Bu beden bu kalıba sığmıyor
İlimizin gündemi İGM Başkanı Salih Sel’in yayınladığı öne sürülen belgenin CHP tarafından tepkiyle karşılanması.
Bakınız Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 tane Türk devleti yer alıyor. Bunlardan biri de bir önceki devletimiz Osmanlı. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kaldığımız yerden devam ediyoruz ve Cumhuriyet ile yönetiliyoruz. 29 Ekim 1923 yılında dönemin şartları bunu gerektirmiş olabilir, batıdan alınan örneklerle kurulmuş bir sistem. Sonuçta yeni bir devlet kuruluyor ve sistem değişiyor ama yıl olmuş 2017 bu beden bu kalıba artık sığmıyor. Görülmesi gereken budur.
İmam hatiplerin kapatılması, kat sayı engeli, 12 yaşından küçük çocuklara Kur’an kurslarının yasaklanması… Sanki uzaya çıktık, koloni kurduk, sıra bunlara geldi. Sıra bunlara gelmedi, gelmemeliydi de. Sadece Müslümanlara düşman olanların getirdiği yasaklardı bunlar. Bu Cumhuriyet döneminde de acı hatıralar olarak kaldı. Pekala, rejimlerin içerisindeki sistemler halk için değil midir? Evet bana göre halk içindir. Halkın yaşam tarzına uyarlanmalıdır, rejimin içerisindeki sistem uymuyorsa halkın değerlerine karşı ise bu sistem değiştirilmelidir. Tabi bu da halka sorulmalıdır. Hiçbir kimse halk adına karar vermemeli, halka sunmalıdır.
Sel’in alıntı yaparak paylaştığı metinde, “Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız, ya sandıkları patlatıp Osmanlının torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya ineceğiz, ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edeceğiz” diyor.
Abdülhamid Han’ın 5 milyon kilometre kara toprağı olan 33 sene dimdik ayakta tuttuğu devleti 10 sene idare edemeyen İttihat ve Terakki Cemiyeti bize 783 bin kilometre kare toprak bırakmıştı. Peki, 1923 yılından bugüne Türkiye dünyanın neresinde? Türkiye halen daha birçok gelişmişliğin gerisinde kalmış, ülkedeki laiklik, türban, İslam, kamusal alan tartışmaları gölgesinde yaşayan, dünya aya çıkarken türbanın tartışıldığı bir ülke konumunda. Çok iyi bir ekonomiye sahip değiliz. Bir Avrupalı veya Amerikalı gibi yaşayamıyoruz. Onların bindiği otomobile binemiyoruz, onlar gibi rahat yaşayamıyoruz. Ülkemiz bugün onlarınki kadar güvenli değil. Biz bu seviyede tutan, ya siyasilerin beceriksizliği, ya da söz konusu rejimin içerisindeki sistemin yetersiz kalması. Birinci şıkka katılmıyorum. Birkaç siyasi beceriksiz olabilir ama hepsi de olacak değil ya! O zaman ikinci şık kalıyor, yani sistem…
İşte Sel’in de alıntı yaptığı nokta burası. 90 yıl sonraki dönüm noktası. 90 yılda dünya ülkeleri uzaya çıkarken, bizim halen daha darbelerle hizaya getirilmeye çalışıyor olmamızın başka bir açıklaması varsa bilmek isterim. Ülke, ilkokul çocuklarının bile konuşmaya gerek görmediği konuları, siyasilerin ağzından duymak istemiyor artık. Konuşulacaksa ekonomi, vatandaşa olumsuz yansımaları olan siyasetin üslubu, vatandaşın hanesinde yaşadığı sorunlar konuşulmalı. Yoksa Cumhuriyet için İslami değerlere hakaret kimseye bir şey kazandırmaz. Gündem tartışmaları ile cılız bir sesle aralara sıkıştırılan, kimsenin göremediği söylemek için söylenen ekonomik sorunlar da yetersiz kalıyor. Örneğin asgari ücret biraz daha yüksek sesle konuşulabilir. Saygılarımla
Yorumlar
Kalan Karakter: