REFERANDUMUN EN TARTIŞILANI
Referandumun en çok eleştirilen siyasetçisi Devlet Bahçeli…
Artık ne yapsa kendi tabanınca samimi bulunmuyor.
Türkiye’ye gelen Barzani’nin Atatürk Hava limanının kapısında Kürdistan Bayrağı ile karşılanmasına gösterdiği sert tepki bile aynı sertlikte öfke ile kendisine karşı eleştiri olarak dönüyor…
Devlet Bahçeli ile beraber yakın çevresindekilerde istemedikleri, tahmin etmedikleri , cevaplandırmakta zorlandıkları hatta cevaplayamadıkları eleştirel sorularla karşılanıyorlar…
Mesela…
Genel başkan yardımcısı Mevlüt Karakaya’ya kendi partisinin düzenlediği panelde az ve öz şekilde bir siyasetçiye (başkana) güçler veren maddeler sıralanıp “MHP neden evet dedi?” diye soruluyor?
Karakaya "Soruyu soran kardeşime kusura bakmayın diyorum ama bana çok rahatlıkla ulaşabilir, kendisine özel olarak görüş ve düşüncelerimi söyleyebilirim" diye cevap veriyor.
MHP yönetimi ilkeli/sorgulayıcı MHP’liler karşısında sözün bittiği yerdeler.
MHP genel merkezi özelde bir türlü, genelde bir türlü, zevahiri kurtarmaya çalışıyor…
Kendi partilisinin karşısında özel görüşme isteyenler halkın karşısında genel konuşma yapabilir mi?
Ve…
MHP yönetimden referandum sürecinde Türkiye dokuz ilden ibaretmiş gibi MHP’nin dokuz ilde miting yapacağı açıklanıyor.
Yetmiyor bir zamanlar (ve hala) MHP’nin ülkücü görüş doğrultusunda görev yapanlar (Sadi Somuncuoğlu, Namık Kemal Zeybek, Agâh Oktay Güner, Yaşar Okuyan vd) “Dün Başbuğ Alparslan Türkeş'e olan düşmanlıklarıyla meşhur oldular. Şimdi de MHP Lideri Devlet Bahçeli düşmanlığıyla meşhurluk sicillerini genişletiyorlar” diye hain ilan ediliyorlar…
MHP tabanı ise bu tür hain üretmelere “Biz o yıllarda Patagonya’da değildik ve bu kişilerin Rahmetli Türkeş’in izinleri diğer partilerde görev aldıklarını, bu kişiler sayesinde bir çok ülküdaşımızın devlet içinde yüksek görevlere getirildiklerini, bu yüksek yerlerin Ülkücülük adına önemli mevziler olduğunu iyi biliyorduk” diye cevap veriyorlar.
MHP diğer partilerimiz gibi çok partili hayatımızın ve geniş demokrasimizin önemli partilerindendir.
Ve hatta Türkiye’nin emniyet sibobu partilerimizdendir de diyebiliriz.
Ama Devlet Bahçeli ile bu görevini vatan-millet ajitasyonu ve baskınlığı ile başka mecralara/desteklere yönlendirmiş konuma düşmüştür.
Bugün MHP’nin başında MHP tabanı ve ülkücü camiaya görekendisinden başka lider tanımayan, kendisinden başka lider adaylarına sabrı olmayan, çok tartışılan, ‘söylemlerinde dünü ile bugünü ile çelişen’adeta atanmış görevlisi saiki ile hareket eden bir genel başkan vardır.
Tabi Bahçeli ile ilgili atıflar, hatırlatmalar, eleştiriler bizzat MHP tabanından ve eski-yeni ülkücü camiadan gelirken Devlet Bahçeliyi savunmalar da AK Parti’nin sempatizanlarından gelmektedir.
Gerek basında, gerek sosyal medyadaki tartışmalara baktığımızda kim ne dersin referandumda hangi sonuç çıkarsa çıksın ülkücü camia genelinde şaibeli bir Bahçeli etkileyiciliği ve belirleyiciliği olmayan bir siyaset içinde olacak, hep tartışılacaktır.
:
Yorumlar
Kalan Karakter: