halen ben bu ilin valisiyim, gelin ihaleyi iptal edelim, aynı projeyi camimizin arkasında alana aynı şekilde yapalım” diyerek hem tartışmaların önünü kesebilir, hem de caminin göz önünde uzak daha uygun bir yerde yapılmasına inisiyatif koyabilirdi…
Ama yapmadı, yapmadılar.
Vali Beyin ve Belediye Başkanımızın günü savuşturmaya yönelik art niyeti ya da vurdumduymaz ya da aymaz olduklarına inanmıyorum.
Ama oraya yapılmasına göz yummalarını hatta hatalı ve yanlış yeri savunmalarını da anlayamadım… Çünkü orada yağmur yağış olmadığı sürece bayramlarda, Cuma günlerinde insanlarımız camiye sığmadıklarında caminin alabileceğinden daha fazla cemaatle o yeşil alanda namaz kılıyorlardı.
Neticede hak yerini buldu. Bu yer seçimi yanlıştı, ısrar etmek yanlıştı ve kentin istemleri doğrultusunda cami alanı içinde daha uygun yer tespiti yapılıncaya kadar inşaat durduruldu.
Ama utanç abidesi gibi o yeşilliği kuşatan tahta perdeler ve kepçe hala orada. Yetkililer bir an önce o utanç görüntülerini kaldırırlarsa bir hatadan ve ihmalden daha dönmüş olurlar.
Ben isterdim ki bu yanlışı düzelten ve engelleyen bürokrasiye direnen Vali Tutulmaz ve Başkan Çoban olmalıydı…
Ama yapmadılar, yapamadılar.
Hatta anlamı bilinmez derecede yeri savundular.
Bu tarihi yanlışlığa “illa bura” ısrarları ile ortak oldular.
Ama etkin ve yetkin daha başka birileri “Bu yerin yanlış olduğunu, kullanım teamüllerine aykırı olduğunu, tarihi dokuyu zedeleyeceğini anladılar ve tarihe geçecek yanlış gidişatı durdurdular”…
İsimlerini saymak istemiyorum. Çünkü tavşana kaç tazıya tut gibi algılanabilir. İsim vermem yanlış olacak. Çünkü her biri gerçekten ihlas içinde yerin yanlış olduğunu savunarak yanlışı durdurdular. Hemşerilik hukukunda onlara minnettarım.
Bu duyarlı kişilerin yanı sıra kendini kentin sorunlarına duyarlı gibi gsteren ama kaçak oynayanlar oldu, telefonlardan kaçanlar oldu, açmayanlar oldu, boş ver haber yap, tam seçim zamanı vur gitsin diyenler oldu, ben bu işte yokum diyenler oldu, il dışındayım diyenler oldu… Onlara da diyeceğimiz bir şey yok. Onların da karakterleri bu kadar.
Bu yanlıştan dönülmede taşın altına elini sokan, tüm eleştirileri göğüsleyerek ısrarla habercilik yapan Kocatepe Gazetesi sahibi Sezer Küçükkurt’u da sorumlu ve ilkeli gazetecilik adına ayrıca kutlarım… Okuyamadığım, yayınladılarsa göremediğim başka bir yayın organımız varsa onlara da teşekkür ederim.
İmaretin en güzide yerine yapılmak istenen ihtiyaç tuvaletin inşaatının durdurularak o alan içinde başka bir alan tespitine kadar inşaatın durdurulmasından anladık ki illa burası olacak, yola yakın olacak dayatması ayet değilmiş ve tarihe geçecek, tarihi kirletecek bir hatadan dönüldü.
Bu yanlış yer seçiminin hatalısı, ihmalkârı vardır ama suçlusu yoktur. Çünkü yanlıştan ve hatadan dönülmüştür.
Umarım bundan sonra bu kentte bir şeyler yapılacaksa yetkin ve etkin kişiler, hemşerilerimizi ve sorumluluk sahibi alanlarında uzman bazı kişi ve STK’larımızı görmezden gelmezler, umarım onlarla istişarede bulunurlar, en azından tartışmaya açarak hemşerilerimizin görüşlerini alırlar.
Umarım ki bir daha böyle tarihi hatalar işlenmez.
Yarınki yazımda da evlere şenlik yöresel ürünler fuarından bahsedeceğim.
Yorumlar
Kalan Karakter: