Değerlerimizle barışık olmamız için, çok okuyarak, değerlerimizin farkına varabilmemiz birincil meseledir. Tarihe şan ve şeref vermiş Türk İslam medeniyetinin düşmanları bizim değerlerimizi bizden gizlemek, nemelazımcı, tembel, taklitçi ve de ideal yoksunu olmamız için binlerce yıldır uğraşmaktadır. Bunun için dün Haçlı seferlerini düzenleyenler bugün de olmadık yöntemlerle bizi bizden ayrı tutmayı denemektedir.
Ünlü Yazar Tolstoy’u hemen herkes duymuştur. Kendisi KAZANLI Müslümanlardan çok etkilenmiştir. Hz. Peygamberimizle ilgili kitap yazmışlığı da vardır. Kendisinden alıntılayacağımız ibretlik parçaya geçmeden önce; insanın nefis ile RUH yönlerinin olduğunu belirtelim.
- İman etmiş kimsenin ruhu vücuda hakim olursa o kimse SALİH KUL,
- Nefsine ram olup hayatiyetini sürdüren ise FASIK KUL olur ki tevbe edip yolunu düzeltmezse dünya ve ahirette rezil rüsvay olur.
Şimdi geçelim Tolstoy’dan bu gerçekleri anlatan alıntıya;
“Bir gün insanlardan kaçan, yalnız yaşamayı tercih eden yaşlı bir adama sorarlar:
- Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?”
Yaşlı adam cevap verir:
- Yapacak çok işim var. İki şahin eğitmem gerekiyor. Ve iki kartal. İki tavşan da sakinleştirilmek için sırada. Yılanı eğitmek, eşeği motive etmek ve aslanı evcilleştirmek.
- Ama senin etrafında hiç hayvan göremiyoruz! Neredeler?
- Onlar içimizde yaşayan hayvanlardır.
- Biraz daha açıklar mısınız?
- İki şahin gördükleri her şeye saldırıyor. İyi – kötü, faydalı, zararlı. Onları ayırt etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim GÖZLERİM.
- İki kartal dokundukları her şeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyor. Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardımı öğretmeliyim. Çünkü onlar benim ELLERİM.
- Tavşanlar her zaman kaçar, korkar ve saklanır. Onları sakinleştirip, zorluklarla başa çıkmayı öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil. Çünkü onlar benim AYAKLARIM.
- En zor kısmı yılanı izlemek. Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da, her zaman saldırmaya, sokmaya, yakınındaki herkesi zehirlemeye hazır. Bu yüzden onu takip edip, disiplinli olmalıyım. Çünkü o benim DİLİM.
- Eşek bilindiği gibi inatçı, hep yorgun ve işini yapmak istemiyor. Bu yüzden ona şükretmeyi ve akışta olmayı öğretmeliyim. Çünkü bu benim VÜCUDUM.
- Ve sonunda kral olup emretmek isteyen ARSLAN’ı evcilleştirmek istiyorum. Gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor. O aslan benim NEFSİM.
- Gördüğünüz gibi yapacak çok işim var.”
Münzevi bir hayat sürmemeliyiz evet de daima kendimizi murakabede tutmalıyız. Sıkıntı ve problemlerimizin kaynağının fiilen ve fikren milli manevi değerlerimizden uzaklaşmamız olduğunu kavramalıyız. Karamsarlığa düşmeden, yarınlara umutla bakrmalıyız. Birbirimize, değerlerimize sahip çıkıp kardeşçe, sevgiyle ülkemizi ve milletimizi ileriye götürmenin hesabını yapmak, hepimize düşer. Muhteşem Türkiye bizim idealimizdir; neden topyekün Türk İslam aleminin olmasın?
Türkiye Ç. 1132 ve Gökmavi 17. sayıdan yararlanılmıştır.