KÜÇÜLEN DÜNYA BÜYÜYEN EVREN
Dünyanın her gün biraz daha küçülmekte olduğu, herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Denebilir ki, dünya bugün küçük bir televizyon kutusu kadar küçülmüştür.
Dünyada ve yurdumuzda bütün olup bitenleri, dakika dakika o küçük kutudan izlemek mümkündür
Fakat evren bunun aksine her geçen gün büyümektedir. Evrende yeni yeni galaksiler keşfedilmekte, bildiğimiz Evren sürekli büyümektedir.
Evrenin ve yaratılışın/yaratılmışların sürekli büyümekte/artmakta olduğu yolundaki anlayış Kur’an-ı Kerim'in açıkça ifade ettiği gerçeklerden biridir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:
“ Allah yaratış ve yaratılışta dilediğini arttırır.” (Fatır 1)
Kur'an'ı Kerim düşüncesinin en önemli noktalarından biri bu ayette ifade edilmiştir. Ayetin “Fatır” yani yaratıcı anlamını taşıyan bir surede verilmesi de ilginçtir. Aynı gerçek Nahl suresi 8. ayette bazı hayvanlar sayıldıktan sonra şu şekilde dile getirilmiştir:
“Allah sizin bilmediklerinizi de yaratır”
Cenab-ı Hakk, yaratıştaki arttırmayı yeni yeni türler ortaya çıkarmayı hayvanlar aleminde de sürdürmektedir.
Bir yandan yeni varlık planları, galaksiler oluşurken bir yandan da yeni varlık türleri, yeni canlılar oluşmaktadır. İnsanlık bu gerçeği Kur’an-ı Kerim'in inişinden 1400 yıl sonra yeni yeni fark etmeye başlamıştır.
Yasin suresi 36 Ayet’te Allah'(c.c) ın insanın bilmediği nice çiftler yarattığı dile getirilerek, evrende yeni yeni zıt kutup alanlarının oluşturulduğuna dikkat çekilmiştir.
Zariyat Suresi 47. Ayet’te konuya daha ileri planlarda bakılmış ve şöyle buyurulmuştur:
“Göğe gelince, biz onu ellerimizde kurduk. Hiç kuşkusuz biz genişleticileriz.”
Bütün bu verileri değerlendirdiğimizde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz Kur’an-ı Kerim'in tanıttığı varlık ve kainat sonsuz değildir ama sınırlı da değildir.
Allah, bir süreç halinde hala yeni varlıklar, boyutlar ve imkanlar yaratmaya devam etmektedir.
Varlığın bağrında yeni oluş ve imkânlara sürekli vücut veren yaratıcı bir hayat saklıdır. Kur'an'ı Kerim'in tanıttığı evren, her şeyi olup bitmiş, defteri dürülmüş, hikâyesini noktalanmış bir kütle, bir cisimler yağını değildir. O, hep yenilenmekte ve sürekli oluş halindedir.
Bu yenilenme ve oluşta, başka bir ifade ile bu süreçte, Yaratıcı Allah (c.c) oluşun bizzat içindedir.
Zariyat Suresi’ndeki ayet, bu noktayı da Kur’an-ı Kerim'e özgü bir kelam harikasıyla vermiştir Orada da şöyle buyurulmaktadır:
“Gökleri biz ellerimizle kurduk”
Ayette; “ellerimizle” beyanının eklenmesi farklı bir gerçeğe dikkat çekmektedir. O gerçek Yaratıcı’nın Allah (c.c)'ın sürecin faaliyetin bizzat içinde olduğu gerçeğidir.
Kur’ansal düşüncenin son yüzyıllarda yetişen en büyük temsilcisi Pakistanlı Şair-düşünür Muhammed İkbal (ölümü 1938) bu gerçeği ilk fark eden Müslüman düşünür olmuştur.
Yorumlar
Kalan Karakter: