Yönetimler değişiyor, başkanlar değişiyor amma velakin halkımızın şehir içinde çektiği Trafik karmaşası, çilesi, bir türlü bitmiyor aksine her geçen gün katlanarak devam ediyor hatta işkence haline dönüşmüş durumda.
Yayasıyla, motorlu motorsuz araçlarıyla bu işkencenin hem mağduruyuz hem de faili. Kısacası kendimiz ediyor kendimiz çekiyoruz. Oysaki bu çile ve işkence halini almış Trafik konusu medeni insanların çözdüğü gibi çözülüp sorun olmaktan çıkabilir. Tabii bunun ilk şartı medeni olmak yani saygılı olmak, kurallara uymak, beraber yaşama bilincine vakıf olmak.
Şehrimizin trafik sorunu tek başına Belediyenin sorumluluğu da değil, çözebileceği konu da değil. Bu konunun bileşenleri çoktur ve en önemlisi Merkezi Yönetim ve İl deki resmi makamlarıdır. Şehir içi trafik denetiminden sorumlu İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik şube müdürlüğüdür. İl sınırlarındaki trafik düzen ve tanzimini İl Valisinin Başkanlığında ilgili daire müdürleri ve Belediye ile beraber katıldıkları İl trafik Komisyonu belirler. Belediyenin sorumluluğu fiziki şartları yerine getirmektir. Eğer bir ilde trafik sorunu varsa ilgili tüm kurumlar bundan sorumludur.
Görevlerini yapmayan, ihmal eden kurumlar varsa bunlar şeffaf bir şekilde halka ifşa edilmelidir.
1993 yılında yapılan İmar kanununda ki değişiklikle Belediyelerin ruhsat sahiplerinden yeterli otopark yeri göstermelerini olmayan yapılardan otopark parası almalarını zorunlu kılınmıştır. Belediyeler Otopark adı altında alınan para karşılığında vatandaşa ücretsiz otopark yapmalı veya bir yeri göstermelidirler. Alınan paralar karşılığı yeterli oto park yapılmış mıdır bilmiyoruz.
Tabii Vatandaş Belediye’ye aldığı otopark parasını ne yaptın hesabı soramaz, Trafik emniyetinden sorumlu birime neden görevini yapmıyorsun arkadaş diyemez.
Trafik sorunu bellidir. Yolların yetersiz olması, gerekli otoparkların olmaması, motorlu araçların bilinçsiz kullanılması, trafik kurallarına uyulmaması vs. Bunu çözecek halkı rahatlatacak kurumlarda bellidir. Yapılması gereken mesul makamdaki idarecilerin cesaret ve kararlılıkla acilen alınması gereken kararları alıp uygulamaya koymalarıdır.
Trafik sorunun çözümünde fazla alternatifimiz yok maalesef. Yolu genişletmek mümkün değil, yolu araçlara kapatmakta çözüm değil, elimizde bulunan tek seçenek ise evrensel trafik kurallarına uymak.
Kamuya ayrılmış yollarda keyfiliğe, hak gaspına, göz yumulamaz. Yollardan faydalanan bazılarını memnun edelim diye usulsüzlüğe, kuralsızlığa, derebeyliğe müsamaha edilemez. Kamuya ait yolu kullanıyorsak bunun zahmeti de var-nimeti de var bütün taraflar çekilmesi gereken zahmeti de çekmeli nimetinden de istifade etmeli.
Şehir içi ana yollarda trafik yoğunluğunu azaltmak için hemen hemene denenmemiş bir çare kalmadı trafik kurallarına uymaktan gayrı.
BİR TEKLİF
Ana güzergâhlarda trafiğin yoğun olduğu zaman dilimlerinde (saat 08-20 arası gibi) paralı-parasız araç parkına izin verilmemeli, işi olan duraklama süresinde (10-15 dakika) aracının kontağını kapatmadan işini görebilmeli. Uzun süreli trafiği aksatacak şekilde yük indirecek veya yükleyecekler trafiğin yoğun olmadığı zaman dilimlerinde trafiğe girmelerine müsaade edilmeli.
Başta Valilik ve Belediye hizmet binası olmak üzere tüm resmi kurumlar trafiğin daha rahat olduğu semtlere kaydırılmalı. Bankalar, Otel, lokanta, eğlence yerleri, kafeterya, pastane, kahvehane vb. yerlerin açılış ruhsatı verilirken otopark krateri titizlikle uygulanmalı, bu tür halka hizmet eden işletmeler mümkün olduğunca otopark imkânı olan yerlerde açılması teşvik edilmeli.
Belediye yeni otopark yerleri yapmalı, imkânı olan vatandaşlar otopark yapmaları için özendirilmeli. Meskenlerin arasında bulunan boş yerlerin otopark yapılması teşvik edilmeli gerekli kolaylıklar sağlanmalı.
Bir kez de trafik kurallarına yayalar, sürücüler, şoförler olarak uyalım, uymayanları uyaralım. Kurallara uymamakta ısrar edene yetkili merciler gereken cezai işlemi yapsın. Birkaç ay sabırla uygulayalım sonucunu hep beraber gözlemleyelim, bakalım nasıl olacak. Belli mi olur bakarsın tutar, hep beraber bir işkenceden kısmen de olsa kurtulmuş oluruz.
Sağlıcakla kalın. Hoşça kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: