YAZANI YAZDIRANI BELLİ
ÖKSÜZ VE YETİM ŞİİRLER
Kullarıma söyle: Sözün
en güzelini söylesinler
İsra Suresi 53. Ayet
Hayatında herkesin birkaç kez yazmayı denediği aslında süslü ya da keskin sözlerden daha ziyade bir hitaptır, bir sesleniştir, hatta hayata yazılan bir dilekçedir şiir…
Bazen kesilmiş kupürle ya da not alınmış özel defterlerde saklanan kendinle bir söyleşidir şiir.
Bazen denize bir taş atıp etrafa yaydığı halkalarla içeriden dışarıya büyümektir şiir…
Bazen üzerine düştüğü yaprağın gerçek rengini ortaya çıkartan, ona kristalize eden bir su damlasıdır şiir…
Bazen içinizde sakladığınız gizlere gönderilen sitemlerdir şiir…
Bazen içinizden taşan göndermelere hüzün, sevinç giydirmektir şiir…
Bazen tek adresini sadece şairinin bildiği milyonlarca adrese postalanmış pulsuz bir mektuptur şiir…
Bazen uykunun en derin yerinde yüreğinize, beyninize düşen ve sonra size o yıldırımı kalemin ucuna taşıtan ikinci bir yıldırımdır şiir.
Adına ne derseniz deyin bir ifadedir şiir. Notalara dökerseniz şarkı, matematiğe dökerseniz sonuç, kalabalıklara dökersiniz marş, bedene dökerseniz huzurdur şiir.
Haletî ruhiyattır şiir. Girdiği ruhta bazen vuslatın, bazen hicranın, bazen umudun son halidir şiir.
Sözcüklerin hatırlatmahanesidir şiir. En bilinmedik ya da en unutulan sözcükler şiirlerden hatırlatır kendisini edebiyat dünyasına… Ya da bazen kendini şiirlerde imge adı altında doğurur sözcükler.
Kısacası hepimizin hayatı hayattan yontulan bir şiirdir… Şair ise hepimizin hayatı üzerinden kendi hayatını bizlere sunan ise şiirin sahibidir.
Şairlik meslek değildir ama her meslekte binlerce şair vardır. Şairlik karın doyurmaz ama ruhunuzun açlığına, yüreğinizin boşluğuna, geçmişinizin varlığına şahitlik eder.
Her şiir yazana âşık gözüyle bakar toplum… O aslında şahsında-adında toplumu yazmıştır.
Şair ne güzel yazmış diyen toplum şaire ne güzel malzeme olduğunu bilmek istemez nedense. Zanneder ki o kendini yazıyor. Oysa o tamamında olmasa bile en azından durup takıldığınız, tekrar okuduğunuz bir mısrasında kendisiyle birlikte bizi yazıyordur aslında.
Cesurdur şairler… Söyleyemediklerimizi söylerler. Hatta kimsenin söylemediklerini söyleyemeyenler için haykırırlar…
** ** **
Kendisi alçak gönüllülükte estağfurullah, ne haddimize dese de şairsin dediğim arkadaşım Ferit Özmen ilk kitabını Afyon Sinada Yayınlarından çıkardı.
Ferit Özmen genç bir arkadaşım. Kendi çapında istihdam yaratan iş adamı. Aslen Tarabzon Oflu, Yalova’da büyüme, İstanbul’da ikamet etmekte… Küçük yaşta babasının yanında mesleğe başlamış, ticaret lisesini ikinci sınıfta bırakmış. Disiplinli bir iş hayatı, ticaret ahlakı var. Bununla beraber laz inatçılığında kendine göre ticari ahlaklar geliştirmiş. Döviz almaz-satmaz, bankamatik kullanmaz, stok yapmaz… vs.
Bir ömre sığmayacak sayıda şiirleri var. Hepsi de mısralarını öksüz bırakılmış yazdıranı belli şiirler. Yüreğine, kalemine sağlık diyerek seçmeden, sırasını bozmadan Ferit Özmen’in Afyon Sinada Yayınlarından çıkan Seçilmiş Hayat isimli ilk şiir kitabının ilk sayfalardaki birkaç şiiri…
Keyifle okumanız dileğiyle…
** ** **
AŞK; Ahret Kapısı
AŞK; Sırat Köprüsü
Bu kapıdan geçince
görürsün hayatın en gerçek yüzünü
Ve ancak düşünce anlarsın cehennemin özünü
AŞK; hakikatin ta kendisidir
İşte
O yüzden kaçırırsın her bakışta gözünü
** ** **
Aynı şey değil!
Sen,
Ben yokken de yazarsın…
Ben,
Sen yoksun diye!
** ** **
Lütfen güneşi tutuşturun
Ayı söndürün artık.
Acılarım,
Hüzünlerim,
Yeter hasret çekmelerim.
Soğuktan doydu.
Artık,
Üşümesin günlerim.
** ** **
Karakalemle çizilmiş
bir gökkuşağının altındaymış aşk!
Boş yere umutlarımızı maviye bağlamışız.
Güneşin kurşuni rengine aldırış etmeliydik
Ya da
Yağmur getirecek sandığımız
ama tek damla düşürmeyen
Simsiyah bulutlara olmalıydı sitemimiz!
Velhasılı kelam
Renklerin arasında yokmuş yerimiz.
Aşk desen
Gizli bir hazine hala
Bizimse;
Duygularımız kadarmış ederimiz.
Ve..
Renksiz bir tablonun içinde
Yaşamakmış kaderimiz.
** ** **
Niyet başka olur, nasip olan bambaşka!
Umut, gökyüzünden hiç inmez de
Terk edilmiş viranelerde rastlanır aşka…
** ** **
Aşktan bahseden kim!
Güneşin alnında,
Ben bir tek bakışının hayalini kurarken,
Gölgem bile şiirler yazıyordu sana!
** ** **
Bazen yetmez,
Bakışlarını gözünden kayırmak!
Sınav’ı büyük olur Aşk’ların
Yetmez bazen,
Asa ile suyu ayırmak!
** ** **
Sanırım çıkmam önümüzdeki kışa.
Saklanıveririm temmuza!
Ve İstanbul gibi ölürüm
İki yakası gelmeden bir araya.
Beyoğlu, kalkar gelir cenazeme!
Sela’m verilir kulemizde!
İmam bir şiir okur naşımın başında
Ve ben İstanbul gibi ölürüm
sen varken aklımda.
Belki tutamam
Bir damla yaşım akar,
Tabutumdaki omuza.
Yorumlar
Kalan Karakter: