Hepimiz emekli oluncaya kadar, hatta artık ekonomik anlamdaki geçim koşullarından dolayı emekli olduktan sonra bile, bir şekilde hayatımızı devam ettirebilmemiz adına çalışmak durumundayız.
Bir işte çalışmak, emek sarf etmek ve bunun karşılığında da bir ücret kazanmak elbette kolay bir aşama değildir. Maaşımızı hak ederiz, kazanırız ve alırız.
Bir ay boyunca çalışarak kazandığımız maaşımızla ihtiyacımız olan gerekli eksiklerimizi tamamlarız, ödemelerimizi yaparız ve yapabiliyorsak eğer zor günler için, küçükte olsa kenara bir birikim yaparız. Yani normalde almış olduğumuz maaşla yapmamız gereken normal işlemler bunlardır.
Fakat son zamanlarda gözlemlediğim bir durum; gereksiz harcamalar ve kazançtan daha çok harcama yapma alışkanlığının oluşması. Üstelik bunu yaparken bir yıldır tüm dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği şu sıkıntılı günleri göz ardı ederek yok saymak.
Elbette ihtiyaçlarımız doğrultusunda, belirli aile içi planlamalar dahilinde bir takım harcamalar yapacağız. Ama bunu yaparken kontrolü de elimizde tutmamız gerektiğini unutmadan.
Para kazanmak kolay değil, lakin harcamak çok kolaydır derler atalarımız. Kolay kazanılmayan paraları hesapsızca harcamak yanlıştır. Gözlemliyorum; bütçeyi aşan elektronik cihaz merakı, son teknolojiye her zaman sahip olma arzusu, çeşidi çokken üzerine daha fazla eklenen giysi vs. gibi çeşitli, kişinin maaşından daha fazla borçlanarak sahip olduğu her şey bu duruma en basit örnektir. Maaş asgari ücret fakat alınan cep telefonu beş bin TL.
Merak ediyorum kazanımlarımız sınırsız mı? Neden kazançtan çok harcamalar var? Borçla, ihtiyaç değilken alınan her eşyanın taksitini bir başkası mı ödeyecek? İnanın akıllara zarar bir durum.
Özellikle de şahit olduğum, bir yıldır aylık 1000 TL ile geçinmeye çalışan insanları gördükçe, işsizlik maaşı ile idare etmeye çalışan insanları gördükçe, hiç geliri olmayan pandemiden dolayı işini aşını kaybetmiş sadece sosyal yardımlarla ayakta kalmaya çalışan insanları gördükçe gerçekten daha çok üzülüyorum.
Beterin beteri var. Bugün o insanların başına gelen, yarın hepimizin başına gelebilir. Gelmeyeceğinin bir garantisi de bulunmuyor. O insanlara sormak lazım bu durumun olacağı aklınıza gelir miydi? Şeklinde. Eminim hiç birimizin aklına gelmezdi.
Daha önceden birikim yapan insanlar az da olsa bugün bir dayanma gücüne sahip oldular. Sadece bu durumlar bile göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılabilir. Yani bizim şu aşamada har vurup, harman savurmak yerine yapabiliyorsak birikim yapmamız daha doğru olacaktır.
Harcamalarımız gelirimize göre dengeli bir şekilde olmalıdır. Bir planlama sonucunda bazı kararları anlık almak yerine, aile bütçesi ve zor günler düşünülerek o şekilde karar verilmelidir. Üç bin TL geliri olan bir vatandaş, aylık gereksiz bir şekilde beş bin TL gider yaptıktan sonra bunun nedenini başka yerlerde değil kendinde aramalıdır. Ayağımızı her zaman yorganımıza göre uzatmalıyız. Çünkü bizim hesabımızı bir başkası yapmayacaktır.
Konunun özü; gereksiz, ihtiyacımız olmayan, sırf gösteriş için, bir başkasına özenmek için para harcamak, bizleri maddi, manevi zorluklara sokacaktır. Geliri fazla olan insanlar örnek alınarak, benim ondan neyim eksik diyerek borçla alışveriş doğru değildir.
Doğru olan, gerçekten ihtiyacımız olan, gerektiği zamanda yapılan, kazanca göre harcama şeklidir. Modası geçti, eskidi, onda şu model var bende neden yok gibi bahaneler, gereksiz yere yapılan harcamalara birer örnektir.
Hesaplı gitmek, gereksiz harcama yapmamak, zor günler ve ilerisi için birikim yapmak bizi cimri yapmaz. Aksine bizleri israftan alıkoyarak, kazandığımız paranın, verdiğimiz emeğin değerini bilmemize de yardımcı olacaktır. Çünkü tekrarlıyorum, para kazanmak hiçte kolay değildir.
O halde israftan kaçınmalıyız. Sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek hareket etmeliyiz. Bu sayede gerçekten ihtiyacımız olan eksiklerimizi tamamlamamızda daha kolay olacaktır. Alacağımız, harcayacağımız her şey, ama her şey ihtiyacımız kadar olmalıdır. İsraftan kaçınmak, cimrilik değildir.
İSRAFTAN KAÇINMAK CİMRİLİK DEĞİLDİR
Yayınlanma :
26.02.2021 09:04
Güncelleme
: 26.02.2021 09:04
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: