SEVİYORUM DEYİN
MEYDAN OKUYUN
Bugün sevgililer günü…
Ya da sevginin günü… Ya da geçmişi hatırlama günü… Ya da gönül boşluğunda sallanma günü… Ya da bazılarının yüreğinin doğum günü veya ölüm günü… Ya da öfkenin yüreğe yenilerek bir tuşa basıp utana sıkıla, tutuk ve kısık sesle merhaba cesaretle diyebilme günü… Ya da beklenen telefon gelince yüreğindeki sevgiden büyük kırılmışlığı, incinmişliği anımsayarak telefonun kırmızı tuşuna basma günü… Ya da telefonun yeşiline basıp sessizliği dinleme günü… Ya da geçmişin ağırlığında kolun kanadın kırıldığı veya yeniden uçmasına/tutmasına fırsat tanımanın günü…
M.S 270’li yıllarda evlenince, nişanlanınca hayata bakış açısı sürekli değişen gençlerin yüzünden savaşacak asker bulamayan, tüm evlenmeleri ve nişanlanmaları yasaklamasına rağmen Aziz Valentin birbirini seven çiftleri gizlice evlendirmeye devam edince bunu haber alan İmparator, 14 Şubatta Valentin’i öldürttü. İşte bu günü (14 Şubat) özel kılan, Sevgililer Günü yapan sebep bu.
İşte sırf bu yüzden sesebi efsaneye bile dayansa bu gün kutlanmalı ve Sevgililer günü olmayla birlikte ‘Savaşa Hayır, Sevgiye Evet’ deme günü olmalı…
İşte sırf bu yüzden efsane bile olsa bu gün kötülere hayır, iyilere evet deme günü olmalı…
İşte sırf bu yüzden efsane bile olsa bu gün savaşın/ölümün temsilcisi imparatorlara hayır, barış ve sevgi için canını veren Valentin’lere evet deme günü olmalı…
“Elin Aziz’inin ölüm gününden bana ne looo, niye kutlayacakmışım, hem Sevgililer günü de neymiş ki, kapitalizmin uydurduğu sömürü çarkının bir parçası” demeden önce her şeyin başının sevgi olduğunu unutmayın… Çünkü yüreğini hoş tutan, mutlu eden, baharla birlikte içinizde yeşeren her şey sevgiden geçer, sakın ola ki bana ne sevgiden demeyin… Sevgi insana ve hayata bağlılıktır, hayat mücadelesidir…
Dini saiklerle Sırf Aziz Valentin’in ölüm günü diye de hemen reddetmeyin? Doğruyu savunmak olmasa kim kimin için ölürdü ki? İnsanlar evlensin diye kaç tane din adamı riski göze alır ki?
Kapitalizmin oyuncağı, çarkı çurku da demeyin, bir öpücük, bir merhaba, bir selam, küslüğü yok etme, yürekleri benden senden arınarak biz yapmak kapitalizmin korktuğu en büyük örgütlenmedir… Vahşi kapitalizmin patronları/savunucuları maazallah birbirini ayartan ve yanyana gelen bu insanlar bizim tekerimize çomak sokar diye öyle bir korkarlar ki insanların yanyana gelmesini istemezler…
Beennn, seeennn, oooo, buuuu, şuuuu, bizzzz,siizzz diye insanları bencilleştirmek, birbirlerine ötekileştirmek, kendi sömürü çarkı içinde bir lokma bir hırkadan çıkartarak daha çoğa sahiplenme kamçısı/hırsı ile insanları birbirine ezmeye, gemisini kurtaranı kaptan yapmaya çalışır…
Hem biliyor musunuz, hep küçülmek korkusuyla ve sürekli büyümek/konjoktürel durumlarını korumak hırsıyla insanları birbirine kırdıran Roma imparatoru gibi yöneticiler; yanyana gelerek, birbirini severek/anlayarak/dinleyerek çoğalan insanların bir araya gelmesinden ve insanları bir sevgi etrafında toplayan Aziz Valentin gibi sevgi ve barış elçilerinden nefret ederler… Onları hemen hain, provokatör, ajan, casus, muhalif, düşman gibi yıpratıcı kelimelerle yaftalayarak toplumlardan tecrit etmeye çalışırlar…
Çünkü bilirler ki sevgi büyüdükçe kendileri küçülecektir.
