Bilindiği üzere geçtiğimiz hafta 29 Ekim – 4 Kasım tarihleri Kızılay Haftası olarak kutlandı.
Kızılay, yine önemli bir konuyu bizlere tekrar hatırlatmış oldu. Kızılay’ın yıl genelinde üzerinde durduğu ve insanları yönlendirmek için büyük uğraşlar verdiği bir toplumsal görev var. Peki, nedir bu önemli toplumsal görev?
Kan vermek…
Kızılay yapmış olduğu insani yardımlardan daha çok, kan vermenin önemini bizlere her defasında aşılıyor. Ve bu konu üzerinde tüm konulardan daha çok duruyor. Çünkü bu mesele, hepimiz için bir hayati önem taşıyor. Bu konuda tüm Kızılay yetkililerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.
Gelelim kan’ın önemine. Kan, yaşayan tüm canlılar için bir yaşam kaynağıdır. Vücudumuzda kan akışının durması, ya da kontrolsüz bir şekilde kan akışının vücuttan dışarıya gerçekleşmesi canlının hayatının sona ermesi gibi önemli hayati tehlikelere yol açmaktadır.
Yetişkin bir bireyin vücudunda ortalama 6 litreye yakın bir kan bulunur. Kan’ın vücudumuzdaki görevi; akciğerden aldığı oksijeni dokulara ve dokularda üretilen karbondioksiti de akciğere taşır. Vücut için gerekli besin ve hormonları, dokuların süzgecinden geçirir. İletirken de vücut için gereksiz maddeleri atmak için; akciğer, karaciğer ve böbrek gibi organlara taşır. Ayrıca vücut ısı dengesini sağlar. Vücudu kanserojen maddelerden, yabancı maddelerden, mikroplardan ve virüslerden korur. Pıhtılaşma yaparak kan kayıplarını önler.
Yani kanın vücudumuzdaki görevi saymakla bitmez. Hayatımızda bu kadar önemli bir yeri olan ve bazen ihtiyaç duymadan önemine varamadığımız kan’ın bağışını yapmak hem ihtiyaç sahibi kişiler için, hem de kan veren kişinin kendi sağlığı için çok önemlidir.
Kan vermenin insan vücuduna faydalarını sıralayacak olursak; vücuttaki organların yenilenmesi, kan üretiminin vücutta devam etmesini, baş ağrılarını engellemesi, stres, tansiyon, yorgunluk halini gidermesi, kemik iliğinin yağlanmasını önlemesi ve kan veren kişinin ruhen kendisini huzurlu hissetmesini sağlaması gibi birçok faydaları vardır.
Kan bağışı yapmak isteyen her vatandaş kan merkezlerine giderek gerekli değerleri taşıması durumunda kan verebilir. Kan vermek isten bir kişi en az 50 kiloda olmalı ve 15-65 yaş aralığında olmalıdır.
Yılda en az bir kez kan vermeliyiz. Çünkü kan bağışı hiç beklenmedik anlarda kan arayan insanlar için mucizevî bir yaşam kaynağı olabilir. Başka insanların mutlu olmalarını sağlamak ve onların dualarını almak gerçekten bu kadar kolay. O yüzden yılda en az bir defa kan vermek bizlere hiçbir şey kaybettirmez.
Ülkemizde maalesef her gün çeşitli kazalar ve yaralanmalar meydana geliyor. Ve buna bağlı olarak kan ihtiyaçları oluşuyor. Kan ihtiyacı olan bir kişiye gerekli kan bulunamadığı zaman o kişi hayatını kaybedebiliyor. Bu yüzden kan vermek gerçekten bizler için önemli bir konu olmakla birlikte, düzenli kan vermek insanların hayatını kurtarmaya yardımcı olur.
Aynı zamanda kan vermek, bizler için toplumsal bir görevdir. Kan verirken, bir gün bizlerinde kana ihtiyacı olabileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır…