Günümüzde insanlar çeşitli etki ve sebeplerle olumsuz düşünüyor veya olumsuz düşünmeye sevk ediliyor. Yoğun olumsuz düşüncelerden ise karmaşık ve karamsar bir hava meydana geliyor. Herkeste bir endişe ve tereddüt hâli korku ve gerginlik vaziyeti hissediliyor. Bu nedenle insanlar yapıcı olmak yerine kırıp dökmeyi daha kolay buluyorlar. Bir şeyi düzenlemek ve toparlamak bir emek istediğinden, onun yerine emek gerektirmeyen ve emek sarf edilmeden yapılabilen bozmak ve dağıtmayı tercih ediyorlar. En iyisi dışarıya at ve uzaklaş yöntemi uygulanıyor. Geri kazanabilirsin, yeniden başa dönebilirsin, her şeyi yoluna koyabilirsin yaklaşımları reddediliyor. Sosyal hayat çarşında tahribe rağbet gösterilirken tamirin müşterisi her geçen gün azalıyor. Karakter açısından zayıf insanlar müspet davranış ve hareketlere hiç yaklaşmıyorlar. Mücadele etmek, direnmek ve başarmak yerine, uğraşma, yorma kendini, yapmak zorunda değilsin gibi düşüncelerle tahripkâr vaziyetlerini devam ettiriyorlar. Bunun için menfice hareket eden daime tahripkâr olur denilmiştir. Tahrip tamirden kolaydır anlayışı insan hayatı için bir kural hükmündedir. Bir şeyin vücuda gelmesi için bütün gerekli şartların bir araya toplanması lazımken bir şeyin vücuttan çıkması yani bozulması için tek bir şartın devre dışı kalması yeterlidir. Onun için kimse benim ihmalimden ve tahribimden bir şey olmaz diyemez. Bugün yaşanan her olumsuzluk, ağır ve acı sonuçlar bu ihmal ve tahriplerin neticesidir. Bu nedenle özellikle kendi toplumumuzun geleceği için tahripten sakınan ve tamir etmeye alışan bir nesil yetiştirmemiz gerekmektedir. Yoksa başımıza açılacak nice musibetler yol üstünde bizi beklemektedir.