Meşrutiyetin ilanından itibaren devam eden demokratikleşme mücadelemiz sıklıkla kesintiye uğradı. Tam bir şeyleri başarıyoruz derken tekrardan geriye dönüşler kazanımlarımızı heba etti. Bir şeyi baştan yapmak yerine tecrübe ederek öğrenmeyi seven bir milletiz. Ama bu tecrübelerin ağır faturalarını yine millet olarak hepimiz ödüyoruz. Askeri vesayet, yargı vesayeti derken ortaya çıkan siyasi vesayetler, bizlere demokrasi yolunda ancak kısıtlı adımlar attırıyor. Yargının siyasallaşmasından dert yanarken şimdi ise siyasetin yargısallaşmasından rahatsız oluyoruz. Anayasa mahkemesi başkanı Zühtü Arslan’ın dediği gibi yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu, siyasetin yargısallaşması ise demokrasinin sonu olur. Hem hukuk devletini hem de demokrasiyi korumak için güçler ayrılığı ilkesini gerçek manada uygulamak gerekir. Yoksa Montesguieu’nun ifade ettiği gibi; yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tek elde toplanması özgürlüğün sonu olur. Nitekim yaşananlar bu durumu ispatlamaktadır. Yapmamız gereken; İşte bu! Diyebileceğimiz bir demokrasiyi akıl, vicdan ve kalp birlikteliği ile aramak ve o yolda çalışmaktır. Arayan ve çalışan elbette bulur. Bu arayışımızı çağrıştıran bir fıkrayı sizinle paylaşmak istiyorum. Askerlikten kurtulmak için deli numarası yapan er takıntı sendromu geliştiriyor. Eline aldığı kâğıt parçalarını okuyup “bu değil’, “bu değil” diye sağa sola fırlatmaya başlıyor. Eri psikiyatriste sevk ettiklerinde doktorun odasında da aynı şeyleri yapmaya devam ediyor. Doktor, masasında bulunan tüm kâğıtları hatta çöp sepetinde olanları bile inceleyip “bu değil” diye dağıtmaya devam eden adamla ilgili kararını veriyor; “Askerlik için elverişli değildir.” Doktorun raporunu eline alan adam şöyle bir bakıyor ve “işte bu!” diyor. Aradığını bulan er gibi inşallah sayısız olay ve tecrübelerden sonra aradığımız demokrasiye ulaşırız…
DEMOKRASİYİ ARARKEN
Yayınlanma :
30.03.2023 01:50
Güncelleme
: 30.03.2023 01:50
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: