YAĞMUR DUASINI KİM YAPMIŞTI?
“Seni, ibadetin sevindirir, günahın üzerse sen kâmil bir müminsin” Hadis-i Şerif (Müsnet, Hakim)
O yıl kış ortasına kadar yağmur yağmamıştı. Köylülerin ektiği ekinler toprağın üstüne çıkmamıştı. Köyün meydanında akan çeşmenin suyu bile cır cık gibi akar hale gelmişti. Köydeki koyunlar ve diğer hayvanların içeceği su günden güne azalmaktaydı.
Köylüler durumu köyün imamına anlattılar ve hep birlikte yağmur duasına çıkmak için karar alırlar.
Köyün imamı yağmur duasına gidilecek günü ve saati açıklarken, minareden şunları sık sık tekrar etmişti:
“Yağmur duası için köyde hiçbir kimse kalmayacak, çoluk, çocuk, genç ihtiyar, kör topal hep beraber yağmur yağması için dua etmeye gideceğiz.”
Yağmur duasının yapılacağı gün ve saat gelmişti. Bütün köylüler köy meydanında toplanmıştı. Hep birlikte yağmur duasının yapılacağı tepeye yürüyerek yarım saat sonra varmışlardı. İmam yüksek bir kayanın üstüne çıkarak köylülere şöyle seslenmişti:
“Şimdi açık ve seçik soruyorum, içinizde şimdiye kadar hiç günah işlemeyen varsa burada kalsın, diğerleri evine dönsün.”
Bu cümleleri duyan köylüleri bir düşünce alır, işlemiş oldukları günahları göz önüne getirirler ve o meydandan birer birer ayrılırlar. Kala kala meydanda beli bükülmüş ve bir gözü görmeyen bir ihtiyar kalır. İmam ona sorar:
“Ömründe hiç günah işlemedin mi?” Adam:
“Bir zamanlar bir kadına gözüm ilişmişti, bir kere değil de iki kere bakıvermiştim. Sen misin bakan diyerek bir gözümü elimle çıkardım ve ondan sonra da hiçbir günah işlediğimi hatırlamıyorum.” Deyince köyün imamı:
“Gel Ey Allah’ın sevgili kulu sen yağmur duasını yap ta ben de senin duana âmin diyeyim.” Dedi.
Adam imamın bu isteğini geri çevirmedi ve güzel bir yağmur duası yaparak imamla birlikte köye dönüyorlardı ki Rabbim şakır şakır yağmuru yağdırmaya başlamıştı.
Her şeyin özü haram ve günahla örtülürse her şey tersine döner. İnsan anasından tertemiz bir şekilde doğar onu günaha bulaştıranlar yine kendisi ve hep beraber yaşadıkları insanlardır.
Allah-ü Âlem bu dünyaya gelip te alnı secde görmeden ölen insanlara ne demeli? Seni Yüce Allah (c.c.) dört dörtlük yaratmış, el vermiş, dil vermiş, akıl vermiş, fikir vermiş, evlat vermiş, yat vermiş, kat vermiş, her şeyi vermiş, evlat vermiş, torun vermiş, mal vermiş, mülk vermiş, sen hala niye nankörlük ediyorsun diyerek bir günden bir güne tefekkür etmeyi aklına getirmemiş. Peki, bunun gibileri yetiştiren ana ve babalara ne demeli?
Anne-baba ve öğretmenlerin en önemli görevi çocuklarını daha küçükken milli ve manevi değerlerle mücehhez bir şekilde yetiştirmeleridir. Haram ve helal olan şeyleri onların kalplerine yerleştirmeleridir.
Önemli bir Ayet:
“Mence e bil haseneh” (Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.)
En’am Suresi (6/160)
&&&
TEVHİD İLAHİSİ
Hakkın metin kal’ası,
Nur burcunun balası,
Zikrullahın alası,
La ilahe illallah..
Nefsi aşka sevkeyle,
Zikri dile zevkeyle,
Gel diyelim şevk ile,
La ilahe illallah.
Tevhid kalbin cilası,
Siler kalplerden pası,
Razı olur Mevlası,
La ilahe illallah.
Aşıkların dermanı,
Mü’minlerin fermanı,
Hakkın bize ihsanı,
La ilahe illallah.
Zikret dağla taş ile,
Bu günahkar baş ile,
Dolsun göz yaş ile,
La ilahe illallah.
Gafil olma erenler,
Hakka gönül vereler,
Hakikati görenler,
La ilahe illallah.
Affolur dörtbin günah,
Hak olur kula penah,
Med ile oku gümrah,
La ilahe illallah.
Meleklerdir tanıklar,
Vuslat bulur yanıklar,
Zikreder uyanıklar,
La ilahe illallah.
Başıma devlet budur,
Dervişe haslet budur,
AŞKİ’ye vuslat budur,
La ilahe illallah.
