SİYASET MİLLETİN REFLEKSLERİNDEN
MİLLİLİK ADINA BİR ŞEYLER ÇIKARMALI
SİYASET MİLLETİN REFLEKSLERİNDEN
MİLLİLİK ADINA BİR ŞEYLER ÇIKARMALI
Dinli/yorum…
Gözlü/yorum…
Bakı/yorum…
Oku/yorum…
İnceli/yorum…
Gözlü/yorum…
Yaptığım, yapmaya çalıştığım tüm ‘......./yorum’lar beni parçalanan bir Suriye’ye götürüyor.
Kendisini bölgede ‘güç’ gören herkes parçalanmış Suriye’den kendi adına en kıymetli parçayı koparmaya çalışıyor.
ABD: Daha önce savaş çıkardığı ülkelerin hem yer altı kaynaklarını hem yer üstü kaynaklarını, hem de yıktığı/yıkılmasına sebep olduğu yeniden imarı alarak bölgede daha uzun süre kalmanın (ve yerleşmenin) hesabında…
Bir yandan (ve şimdilik) kuzey Irak’tan Akdeniz’e kadar uzanan koridorda kendine bağlı müttefik bir Kürt devleti kurulmasına gayret ederken;
diğer yandan bölgede güç olabilecek devletlere muhalif terör örgütleri kurarak/yöneterek Suudi Arabistan, katar, Dubai, BAE, Ürdün, Lübnan gibi bölge devletlerini
ve AB’liğinden de bazı devletleri yanına çekerek bölgesel ve küresel anlamda uzun süreli görüşmelerin başatı olmak istemekte…
Rusya: Kendini ‘karadan ve havadan’ hem Akdeniz’e atmanın hem de ABD’nin gücüne tek rakip olma hesabında…
Haklarını daha da garantilemek için Suriye’nin mevcut yönetimi (Beşer Esad) ile bir yandan müttefikliğinin berkleştirirken diğer yandan bölgede kurulacak Kürt devleti koridorunu da ABD’ye kaptırmamak için bazı Kürt oluşumlarını da desteklemekte.
İsrail: İsrail demek ABD demektir… Ve İsrail ABD-Rusya (ve İran) gibi Kürt devletinin kurulmasının en büyük bölgesel destekçisi. Irak’ın parçalanması, Saddam’ın yok edilmesi ve Kuzey Irak’ta Kürt bölgesinin oluşturulması ile Kürt devleti kurulmasının en önemli adımı atılmış oldu.
İran; Suriye’ye öncelikli olarak Suriye olayına mezhepçi yaklaşıyor. İran ve Rusya destek olmasa Şam yönetimi bir ayda düşerdi. Bugün ayakta kalmasını öncelikle İran’a borçlu.
İran Suriye’de ABD, Türkiye ve Rusya ile en önemli bölgesel kutup. Bu yüzden de daha şimdiden Şii Milis güçler oluşturarak hem savaşmakta, hem de olası Esad sonrasına hazırlanmış durumdadır.
Diğer yandan PKK ve uzantısı Kürt toplulukları destekleyerek olası Kürt koridorunda söz hakkı olmasına gayret ediyor.
Türkiye: Diğer ülkeler gibi işgal zihniyetiyle değil kendi güvenliğini sağlama önceliği ile hareket ediyor. Amacı bölücü terör örgütü PKK’nın ve değişik isimlerde sunulan uzantılarının sınırlarımızda ilerleyişini ve oluşum sağlamasını engellemek.
Resmi kaynakların ve medyanın da sık sık belirttiği gibi bu ülkelerin dışında bölge tamamen ajan yuvasıdır.
Kimsenin kimseye güveni yoktur.
Özellikle Türkiye kimseyle müttefikiz diyecek durumda değildir.
Çünkü müttefikiz diyebileceğimiz yukarıdaki ülkelerin tamamı ve AB’nin birçok ülkesi bölgede bir Kürdistan devleti kurulmasını açıkça desteklemekte, Kürt başlığı altındaki tüm oluşumları terör örgütü olarak kabul etmemektedir.
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri Türkiye”nin kararlılığını görmesi anlamında Afrin harekâtı önemli bir harekâttır.
Ve ABD Arap baharında da gördüğümüz gibi önce ülkelerin halklarını savaştırıyor, iç savaşlar/kaoslar çıkartıyor, sonra insan hakları ya da demokrasi adı altında devreye giriyor ve kendisine engel liderleri bir şekilde yok ediyor.
Bu yüzden ABD önümüzdeki günlerde Türkiye’yi karıştırmak için bölgedeki tüm terör örgütlerini ve Yunanistan’dan Bulgaristan’a, Ermenistan’a kadar sorunlu olduğumuz tüm ülkeleri harekete geçirmeyi deneyebilir.
Bu süreçte iktidarın ve muhalefetin iç siyasette polemikleri bırakması, eleştirileri ve oy devşirme taktiklerini dondurması milli önem arz etmektedir. İktidar ve muhalefet bunu beceremiyorsa onların yapamadığını milliliğin belkemiği millet yapmalı, tahrik, provokasyon, ötekileştirme, oy devşirme kurnazlıkları kimden gelirse gelsin prim vermemelidir.
Açık söyleyeyim Türk Milleti üzerine düşeni yapmıştır.
Ne El Bab harekatında ne de Afrin harekatında siyasal polemiklerden/suçlamalardan etkilenmemiş, savaş havasına girerek ne erzak stoklamış, ne de parasını dövize çevirmeye çalışmıştır.
En azından siyaset kurumu milletin bu refleksinden millilik adına bir şeyler çıkarmalı ve içinde bulunduğumuz sorunlu günleri milleti bütünleştirmeye çalışarak atlatmalıdır.
İçte huzur, güven ve kaynaşma arttıkça dışarıdan gelecek tüm tehlikeler tehlike olmaktan çıkar.
Yorumlar
Kalan Karakter: