Takva, Allah’a (C.C) itaat ederek onun vereceği cezalardan korunmak, nefsani arzuları terk etmek, kendini hiç kimseden üstün görmemek, mütevazı olmak, gururlanmamak sözde ve davranışta Hz.Peygamber (S.A.V)’imizin davranışlarını kendimizde de uygulamak, bütün dini görevlerimizi yerine getirmektir.
Genel olarak TAKVA: bütün iyi yaptığımız davranışlardır. Yaptığımız bu iyi davranışlarımızı kendi kendimize öz eleştiri yaparak değerlendirip sonuca varmalıyız. İyi olduğuna karar verirsek huzur duyarız. Bu duygumuzda bizi rahatlatır ve kendimize güvenimiz artar.
Bakara Suresi’nin Hac ile ilgili 197. Ayetinde Ahlaki olmayan davranışlar sıralandıktan sonra iyilik yapmanın önemi vurgulanarak “TAKVA’NIN en hayırlı azık” olduğu ifade edilmektedir.
Allah’a (C.C) Maide 8. Ayetinde Takvanın sadece ferdi ve vicdani fazilet değil aynı zamanda “ADALET VE EŞİTLİK” kavramlarını da içine alan toplumsal düzenin bir gereği olduğunu ifade eder. Onun için TAKVA; “ADALET VE EŞİTLİĞE” esas teşkil etmesi bakımından: KURAN-I KERİM AHLAKININ TEMELİNİ OLUŞTURMAKTADIR.
Devletler, halkları arasında ADALET VE EŞİTLİĞİ teçis edemiyorsa (Oluşturamıyorsa) o toplumlar da her zaman huzursuzluk var demektir.
TAKVANIN, sosyal ve evrensel boyutları, Kuran-ı Kerim’in Hucurât Suresi’nin 13.Ayetinde “Allah indinde sizin en şerefliniz Takva da en ileri olanınızdır.” Buyrulmaktadır.
A’RAF SURESİ’NİN 26. Ayetinde Takvanın “Hayâ” ve “Utanmak” ile ilişkisini gösteren “TAKVA ELBİSESİ” deyimi kullanılmıştır.
“TAKVA ELBİSESİ” deyimi: Günah işleme duygularını örten, günah işlemeyi önleyen koruyucu bir elbise olarak görülmüştür.
TAKVA ELBİSESİ İLE KORUNAN BİR KİŞİ: Artık edepsiz, hayâsız, kaba, haşin, açgözlü, başkalarının haklarına tecavüz eden, hırsız, şehvet düşkünü, katil, isyankâr, kendisini herkesten üstün gören, gururlu, kibirli, bir kişi olamaz.
Maalesef, Televizyondaki haberleri izlerken bu durumda olan kişileri (Takva elbisesi ile korunmayan kişileri) çok görmekteyiz ve üzüntümüz iki kat artmaktadır. Örneğin, Trafikte arabalarıyla giderken sen bana yol vermedin diye birbirine girip kavga eden, hatta birbirlerinin canına, malına zarar verenler mi ararsın; eşini çocuklarını öldürenler mi ararsın; daha bunun gibi yüzlerce olaylara şahit oluyoruz. Maalesef Müslüman bir ülkede böyle çok acı ve hoş olmayan olayları duyup görüyoruz ve çok üzülüyoruz.
Acaba böyle kötü huylu kişiler Allah (C.C)’ın koyduğu kuralları bilmedikleri için mi yoksa bildikleri halde önemsemediklerinden midir? Diye insan düşünmeden edemiyor.
TAKVA, her şeyden önce, Allah'a ve onun koyduğu Kurallara SAYGIDIR. Amaç bu saygıyı bütün davranışlarının ve hayatın temeli yapmaktır.
SONUÇ OLARAK TAKVA BÜTÜN AHLAKİ ERDEMLERİN TEMELİDİR. Ben Müslümanım diyen bir kişi BÜTÜN AHLAKİ ERDEMLERİ BİLMEK VE TATBİK ETMEK ZORUNDADIR.
Yorumlar
Kalan Karakter: