Başkan Çoban ve bürokrasi
Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban ile yaptığım röportajda bir çok projenin başlangıcı bu yıl. Hemen hemen en önemli konularla ilgili ilk kazma bu sene vuruluyor. Battı çıktılar, Akarçay’ın uzaması, istenildiği gibi olmasa da tarihi değerleri ön plana çıkaracak kültürel bir yatırım olan teleferik projesi, raylı sistem olmasa da 30 metrelik otobüsler. Saydığım bu bazı yatırımla bir yılda yapılacaklar listesi. Kolay değil ilimiz için devasa milyonlarca liralık yatırımla. Halk elbette karşılığını her seçim döneminde veriyor, verecektir. Öyle kuru kuruya demokrasi, laiklik naraları atmaya benzemez. Bugün üstü kapalı İslam karşıtı söylemlerde bulunursun, yarın sandıkta karşılığını alırsın.
***
Görünen köy kılavuz istemiyor, insanlar çalışıyor, emek veriyor, gecesini gündüzüne katıyor ve karşılığında da ortaya güzel işler çıkıyor ve karşılığı da sandıkta alınıyor. O güzel işleri yapma da emek istiyor. Bakınız Kent Müzesi için bir yandan gece gündüz çalışılırken, bir yandan da başkaları çalışıyor ve netice “yapılamaz” kararı çıkıyor. Bizdeki bürokrasi herhalde dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Sen uğraş, didin, mücadele et ama birileri çıksın iki satır yazı ile “bu iş olmaz” desin. Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın bunca emeğini hiçe mi sayacaksınız? Bu yüzden bizim en büyük sorunlarımızdan biri bürokrasi. Sadece bu durum Kent Müzesi için geçerli değil.
***
Bakınız teleferik projesi. Bu proje şehrin kültürel ve tarihi dokusunu ortaya çıkarabilecek bir proje. Teleferiğe binen yabancı misafirler Anıtpark üzerinden kaleye bir yolculuk yapacaktı. Böylelikle şehrin tarihi dokusunu çok daha net bir şekilde görme imkanı bulacaklardı ve indiklerinde de havada seyrettikleri yerleri gezmek isteyeceklerdi. Böylelikle şehrin ekonomisi, gelen turist sayısı ile birlikte gelişecek, bu da istihdama yansıyacaktı. Tabi bunlar birkaç aylık bir süreçte olmayacak ama zamanla gerçekleşecekti. Gel gelelim proje Kent Meydanı ile birlikte sunuldu tam 8 ay beklendi. Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü dedi ki “yapılamaz.” Bunun yapılamayacağı 8 ayda mı anlaşıldı da bu şehrin yatırımları 8 ay sarkıtıldı. Bu karar bu millete eziyetten başka bir şey değildir. Ben bir ayı anlarım da 8 ay ne oluyor?
***
Dostlar bu işin Türkçesi: Sanki birileri geçmişte oturmuş ve karar almışlar. Demişler ki “bir şehre, bir köye, bir beldeye bir şey yapılacaksa, yaptırılmaması ve kişinin usandırılması gereken kabarık bir liste yapalım” diyerek koca bir listeyi itina ile hazırlamış. Kişi, o kurumdan bu kuruma aylarca gitsin gitsin gelsin. “O madde, şu karar diyerek önüne geçelim” böylelikle vazgeçilsin.” Bence Belediye Başkanı Çoban bürokrasiye karşı toplumsal bir mücadele veriyor. Çünkü bedelini o ödüyor. Ben bu şehrin vatandaşı olarak bunu Eskişehir’deki memura değil Başkan Çoban’a sorarım. Böylece iş yapmak isteyen kişi bürokrasi ile toplum arasında sıkışıp kalıyor, o yüzden de bazı yöneticiler iş yapmaktan soğuyor, uzaklaşıyor, vaat vermekten çekiyor ama bunlara rağmen çalışan, gecesini gündüze katan bir belediye başkanı olan ve bu yıl birçok sıkıntıya göğüs gererek şehrin muhtelif noktalarında vaat ettiği bazı işler için ilk kazmayı vuracak Başkan Çoban’ı takdir ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: