Dilimize Farsça’dan giren “efsane”, eski çağlardan beri söylenegelen bir kelime olup olağanüstü varlıkları ve olayları anlatan hayali hikâyelere verilen addır. Gerçeğe dayanmayan hikâyeler olmakla birlikte, sosyal hayatın tesisinde, birlikteliğin sağlanmasında ve insani değerlerin geliştirilmesinde etkili olmuşlardır. Efsanelerde genel olarak doğaüstü varlıklar ve olaylar, sanat kaygısı güdülmeden, kendine özgü bir söyleyiş ve günlük konuşma diliyle anlatılmıştır. Gerek bu dil ve üslup, gerekse olayların ve kahramanların, okuyanın veya dinleyenin hislerine hitap edecek şekilde oluşturulması efsanelere gerçekmiş gibi bir hava kazandırmıştır.
Ülkemizin her köşesinde, dilden dile söylenegelen ve bazıları yapılan derlemelerle kaydedilerek yayımlanan yüzlerce efsane bulunmaktadır. Afyonkarahisar da “efsane” açısından zengin vilayetlerimizden biridir. “Afyonkarahisar Edebiyatı” diyebileceğimiz “Afyonkarahisar Edebiyatı Ansiklopedisi”nde “Efsaneler” başlığı altında değerlendirdiğimiz “Şahit Kayaları”, “Taş Kesilme”, “Gazlıgöl Kaplıcası”, “Üç Kardeş Üç Köy”, “Afyonkarahisar Kalesi”, “Büyük Kalecik”, “Horoz Dede” gibi bilinen efsanelerden başka derlenip değerlendirilecek onlarca efsanemiz vardır. Yeterli olmamakla birlikte hakkında bilgi sahibi olduğumuz efsanelerimizden biri de “Kadınana Efsanesi”dir.
Afyonkarahisar kültürü ve sosyal hayatı açısından ayrı bir yeri olan Kadınana, son günlerde Afyonkarahisar’da gündemde olan konular arasına girmiştir. Bu sebeple, Hak Aşığı ve Halk Ozanı Yoksul Derviş’in yazıp tarafıma gönderdikleri “Kadınana Efsanesi” adlı şiiri ilk defa burada yayımlamak istedim. Afyonkarahisar’ımızın yetiştirdiği gönül sultanlarından Yoksul Derviş, Emirdağı’na bağlı Karacalar köyünde yaşamaktadır (bk. Mehmet SARI, Hak Âşığı ve Halk Ozanı Âşık Yoksul Derviş-, I. Cilt (Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği)- II. Cilt (Şiirleri), Afyonkarahisar Valiliği Yayınları, Anıt Matbaa, Ankara, 2010). Yoksul Derviş, Hak, Muhammed, Ali aşkıyla yanan gönlünde ve şiirlerinde Abdulkadir Geylani, Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Mevlana, Sultan Divani, Bacı Sultan gibi uluların hayatlarına ve öğretilerine yer vererek hepsini özde birleştirebilmiş veli bir şahsiyettir. Gündemde olan Kadınana hakkında kaynaklardan edindiği bilgilerle bir “Kadınana Destanı” yazmıştır. Destanda, Moğolların istilası, Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılışı, Keykubat’ın servetini kızları arasında pay edişi, Asiye, Naime, Peyker’in Afyon’a gelişi, yaşadıkları yer ve zaman, çektikleri sıkıntılar, Afyon’a yaptıkları hizmetleri şiir diliyle anlatılmıştır. Gönül telimizi titreten daha nice şiirler yazabilmesi için gönül insanı Yoksul Derviş ağabeye Allah’tan sağlıklı ve bereketli ömürler niyaz ediyorum. Ömrü boyunca, kalemi ve kelamı keskin, gözü ve gönlü aydınlık, fikri ve izanı derin olsun inşallah.
KADINANA EFSANESİ
Saltanat kavgası müptelasından,
Zalim Moğolların istilasından,
Kaçtılar şerrinden her belasından,
Dinle Kadınana efsanesini.
Büyük Selçuklu devleti yıkıldı,
Keykubat’ın saltanatı yok oldu,
Askerleri beyliklere çekildi,
Dinle Kadınana efsanesini.
Servetini üç kızına adadı,
Asiye, Naime, Peyker’di adı,
Afyon’da sizleri korurlar dedi,
Dinle Kadınana efsanesini.
Rivayete göre efsanesidir,
İlhanlı devleti prensesidir,
Kadınanaların bu anasıdır,
Dinle Kadınana efsanesini.
Alaaddin Keykubat’ın kızları,
Afyonkarahisar’daki izleri,
Çalışkan hizmetli güler yüzleri,
Dinle Kadınana efsanesini.
Bin üç yüzlü yıllarında geldiler,
Sahip Atabeyliğinde kaldılar,
Üç kız kardeş hemen işe daldılar,
Dinle Kadınana efsanesini.
Çok hizmetler verdi çekti zorunu,
Kaldırdı Afyon’da olan sorunu,
Sayılır mı hizmetinin ürünü,
Dinle Kadınana efsanesini.
Melek Peyker, Naime’yle Asiye,
Ata hazinesin aldı keseye,
Hemen bir kısmını yatırdı suya,
Dinle Kadınana efsanesini.
Selçuk devletinin hazinesini,
Harcadı elinde varsa nesini,
Suladı Afyon’un her hanesini,
Dinle Kadınana efsanesini.
Dağ taş demediler zahmet çektiler,
Üç saatlik tepelere çıktılar,
Etraftaki pınarlara baktılar,
Dinle Kadınana efsanesini.
Yirmi gün bir dağ evinde kaldılar,
Bin ölçek altına bir su aldılar,
Kentin her yanına suyu saldılar,
Dinle Kadınana efsanesini.
Bu pınarın adı ölçek su oldu,
Kadınana saygı ile anıldı,
Gönüllerde dillerde ismi kaldı,
Dinle Kadınana efsanesini.
Bin beş yüz metre yüksek dağından,
Kışlacık’tan hem Kalecik köyünden,
Birlediler pınarların suyundan,
Dinle Kadınana efsanesini.
Burda pınarların birleşmesi var,
Evliya Çelebi konuşması var,
Abu hayat veren yüz çeşmesi var,
Dinle Kadınana efsanesini.
Elli yüz çeşmeden suları aktı,
Kışlacık’tan Uzunçarşı’ya çıktı,
Afyon’da susuzluk böylece kalktı,
Dinle Kadınana efsanesini.
Asiye Sultanım hizmet ederdi.
Mezarlıklar sorununu giderdi,
Her tarafa böyle sermaye verdi,
Dinle Kadınana efsanesini.
Naima Gevher’in Kırktaş köprüsü,
Hepsi böyle çalıştılar doğrusu,
Çok eserler yaptılar her birisi,
Dinle Kadınana efsanesini.
Onlar yedi yüz yıl önce geldiler,
Bütün insanlığa örnek oldular,
Hizmetleri ile gönle doldular,
Dinle Kadınana efsanesini.
Kadınana gönüllerde pazarı,
Daima hizmette kaldı nazarı,
Ambar yol üstünde kabri mezarı,
Dinle Kadınana efsanesini.
Ziyaret edelim Melek Peyker’i,
Naima Gevherin orda makberi
Mevlevi caminin ardında yeri,
Dinle Kadınana efsanesini.
Yoksul Derviş destan şiir yeter mi?
Kadınana anlatmakla biter mi?
Gönüllerde o, mezarda yatar mı?
Dinle Kadınana efsanesini
(Yoksul Derviş, 19.11.2021).