Dünyada meydana gelen hiçbir olay tesadüfi değildir. Bütün olaylar Yaratıcının bilgisi dahilindedir insana bahşettiği akıl ve irade ile Hak yolu seçmesi halinde hem bu dünyada, hem de ahirette rahat edeceği defalarca beyan eden Allah'tır.
Batıdan yana cüzi iradesini kullananlar için de Babil yollarını açık tutmuş, sonucuna katlanabileceği kadar günahlar, cezalar manzumesini alenen sıralamıştır.
Allah’ın ipine, Resul’ün yoluna sarıldığınızda, sizi hiçbir gücün yenemeyeceği net bir şekilde ifade edilmişken, buna kayıtsız kalındığında insanoğlunun buhranlara uğrayacağı kesindir.
Asırlarca egemen olmuş Endülüs İslam Medeniyeti ile Selçuklu ve Osmanlı yönetimleri Hakkı üstün tuttukları dönemlerde, ilme, alime, fütuhata önem verdikleri dönemler boyunca insanlığın yüzakı olmuşlar, ilimden dinden, ehliyet ve adaletten uzaklaştıkça akıbetlerini karartmışlardır.
Milletlerin de bir eceli vardır. Bu ecel geldiğinde yok olanların yerine yenileri gelmiştir. Osmanlı’ nın çöküşünü müteakip, adeta küllerinden yeniden doğan Türk milleti, yokluklarla, çaresizliklerle yedi düvele karşı istiklal mücadelesini vererek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur 100. yılını kutlayacağımız Cumhuriyet’in kuruluşunda kadın erkek emeği geçen Milli Mücadele kahramanlarına şükran borçluyuz, millet düşmanlarının kirli emelleri bitmez, insanimiz insanlığın, İslam’ın, Türk’lüğün kendisine biçilen bayraktarlık ve sancaktarlığın akamete uğramasına asla izin vermemelidir. Asırlardır süren yenilgilere ve milletin yok oluşa giden yıkılışının sebepleri, bundan çıkış yollarını arayanların millet davaları olmalı. Sağlam ve muhkem bir inanç, pozitif ilimlerle beslenen umutlar yeşertecektir
Dünyayı hegemonyasına almak isteyen siyonistler ve onun hizmetindekiler, ülkemizi çepeçevre kuşatmak istemektedir. Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol yatakları emperyalist ülkelerin iştahını kabartmakta, kural tanımadan bölge ülkelerine zulüm yapılmaktadır.
Mazlumların hamisi Türk milleti, kendi meseleleriyle uğraşmaktan başını alamaz hale getiriliyor. İlmi ve tekniği, okumayı, araştırmayı emreden dinimiz, türlü algılarla geri kalışımızın sebeplerinden gösterilmeye çalışılıyor.
Mezhepçi bir anlayışla Sünni Müslümanların karşısında yer alan İran, zulme uğrayan Müslümanlara çoğu zaman kayıtsız kalmaktadır.
Filistin ve Gazze’nin tarumar edilmesine çanak tutulması kimseye hayır getirmez. Askeri, psikolojik, lojistik hazırlıklar tamamlanmadan Hamas’ın AKSA TUFAN’ı adlı harekata girişmesi adeta intihar girişimi olmuştur. Hesabı kitabı iyi yapılmadan Filistinlilerin her direnişi orantısız güç kullanımıyla karşılaşmakta, hem toprak, hem de sayısız can, kayıplarına sebep olmaktadır.
1948'de Filistin topraklarına yerleştirilen Yahudilerce kurulan İsrail, siyonist ülkelerin tasvibiyle buraya dünya Yahudilerini toplamış, yıldan yıla dağdan gelenler bağcıyı kovarak, haksız işgallerle terörist devleti meşrulaştırmaya çalışmışlardır.
Hak, hukuk, insanlık, kural tanımayan bu şirretler çoluk, çocuk, yaşlı, sivil demeden hastaneleri, mabetleri, şehirleri yok etmekten geri durmamaktadır.
2 milyara yakın İslam alemi, 8 milyarlık insanlık 8 milyonluk İsrail’in karşısında aciz kalmaktadır. BOP'la İsrail’e karşı biraz tepkili olan IRAK-SURIYE MISIR-LİBYA ülkeleri pasivize edildi. Türkiye’de tarikat ve cemaatlere tanınan imtiyazlarla FETÖ darbe girişimine, PKK-PYD-İŞİD-DEAŞ-DHKPC terör örgütleriyle mücadele için enerjisini sarfetmekle etkisizleştirilmeye çalışıldı.
İsrail, zafer gibi görünen başarılarını, İslam aleminin dağınıklığına borçludur. İsrail, Gazze’de Müslümanları öldürmüyor, katlediyor. Yaptığı, bu pervasızca saldırılara sebep olanlar teşvik ve destek olanlar Allah’ ın lanetine uğrasınlar.
Dünya ve insanlık yeni bir barış medeniyetinin kurulacağı günlere muhtaç. İnanıyoruz ki bunu kuracak olanlar yine Türk-İslam toplulukları olacaktır.
Yeniden Milli Mücadele’ye hep yenilenerek hazır olmak gerekir.
Himmet KASAL
Teşekkür ederim,gönüllerimize tercüman olmuşsunuz,Allah tan sağlık ve afiyetler dilerim.