Adem Aleyhisselâm'ın İblis'in sapıklığına şaşması ve kendisini üstün görmesi
Yayınlanma :
11.03.2021 09:09
Güncelleme
: 11.03.2021 09:09
(Fakat) Allah’ın gayreti dile gelip, dedi ki: “Ey tertemiz adam, sen gizli sırları bilmiyorsun.”
Eğer Allah postu ters giyerse dağı bile tâ kökünden, temelinden söker.
O zaman yüzlerce Âdem’in perdesini yırtar, yüzlerle yeni müslüman olmuş suçsuz, günahsız İblis yaratır!
Adem: “Yâ Rabbi, bu kötü görücülükten tövbe ediyorum; bir daha böyle yakışıksız düşüncelere kapılmayacağım” dedi.
Ey yardım dileyenlerin yardımcısı, bize doğru yolu göster! İlim ve zenginlikle gururlanmaya, öğünmeye ne lüzum var?
İnâyetinle hidayete eriştirmiş olduğun bir kalbin yolunu şaşırmasına müsade etme ve (kader) kaleminin yazmış olduğu kötülükleri (bizden) def eyle!
Kötü kazâları ruhumuzun üstünden def et; bizi Hak’tan hoşnut olan kardeşlerimizden ayırma!
Senin ayrılığından daha acı bir şey yoktur; sen korumazsan, esirgemezsen, halimiz tam bir kargaşalıktan ibâret olur.
Bizim (dünya) malımız (mânâ) malımızı yağma eder; bedenlerimiz (manevi) libasımızı canlarımızdan koparıp atar.
Elimiz, ayağımızı ıkötülüğe iterken, senin lütfun olmadıkça bir insan canını nasıl kurtarabilir?
Diyelim ki bir insan canını bu azim tehlikelerden kurtarmış olsa bile, (kendine) bir yığın bedbahtlık ve korku sermayesi hazırlamış olru. Zira can cânâna vasıl olmadıkça, ebediyen kördür.
Eğer cemâline ermeğe yol vermezsen, (can) diri bile olsa (sensiz) yine ölü hükmündedir.
Eğer kullarını azarlayacak olsan, bu (ancak) sana yakışır; zira kusursuz olan yalnız sensin.
Aya, güneşe nursuz ve kusurlu ve servinin boyuna iki büklüm arş’a, feleklere hor ve hakir, madenlere denizlere yoksul ve fakir, demek, kemaline nisbetle sana yakışır; çünkü fanilikleri kemâle eriştirmek kudreti ancak senindir.
Zira sen kutsisin, tehlike ve yokluktan münezzehsin; yokları icad eden onları ihtiyaçtan kurtaran sensin.
(Yoklara vücut verip) yetiştiren, yakmağa da muktedirdir; çünkü yırtan, dikip tamir etmeyi de bilir.
Her güz vakti, bağı yakıp yıkar, sonra (bu) bahçeleri renklere boyayan gülü yeniden bitirip vücuda getirir.
“Ey yanmış solup gitmiş olan, zuhur et, tâzelen ve tekrar güzelleş, güzel namın duyulsun” der.
Nergisin gözü kör oldu; O, onu tekrar açtırır; kamışın boğazı kesildi, O, bizzat onu (neyi) okşadı ve ondan nağmeler çıkarır.
Madem ki biz yaratılmışız (yaratıcı değiliz); şu halde güçsüz ve kanâatkâr olmaktan başka (elimizden bir şey gelmez)
Biz hepimiz nefsileriz; nefsimiz ve beşeriyetimizle meşgulüz; eğer bizi kendine çağırmazsan, hepimiz şeytanlarız.
Canımızı körlükten kurtardığın için, biz de şeytanlardan kurtulduk.
Kim hayattaysa herkesin rehberi sensin; rehbersiz ve deyneksiz olan kör adam ne yapabilir?
Senden gayrı hoş olsun, hoş olmasın her şey, insanı yakar ateşin aynıdır.
Kim ateşe dayanır, ateşe arka verirse hem mecusidir hem zerdüst.
Allah’tan başka her şey bâtıldır, asılsızdır. Allah’ın ihsanı, yağmuru kesilmeyen bir buluttur.
Miraç kandil’iniz mübarek olsun.
HZ.MEVLANA
MESNEVİ 3893-3923.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: