Her fani gibi Aykut Edibali de bu dünyada baki aleme göçtü. 14 Ocak 2022 de hakka yürüyen rahmetli hemşerimizin birinci ölüm yıl dönümünde onu rahmetle, saygıyla anıyoruz. Mekanı cennet, makamı ali olsun.
AYKUT EDİBALİ bir dava adamıydı. 20’li yaşlarından itibaren Türkiye’nin dertleriyle ilgilenen, sorunların kaynaklarını ve çözüm metotlarını irdeleyip insan yetiştirmeyi kendisine amaç edinmiştir. Afyon lisesinde başlayan bu uğraşları, Konya, Ankara, İstanbul, Gaziantep, Maraş, Erzurum, Trabzon, İzmir ve daha bir çok il ve ilçelerde bir olan Allah’ın kitabını vahiyle indirilen esaslar, Hz. Peygamber’in irşat ve tebliğ esaslarının imbikten süzülürcesine insanlara anlatmakla devam etmiştir. Kıbrıs, Kudüs, Türkistan’ı Ülke gündemine taşımıştır. Sorgusuz koşulsuz şekilde bağlanılabilecek tek irade Allah’ındır. Bir olan Allah’ın iradesi bir kişinin verdiği kararlarda tecelli etmediğine yani Hz. Peygamber sonrasında hiç kimse vahiy almadığına göre tüm kararlar sorgulanabilir ve denetlenebilirdir. Millilik iddiasındaki bir lider ve teşkilatı sadece milletinden destek almalı ve açıklayamayacağı bir varlığa sahip olmamalıdır. “ her doğan, her yaşayan ölür…” sözünde duyarak annesiyle vedalaşan yeryüzündeki en büyük İnkılabın gerçekleştiren o kutlu resul, bizlere “ bu dünyada misafir gibi” yaşamamızı emreder. Çünkü bizlerde bizden öncekilerin emri olunduğu gibi hak davayı insanlığa anlatmakla mükellefiz.
Alp Arslan Fatih Sultan Mehmet Han, Kanuni Yavuz Sultan Selim, Hoca Ahmet Ye sevi, AK Şemseddin, Mâtürîdî, Celalettin’i Rumi ve daha niceleri bu kutlu davanın gelip geçici dava erleri oldular 20. Yüzyılın başlarında çöküş aşamasına giren Osmanlı- Türk cihan devleti batmamak için çırpınsa da, fayda vermez hallere duçar olmuştur. 2. Abdülhamit Han, büyük umutlarla yetiştirilen sözde aydınların tavrını şöyle özetliyor: “ülkemizin gelişimine katkı bulunacak ilim ve tekniği kavrasınlar diye batıya gönderilen pek çok elçi ve öğrencilerimiz, yurt dışında aleyhimize propagandalar yapıyor, dönüşte gittiği Ülkenin hayranlığını etrafına yayıyordu…” Türk milletinin yüzyılların en büyük işgal ve ihanet planlarının REDDİYESİ olan istiklal harbimiz, Gazi Mustafa Kemalin Milli güçleri bir araya getirilmesiyle kazanılmıştır. Rahmetli Bilge Lider hemşerimiz Aykut Edibali de mücadele birliğini kurmuş, yeniden Milli Mücadele mecmuası ile iyinin, güzelin, hakkın, millet düşmanlarının ihanet Planlarını, Vatan bölme faaliyetlerini deşifre etmiştir. “ biz davet etmekle Mükellefiz, taktir davanın gerçek sahibinindir.” Diyen Edibali ömrünün sonuna kadar her koşulda tebliğ ve ikaz görevini yapmıştır. İnsanlığın özellikle de Türk- İslam dünyasının uyanmasını elzem olduğunu beyan için MİLLETİM UYAN diyen odur. Kurtuluşun insanımızın İNKILAP derecesinde bir değişikliğe gitmesinde olduğunu şiirinin bir bölümünde şöyle anlatıyor. 21. Asrın kızıl Elması, MUHTEŞEM TÜRKİYE projesidir.
İnkılap, ölüp de dirilmektir. Milletimizin, millet dostlarının
Köhneyen adamdan böyle bir kararlılığa ihtiyacı her
Yeni bir insan dikmektir. Zamankinden daha fazladır.
Ölümden çıkan dirim, Edibali’nin yazdığı eserler,
Topraktan fışkıran tohum gibi, yetiştirdiği insanlar onun görevini
Köhneyen adamdan yepyeni bir insan dikmektir… yaptığını gösteriyor.
Millet partisi sahiplenmeyi bekliyor. Allah rahmet eylesin. Uyuyan kullarını uyandırsın.