Tedbirleri almak yeterli olacaktır
Dünya’ya yayılan Coronavirüs ülkemize de giriş yaptı.
Öncelikle dünya gündemini meşgul eden Corona’dan bahsederek konuya girmek istiyorum. Virüs beş yüz mikro hücre çapına sahip, boyutları büyük bir virüstür. Bu virüs havaya değil, yere yerleşen bir virüs olarak hava ile bulaşma ihtimali düşük olan bir virüstür. Coronavirüs metal bir yüzeye bulaştığında 12 saat yaşayabilen bir virüs olduğu için, bu sebeple ellerin sık sık yıkanması gerekiyor. Kumaşlarda ise virüs dokuz saat kalıyor ve bu yüzden kıyafetleri yıkamak ya da iki saat güneşte tutmak virüsü öldürmek için yeterli olacaktır. Coronavirüs on dakika boyunca ellerde yaşıyor. Bu nedenle cep boyutlarındaki alkol ve dezenfektanları cebimizde taşımamız yerinde olacaktır. Aynı zamanda virüs soğuk ortamlar da daha çok yaşadığı için soğuk yiyecek ve içecekler tercih etmemek önemlidir. Yani kısacası Coronavirüs bu şekilde ilerleyen bir virüstür. Peki, bu aşamadan sonra neler yapmalıyız?
Öncelikle uzmanların ve yetkililerin dile getirdiklerini uygulayıp, belirtilen tedbirleri aldığımız takdirde, en önemlisi de panik olmadan sakin kaldığımız zaman millet olarak bu virüsü yenmemiz kolay olacaktır. Son olarak konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın tedbir amaçlı okulların tatil edildiğini açıkladı. Okulların tatil olması da bizleri yanıltmamalıdır. İtalya’da virüs sebebiyle ilk etapta okulların tatil edildiği zamanda öğrenciler sokaklara, kafelere akın etmişti. O bölge de gençlerin taşıyıcılığını yaptığı virüs, en çok yaşlıları etkilemişti. Aynı durumu yaşamamak için, bu tatili normal bir tatil gibi düşünmeyip, önerildiği gibi öğrencilerin tatillerini evlerinde geçirmeleri gerekiyor. Bu süreçte özellikle tatilin ikinci haftasını uzaktan eğitim yolunu takip ederek değerlendirmek gerekiyor. Okullar boşalıp, kafeler veya toplu yaşam alanları dolduktan sonra önlem amaçlı bu tatilin amacı gerçekleşmemiş olacaktır.
Farklı bir konu ise; virüsün ülkemize geldiğini duyduktan sonra, toplumumuzun bazı kesimleri olarak bir panik havasına girerek gıda ve ilaç stoklama yapılmasıdır. Panik aynı zamanda sağlıklı bir şekilde düşünmemizi de engelleyecektir. O yüzden hastalık, savaş, vb. günlerde ihtiyacımızdan fazla gıda veya ilaç depolamamız çok doğru bir düşünce olmayacaktır. Çünkü ülke olarak asil bir Milletiz ve birbirimizle zor günlerimizde olduğu gibi yiyecek paylaşma konusunda da bir paylaşım içerisine rahatlıkla girebiliriz. O yüzden bir panik ortamı oluşturmak toplumumuza fayda sağlamak yerine olumsuz bir etki yapacak ve gerilmemize neden olacaktır. Bunun yerine sakin kalarak alınması gereken tedbirleri almamız daha doğru olacaktır.
Coronavirüs biz insanlara anlatıyor ki; temizliğin ne kadar önemli olduğu, tedbirin ne kadar gerekli olduğu, sağlığımızın ne kadar büyük bir hazine olduğunu, insanlar olarak ne kadar aciz olduğumuzu, yaşadığımız dünyanın ne kadar fani olduğunu, ölümün bizlere ne kadar yakın olduğunu ve Allah’ın ne kadar büyük olduğunu anlatıyor. Ek olarak da virüsün bir yönlendirmesi olarak, eskiden kalma alışkanlığımız olan evlerimize gelen misafirlerimize kolonya ikram etmenin ne kadar doğru ve bir o kadar da güzel bir geleneğimiz olduğunu Coronavirüs sayesinde tekrar hatırlamış olduk.
Özetle şunu tekrar anlıyoruz ki; başta dinimizin emrettiği temizliğin ne kadar önemli olduğu ve bu salgınların bizlere birer ders niteliğinde olduğunu Kur’an-ı kerimde de açıkça yer aldığını tekrar görüyoruz. Yapabileceğimiz tek şey ise uzmanların tedbirlerini uygulamak ve takdiri yüce Allah’a bırakmaktır. O yüzden bir panik ortamı oluşturmamamız gerekiyor.
