EVET İLE HAYIR VE
MUHAMMET İLE SAMUEER
Evet ve hayır…
Birbirinin zıddı olan bu kelimeler birbirlerini “nedenlerle-niçinlerle” açıklayan en etkili kelimelerdir.
Evet ve hayır birbirine uzak gibi bilinse de öyle girift kelimelerdir ki neden evet derken aslında neden hayır, neden hayır derken aslında neden evet dediğinizi de açıklamış olursunuz.
Evet ve hayır mantığınızın, aklınızın, kararınızın karındaş kelimeleridir.
Hiç birini hayatınızdan çıkartamazsınız. Çünkü ikisinin de eşit derecede anası babası sizsinizdir.
Sağ gözünüz ile sol gözünüz, sağ kulağınızla sol kulağınız, sağ elinizle sol eliniz, sağ ayağınızla sol ayağınız gibidirler. Hangisi olmasa eksikliğini duymazsınız ki?
Evet ve hayır kelimelerini abartarak insanları aldatmak için kutsamamalısınız. Kutsal kelimeler değillerdir. Sadece karar ifade eden kelimelerdir. Bu kelimelerden herhangi birinin dini kitaplarda olması/olmaması diğerini yok saymaz, kötülemez, lanetlemez. Varlığını açıkladığınız kelime aslında zıddından yola çıkarak yaptığınız açıklamadır. Yani ikisini de aynı anda kullanıyorsunuz ve vicdanınızı, mantığınızı, sorgulamalarınızın sonucunu ifade ediyorsunuz demektir.
Kim ki hayır sözcüğüne “Hayırda hayır vardır”, ya da kim ki “Şeytan evet demediği için huzurdan kovuldu” diye kutsal kitaplardan alıntılar ve örneklerle sizi meselenin özü üzerine düşünmenizi engelleyerek kendini dayatırsa bilin ki o kişi şeytanın sözcülüğünü, kılavuzluğunu yapıyordur.
Sizin dini duygularınızı sömürerek/kullanarak kendine biat etmenize çalışıyordur.
Kutsal kitabımızı dinle diye başlamaz, oku diye başlar… Tam 275 yerde görmez misiniz, duymaz mısınız, düşünmez misiniz der.
Önümüzdeki referandumda değiştirilecek anayasa maddeleri ile ilgili olarak göreceksiniz, okuyacaksınız, düşüneceksiniz ve kararınızı vicdanınıza göre evet ya da hayır olarak vereceksiniz.
Kutsal kitaplarda yazdığı gibi bu referandumda kullanacağınız evet şeytanın kalkanı, hayır da hayrın ifadesi değildir. Sadece ve sadece bu ülke üzerinden geleceğinizin kararını ifade edeceğiniz vicdanınızın en özet kelimeleridir.
Hatırlayın; 12 Eylül 2010 seçimlerinde “Hayırda Hayır vardır” diye propaganda yapan kişiler 16 Nisan 2017 referandumu için de “Şeytanlaşmayın hizmet etmeyin, evet deyin” diyerek propaganda yapmaktadırlar.
Bu aleni sizin dini duygularınızı sömürme, sizi düşünmeyen aptallar yerine koymaktır. Referandum sözcüğü olan bu kelimelere hiçbir geçerliliği olmayan kutsi anlamlar yükleyerek dininizi, vicdanınızı sömürmek istemekte, kendi hedeflerine sizi aldatarak ulaşmak istemektedirler.
Yukarıdaki resme iyi bakın.
Yıl 1889…
Sırtta taşınan kişi Sameer adında yürüme engelli Hıristiyan bir cücedir.
Bu Hristiyanı sırtında taşıyan kişi ise Muhammed adında Müslüman bir kördür.
Muhammet ve Sameer Şam sokaklarında yaşayabilmek için birbirlerine muhtaçtılar.
Kendilerini birbirleri ile ifade ediyorlar, birlikte yaşam mücadelesi veriyorlar, eksikliklerini birbirleri ile tamamlıyorlardı.
Evet ile hayır sözcüğünün birbirine giriftliği gibi yaşamak/mücadele edebilmek için birbirlerinin elleri, ayakları, gözleri, vicdanlarıydılar.
İkisi de yetimdi, aileleri yoktu ve aynı evde yaşıyorlardı.
Ölene kadar birlikte yaşadılar.
Sameer öldüğünde Muhammed onun odasında hep ağladı ve kısa bir süre sonra üzüntüden o da öldü.
Onlar vicdanların evet ve hayırı idiler. Ve kendilerini birlikte ifade ediyorlardı.
Evet ve hayır kutsal kelimeler değil vicdanın karar sesleridir.
Evet ve hayır kutsal kelimeler değil dünyevi kararları ifade eden kelimelerdir. İkisinin de kutsal kitaplardaki ne hayırla ne de şerle ilgisi vardır.
Yukarıda da değindiğim gibi kim ki bu kelimelere kutsîyet yükleyerek referandum oyunuzu devşirmeye çalışıyorsa hem günaha giriyordur, hem de yeryüzündeki şeytanlığına sizi ortak etmeye çalışıyordur.
Düşüneceksiniz, soracaksınız, sorgulayacaksınız. Vicdanınız hangi sözcüğü bu ülke için daha hayırlı, huzurlu yapacaksa ona evet diyeceksiniz.
Sonuç ne çıkarsa çıksın Muhammet ve Sameer gibi birlikte olacağız ve birbirimizin salına gireceğiz. Bunun için ne kandırmaya, ne de kötülemeye gerek var.
Herkesi özgür vicdanına bırakacağız.
Tavsiyem budur.
Yorumlar
Kalan Karakter: