Geçtiğimiz hafta bir fidan katledildi. Ceren Damar Şenel, hayatının baharında genç bir fidandı.
Maalesef kendini bilmez üstelik bir süre sonra Hukuk savunucusu olacak bir cani kızımızı katletti.
Bu olay herkesi olduğu gibi beni de çok fazla etkiledi. Bu menfur olaydan sonra hemen bir köşe yazısı yazmayı çok istedim. Fakat bir türlü yazamadım, aslında içimden geçenleri yazıya dökemedim. Çünkü öfke ve nefret doluydum hala daha öyleyim, yazarken kendime hakim olamamaktan korktum. Ben iki kız babası olarak Ceren kızımın babası Mustafa bey kadar sakin olamamaktan korktum.
Çok sevgili değerli dostum Fazıl Şenel Bey sosyal medyada kendi duygularını ifade eden bir yazı paylaştı. Bende kendisinden izin alarak bu paylaşımı sizlere aktarmak istedim. Fazıl beye verdikleri izin nedeniyle teşekkür ederim.
İşte Fazıl Şenel beyin yazısı;
Komşumuzun kızı ve Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, menfur bir saldırıda hayatını kaybetti.
Yeni evlenen ve geleceğe umutla bakan genç yeğenimiz, Çankaya Hukuk Fakültesinde İş Hukuku Asistanı Ceren Damar Şenel, sabah kopya çekerken yakaladığı 4. sınıf “sözde Hukuk öğrencisi...” tarafından akşamüzeri odasında hunharca katledildi.
Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Mekânı cennet olsun.
Maalesef yeni nesillerimize Allah korkusunu ve Kul hakkını yerleştiremiyoruz. Toplumsal olarak ruh sağlığımız kalmadı. En ufak olayda parlayıp kavga gürültü patırtı ve hatta cinayete yelteniliyor. Trafikte birisi solladı diye adam öldürmeye kadar gidiliyor. Kopya çekip suç işliyorsun seni yakaladı diye asistan hocayı önce bıçaklayıp sonra tabanca ile vuruyorsun ve bir de sözde HUKUK öğrencisisin.
Hepimiz kendimizi sorgulamamız lazım..
Kendimizi, ailemizi ve hatta arkadaş çevremizi...
Doyumsuz, materyalist (her şeyi menfaat karşılığı değerlendirme), hedonist (her şeyden dünyevi zevk almak için değerlendirme) ve carpe diem (anı yaşama arzusu) mantığıyla hareket eden toplum olduk. Geleceğe dair ne bir hedefimiz ne de bir arzumuz kalmadı.
Ceren kızımla iyi arkadaştı, ablasıydı... Zaman zaman arabasıyla okuluna giderken onu da okuluna bırakırdı.
İyi niyetli, cana yakın, temiz, dürüst hoş bir kızdı.
Cenazesine binlerce kişi katıldı, babası Mustafa bey ve annesi Feyzan hanım ve kardeşi Selin, kızımız ile eşi levent Şenel bitkindiler...
Perişandılar ama asla ve asla ağızlarından dua dışında bir şey çıkmadı. Mustafa Bey üzüntü ve bitkinlik nedeniyle maalesef ayağa bile kalkamıyordu.
Bu olayda kaydedilen sağ kaybedilen sadece bir can değil aynı zamanda 28 yıllık tırnaklarla kazanılan bir emek ve sevgi ve saygı ile birleştirilmiş bir evlilik. Toplumumuz için kaliteli bir birey.
Bu olay aynı zamanda Eğitim sistemimizin nedenli düzeltilmeye muhtaç olduğunun da göstergesi.
İlla Doktor olsun, Mühendis olsun, Avukat olsun diye yarış atı gibi yetiştirdiğiniz şuurdan ve ahlaktan yoksun bir neslimize iyi bir insan olmasını öğretemediğimizin de göstergesi.
Okullarda güzel ahlak dersi konulmalı, uygulamalı olmalı.
Fakirlere yardım yapılmalı, hastalar ziyaret edilmeli, yetim ve öksüzlere hizmet edilmeli.
Yazılı ve görsel medyanın da artık şiddet ve benzeri ruh sağlığını bozan Yayınlara, dizilere son verilmeli. Çocuklarımız mafya babalarını örnek alarak yetişiyor. Diziler sayesinde ahlaksızlığın normal olduğunu gösteren ve özendiren yapımlar ne derece uygun bize, Müslüman Türk toplumumuzda.
Evet, Fazıl Şenel beyin yazısını sizlere aktardım. Artık kendimize gelmeliyiz. Yoksa bu tür menfur olaylar çoğalacak. Yeter artık başka Ceren’ler kaybetmeyelim.
ESEN KALIN
Yorumlar
Kalan Karakter: