Ekonomik dengenin ciddi manada bozulduğu ve gelir adaletsizliğinin tamamen hâkim olduğu acayip bir zamanda yaşıyoruz. Binlerce insanın mutsuz, huzursuz ve sıkıntı içerisinde olmasına karşın az bir kesimin her türlü maddi imkân ve fırsata sahip olması rahatsız edici bir durum. Sevâd-ı âzam denilen bir kavram vardır. Yani çoğunluğun vaziyetine göre hareket etmek. Mesela yüz tane aç adamın karşısında tıka basa lezzetle yemek yenilmez. Her zaman çoğunluğun içerisinde bulunduğu vaziyete göre hareket edilir. Birkaç kişinin tam bir zenginlikle ekseriyetin ise tam bir fakirlikle yaşadığı toplumlarda huzur olmaz. Toplumun bütünlüğü adaletsizlik ve eşitsizliklerin giderilmesi ile mümkündür. Aksine olarak aradaki mesafe açılırsa toplumsal birliktelikte sarsılır. Zenginlik bir elin parmağı kadar olan insan sayısında toplanıp milyonlarca insan geçim derdine düşürülmüş ise sevâd-ı âzam ortadan kalkmış demektir. Bu durum aç insanın karşısında karnını doyurmaktan daha dehşetlidir. Çünkü açın elindeki kalan giden de alınarak zengine verilmektedir. Artık adil bir sistemle ortak bir zenginleşme sağlanmalı halk kitlesi fakirliğe mahkûm edilmemelidir.