Bu günden binlerce yıl önce yaşamış Roma İmparatoru ve Hıristiyan Aziz Valentin için Sevgililer Gününden nefret etmeyin, sırf bu yüzden içinizdeki sevgiliye sevginizi göstermeyi engellemeyin…
Beş dörtten, dört üçten, üç ikiden, iki birden büyüktür hadisi şerifinin özünde sevgi, çoğalmak yok mu sanıyorsunuz… İslamiyet niyetle başlar… Namaza durursunuz niyet ederseniz, abdest alırsınız niyet ederseniz.. Her şey içinizdeki niyette saklıdır… Niyet her şeyin başlangıcıdır…
Yaşınız başınız ne olursa olsun “oğlunuza, kızınıza, karınıza, sevgilinize ve hatta köpeğinize içinizdeki sevgiyi göstermekten çekinmeyin.”
Hazret-i Züleyha, sevgisi uğruna, bütün servetini feda etti. Yusuf’u gördüm diyene altınlar saçtı.
Peygamberimiz Hazreti Muhammet , “Bu et parçası (kalp/yürek/gönül) iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eğer o bozulursa, bütün vücut bozulur” derken kalpteki sevgiyi ve onun sahibi sevgiliyi işaret etmiyor muydu? Kalbin içindeki sevgiden bahsetmiyor muydu? (ALINTI: Buhârî, Îman, Büyû, 2; Müslim, Müsâkât, 107)
Sevdim demeyle sevilmez. HEVES AYRI, SEVGİ AYRIDIR… Heves gün gelir biter ama sevgi hep bakidir… Beğendim demeyle sevilmez… Sevilen zaten beğenilendir… Sevginin mahsulü sevmek için, sevebilmek için karşı cinsten önce yürek bulunması gerekir. Sevmek; sevdiği olmayı kendini törpüleyerek ‘o’ olmayı becerebilmek, O’nu ben’e katıp ‘biz’ olabilmektir.
Sadece öteki cins mi sevilir…? Allah sevgiyi sadece insanlara mı vermiş sanıyoruz…
Öyleyse bıkmadan her gün mezarlığa giden, binlerce mezar içinden sahibinin mezarını bulup üzerine yatan yas tutan Kangal köpeğinin yaptığı nedir?
Japonya'da bir profesör, üniversiteye her gün gidip geldiği tren istasyonunda yavru bir köpek bulur, büyütür ama ölür… Hachiko adını verdiği o köpek yıllarca tren istasyonunda, sahibinin dönüş saatinde onu karşılamayı, onun gelişini bekler… Bunun adı sevgi değil de nedir?
Evinde bir tane karpuzu olan adamın, eve gelen misafirlerinden yoksulluğunu saklayarak sanki çok karpuzu varmış gibi hanımına “ bu iyi değil, git ambardan başka bir tane getir” diyerek o yaşlı hanımını sürekli ambara yollaması ve o yaşlı kadının hep tebessümle hiç usanmadan sürekli ambara gidip aynı karpuzu getirmesi sevgi değil de eziyet midir?
Sert mizacıyla bilinen adamın yüreğinin yere göğe sığmayan mutluluğunda ağzını doldura doldura kadınım, misim, nurum demesi veya söyleyemese de içinden geçirmesi sevgi değil de nedir?
Lafı uzatmayalım: Bu gün sevgililer günü… Sevginin günü… Çeşitli bahanelerle içimizdeki sevgiyi göstermekten çekinmeyelim… Var olanı yok edemezsiniz, herkesin içinde vardır sevgi.
Hediye almak istemeyen kapitalizme de ayak uydurmasın, sevgiyi göstermek için yüzüklere, şallara, hediyelere gerek yok, samimiyetle seviyorum deyin, sevgili görür yüreğinizi…
Yüreğinizi göstermekten çekinmeyin, mahremiyeti yoktur yüreğin.
İster içinizdeki niyetin timsali aşk için, ister kötülere hayır demek için, ister yanlışlığa dur demek için, ister geçmişin hatırına; bugün yüreğinizdeki sevginin bitmediğini gösterin ki ne insanlık ne de geçmişte kalan yüreğiniz, ihmal ettikleriniz hiç olmazsa bugün ben ölmedim diye mutlu olsun…
Bugün hiç çekinmeden, utanmadan, sıkılmadan seviyorum deyin ki yüreğiniz kötülere ve unutuldu sanılan anılara meydan okusun.
Yorumlar
Kalan Karakter: