Eğitimci, tarihçi, araştırmacı ve yazar olarak Afyonkarahisar’a hizmet etmiş büyük şahsiyetlerden biri Süleyman Hilmi Gönçer’dir. Bugünkü yazımızda vefatının 41. Yılı münasebetiyle merhum Gönçer’i hayırla yâd etmek istiyorum.
Afyon İli Tarihi adlı eserinin sonunda ve Afyonkarahisar Edebiyatı adlı eserde verilen bilgilere göre Süleyman Hilmi Gönçer 1899'da İscehisar Çukur mahallesinde doğdu. Babası Veysoğulları'ndan Ali Efendi, annesi Sultan Hanım'dır. Annesinin vefatı üzerine üç aylık bebek kalan Süleyman Gönçer, Afyon'da oturan ve çocukları olmayan Hacı Velioğlu Aşçı Mehmet Çavuş ve eşi Emine tarafından evlât edinilir. Doğum tarihi 1898 olarak kayıtlı olan Afyonkarahisar Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü kayıtlarında babasının Mehmet, annesinin Emine olarak kayıtlı olması bundan dolayıdır. Gönçer, ilk, idâdi ve rüştiye tahsilinden sonra 1915'te Dârü'l-Muallimîn'e girdi ve 1919'da mezun oldu. Millî Mücâdele yıllarında Afyonkarahisar'ın pek çok köy, kasaba ve ilçesinde öğretmenlik yapan Gönçer, Millî Mücâdele'nin kazanılmasından sonra Afyon merkezde görevlendirildi. Eski eserlere ve kültürümüze özel bir ilgisi ve hayranlığı bulunan Gönçer, “Eski Eserleri Sevenler Derneği” başkanlığı, “Turizm Derneği” başkanlığı, “Âsâr-ı Atika” deposunu oluşturma gibi görevlerde bulundu. Kurulmasında ve birçok değerli eserin kazandırılmasında önder olduğu, İmaret Medresesi'nde kurulan Arkeoloji Müzesi'nin uzun süre müdürlüğünü yaptı. Buradan 32 yıl sonra 1963'te emekli oldu ve İzmir’e yerleşti. Afyonkarahisar Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü kayıtlarına göre, Hayriye Hanım'la evliliklerinden Nezihe Türkan (v. 2003) adında bir kız ve Mehmet Doğan (v. 2010) adında bir erkek çocuğa sahip olan Süleyman Gönçer, 41 yıl önce 4 Eylül 1980'de vefat etti.
Afyonkarahisar'da birçok yerde kültürel faaliyetlerde bulunan Gönçer, araştırmalarının bir kısmını Taşpınar Dergisi'nde, "Tarih Araştırmaları"; "Folklor ve Tarih" gibi başlıklar altında yayımladı. Hayatı boyunca Afyonkarahisar tarihi ve kültürü üzerine aştırma yapan Gönçer, Afyonkarahisar'ın eski eserlerine ve müzesine büyük katkı sağladı. Dürüstlüğü, doğru sözlülüğü ve insancıllığı ile tanınan Gönçer, Afyon İli Tarihi adlı eserinin II. cildinin basıldığını görmeyi çok istemesine rağmen görmek nasip olmadı. Vefatı üzerine müze müdürü Ahmet Topbaş, "Süleyman Gönçer'in Ardından" başlıklı, 9 Eylül 1980 tarihli Kocatepe gazetesindeki yazısında hislerini manidar bir şekilde dile getirir. Hakk’a yürüyüşünün 41. yılında merhum Süleyman Hilmi Gönçer’i hayırla ve rahmetle yâd ediyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
Merhum Süleyman Gönçer'in Afyon Şehir Kılavuzu; Afyon Turistik Kılavuzu çalışmalarından başka, Afyonkarahisar'ın tarihi, edebiyatı, sanatı ve kültürü açısından müstesna yere sahip Afyon İli Tarihi bulunmaktadır. Eserin ilk cildi 1971’de İzmir’de, ikinci cildi 1991’de Afyon’da basılmıştır. Yayın için Afyon Müzesi Müdürü Arkeolok Ahmet İlaslı tarafından düzenlenen ikinci cildin “eski yazı” notlarını merhum Fikri Yazıcıoğlu, merhum Niyazi İplikçioğlu ve Muharrem Bayar okumuşlardır. Bu kıymetli eserin ortaya çıkmasında emeği geçen Afyonkarahisar sevdalılarından Hakk’a ulaşanları rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlık ve afiyetler diliyorum.
Afyonkarahisar Edebiyatı adlı kitabın "Yerel Kaynaklar" bölümünde tanıtılan Afyon İli Tarihi’nin bugün elde mevcudu bulunmamaktadır. Afyonkarahisar’ın sanatı, tarihi, kültürü ve edebiyatı açısından büyük öneme haiz eserin iki cilt halinde yeni baskısının yapılması milli bir görevdir. Böylesi ulvi bir görev hangi kardeşimize nasip olursa olsun, kitabın ikinci cildindeki şiir metinlerinde görülen vezin, şekil, okuma gibi hataların düzeltilmesinde -Allah ömür ve sağlık nasip ettiği müddetçe- elimden gelen katkıyı sağlayacağımı samimi duygularımla ve iyi niyetle belirtmek isterim.
Bu dünyada bâkî kalan ne kalem ne keserdir;
Alın teri göz nuruyla bırakılan eserdir.