(AŞKİ)
&&&
BABA MI HAKLI, EVLAT MI HAKLI?
Asrı Saadet döneminde bir kimse Peygamber Efendimiz (s.av.)’e gelip, babasının kendisinden izin almadan, malından sarf ettiğini söylemişti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu zatın babasını huzuruna davet etmişti. Bu zat bir Pir-i Fani idi, asasına dayanıp huzura geldiğinde o zata hitaben, (Oğlunun izni olmadan malından alıyormuşsun?) buyurdular. O muhterem zat, Peygamberin bu sözünden dolayı oğlu tarafından şikâyet edildiğini anlamıştı. Peygambere hitaben:
“Ya Rasulüllah! Bir zamanlar ben kuvvetli idim, oğlum zayıf idi, ben zengin idim, oğlu fakir idi; bundan malımı saklamaz, kendim yemez, ona yedirirdim. Şimdi ben zayıf ve kuvvetsiz kaldım, oğlu kavi oldu v ben fakir oldum, o gani oldu. Malini benden saklamaya başladı. Ben o yesin diye önüne koyar idim. O bendin saklar, onun bana yaptığı muameleyi ben ona hiçbir zaman yapmamıştım. Yine de eski kuvvetim yerinde olsa, ondan malımı sakınmam.” Deyince Yüceler Yücesi Allah’ın elçisi Nebi Peygamber:
“Haydi, baba git, oğlunun malından istediğin kadar sarf eyle, o sarf edeceğin mallar senindir.” Diyerek adamı memnuniyetle göndermişti. (Asrı Saadetten Tablolar)
Bu konudaki yorumu siz sevgili okuyucularıma bırakıyorum.
&&&
GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ
Biz aşıkız, biz ölmeyiz,
Çürüyüp toprak olmayız,
Karanlıklarda kalmayız,
Bize Leyl-ü Nehar olmaz.
Seyyid Seyfullah (k.s.)
&&&
BİLİYOR MUSUNUZ?
Bir insan bir günde kıldığı farz, vacip ve sünnet olarak kıldığı namazlarda:
-22 defa İstiğfar,1041 defa Tekbir,
15 defa Sübhaneke, 40 defa Euzu, 40 defa besmele, 40 defa Fatiha Suresi, 33 defa Zammı Sure okuduğunu ve bunlara ilaveten;
-40 defa kıyamda durduğunu, 40 defa Kavme yaptığını, 40 defa Semi’allahü limen hamideh, 40 defa Rabbena velekel hamd dediğini.
-120 defa rüku tesbihi çektiğini, 120 defa secde tesbihi çektiğini, 21 tahiyyat yaptığını, 30 Salavat okuduğunu, 1 kunut duası, 5 ayetel kürsi okuduğunu, 165 defa Sübhanallah, 165 defa Elhamdülillah, 165 defa Allahüekber dediğini,
-Bunun yanında 5 tevhid, 5 dua, 5 hamd ve salavat getirdiğini,
BİLİYOR MUY DUNUZ?
Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki Rabbim yarattığı kulunu çok seviyor ve huzuruna çağırıyor.
&&&
HİÇ BİR MAZERET GEÇERLİ DEĞİL!
VAKTİ MERHUNU GELİNCE
RUHA DERLER ÇIK, ÇIK,
SAATİN ZİNCİRİ EYLEMEZ TIK, TIK,
HAKK’A KULLUK EYLE ZİRA,
AHİRETTE DİNLEMEZLER HIK, MIK.
(GÖNENLİ MEHMET EFENDİ)
&&&
İNCİLERDEN BİR DEMET
-Gerçek yakınların başın sıkıştığında kendi işlerini bırakıp senin işlerini toplayandır.
***
-Yerdeki hakimlerin gökteki hakim karşısında işleri çok zordur. Ancak adaletli olup doğru hüküm verenler hariç.
***
-Bir işi gösteriş amacıyla yapma, utandığın için de bırakma.
***
-Düşmana karşı en sağlam silah sabırdır.
***
-Kazancın azını reddetmeyin ki çoğundan mahrum kalmayasınız.
***
-Herkesin kıymeti iyiliği kadardır.
***
-İyilik; yapılan iyiliği az bulmakla, gizlemekle ve acele etmekle tamamlanır.
***
-Satın ama yemin etmeyin. Çünkü yemin malı sattırsa bile bereketi yok eder.
***
-Gerçek yetim anadan, babadan yoksun olan değil akıldan ve ahlaktan yoksun olandır.
Hz. Ali (r.a.)
&&&
ALLAH DE
İnançla şuurla yaşamalısın,
Zamanla acıkıp susamalısın,
Nefsi arzuları boşamalısın,
Zikredip, şükredip sen iste yeter.
Zeki ÇELİK
Yorumlar
Kalan Karakter: