Hastalığın doğru teşhisi doğru ilaç kullanımı sağlar. Bizim en büyük hastalıklarımızdan birisi cehalettir. Bir gazete bile okumamak, sormamak, sorgulamamak, araştırmadan ve tetkik etmeden her söylenilene inanmak bunun bir göstergesidir. Mesela bir arkadaşımızın veya bir dostumuzun şurada iyi bir doktor var, o doktora git demesi bizim için yeterlidir. Gerçekten o doktor alanında ne kadar başarılı? Hangi ameliyatları ve tedavileri gerçekleştirmiş gibi araştırmaları yapmadan bir kişiye itimat ederiz. Yine örnek olarak siyasi tercihlerimizde aileden veya çevreden gelen yönlendirmelere göre hareket ederiz. Kendi fikri veya kendi analizi ile siyasi tercihte bulunan insan sayısı çok azdır. Birçok alanda biz babadan böyle gördük anlayışı devam edip gider. Fakat babadan gördüğümüz her şey doğru olmayabilir. Belki babamızda yanlış yapıyordur veya yanlış yapmıştır. Onun için her söylenilen sözün aklımıza ve kalbimize girmesine izin vermemeliyiz. Bizler çok okumalı ve araştırmalıyız ki bize telkin edilenleri mihenge vurabilelim. Mihenge vurduktan sonra altın çıktı ise alalım değersiz bir maden çıktı ise sahibine geri iade edelim. Toplum olarak zihinsel yönlendirmelere bu kadar açık olmayalım. Kendi aklımızı ve irademizi başkalarına kaptırmayalım. Bunun içinde doğru bilgiyi arayalım, bulalım ve onu muhafaza edelim. Şuan toplum içinde başımızı ağrıtan ekser şeyler cehalet kaynaklıdır. Doğru bilgi ile tedavi edilirse o baş ağrısı da geçer. Yoksa cehalet nedeniyle baş ağrımız geçmediği gibi her geçen gün ise şiddetlenecektir.