Dünya’ya yayılan Coronavirüs ülkemize de giriş yaptı.
Öncelikle dünya gündemini meşgul eden Corona’dan bahsederek konuya girmek istiyorum. Virüs beş yüz mikro hücre çapına sahip, boyutları büyük bir virüstür. Bu virüs havaya değil, yere yerleşen bir virüs olarak hava ile bulaşma ihtimali düşük olan bir virüstür. Coronavirüs metal bir yüzeye bulaştığında 12 saat yaşayabilen bir virüs olduğu için, bu sebeple ellerin sık sık yıkanması gerekiyor. Kumaşlarda ise virüs dokuz saat kalıyor ve bu yüzden kıyafetleri yıkamak ya da iki saat güneşte tutmak virüsü öldürmek için yeterli olacaktır. Coronavirüs on dakika boyunca ellerde yaşıyor. Bu nedenle cep boyutlarındaki alkol ve dezenfektanları cebimizde taşımamız yerinde olacaktır. Aynı zamanda virüs soğuk ortamlar da daha çok yaşadığı için soğuk yiyecek ve içecekler tercih etmemek önemlidir. Yani kısacası Coronavirüs bu şekilde ilerleyen bir virüstür. Peki, bu aşamadan sonra neler yapmalıyız?
Öncelikle uzmanların ve yetkililerin dile getirdiklerini uygulayıp, belirtilen tedbirleri aldığımız takdirde, en önemlisi de panik olmadan sakin kaldığımız zaman millet olarak bu virüsü yenmemiz kolay olacaktır. Son olarak konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın tedbir amaçlı okulların tatil edildiğini açıkladı. Okulların tatil olması da bizleri yanıltmamalıdır. İtalya’da virüs sebebiyle ilk etapta okulların tatil edildiği zamanda öğrenciler sokaklara, kafelere akın etmişti. O bölge de gençlerin taşıyıcılığını yaptığı virüs, en çok yaşlıları etkilemişti. Aynı durumu yaşamamak için, bu tatili normal bir tatil gibi düşünmeyip, önerildiği gibi öğrencilerin tatillerini evlerinde geçirmeleri gerekiyor. Bu süreçte özellikle tatilin ikinci haftasını uzaktan eğitim yolunu takip ederek değerlendirmek gerekiyor. Okullar boşalıp, kafeler veya toplu yaşam alanları dolduktan sonra önlem amaçlı bu tatilin amacı gerçekleşmemiş olacaktır.
Farklı bir konu ise; virüsün ülkemize geldiğini duyduktan sonra, toplumumuzun bazı kesimleri olarak bir panik havasına girerek gıda ve ilaç stoklama yapılmasıdır. Panik aynı zamanda sağlıklı bir şekilde düşünmemizi de engelleyecektir. O yüzden hastalık, savaş, vb. günlerde ihtiyacımızdan fazla gıda veya ilaç depolamamız çok doğru bir düşünce olmayacaktır. Çünkü ülke olarak asil bir Milletiz ve birbirimizle zor günlerimizde olduğu gibi yiyecek paylaşma konusunda da bir paylaşım içerisine rahatlıkla girebiliriz. O yüzden bir panik ortamı oluşturmak toplumumuza fayda sağlamak yerine olumsuz bir etki yapacak ve gerilmemize neden olacaktır. Bunun yerine sakin kalarak alınması gereken tedbirleri almamız daha doğru olacaktır.
Coronavirüs biz insanlara anlatıyor ki; temizliğin ne kadar önemli olduğu, tedbirin ne kadar gerekli olduğu, sağlığımızın ne kadar büyük bir hazine olduğunu, insanlar olarak ne kadar aciz olduğumuzu, yaşadığımız dünyanın ne kadar fani olduğunu, ölümün bizlere ne kadar yakın olduğunu ve Allah’ın ne kadar büyük olduğunu anlatıyor. Ek olarak da virüsün bir yönlendirmesi olarak, eskiden kalma alışkanlığımız olan evlerimize gelen misafirlerimize kolonya ikram etmenin ne kadar doğru ve bir o kadar da güzel bir geleneğimiz olduğunu Coronavirüs sayesinde tekrar hatırlamış olduk.
Özetle şunu tekrar anlıyoruz ki; başta dinimizin emrettiği temizliğin ne kadar önemli olduğu ve bu salgınların bizlere birer ders niteliğinde olduğunu Kur’an-ı kerimde de açıkça yer aldığını tekrar görüyoruz. Yapabileceğimiz tek şey ise uzmanların tedbirlerini uygulamak ve takdiri yüce Allah’a bırakmaktır. O yüzden bir panik ortamı oluşturmamamız gerekiyor.