Geçtiğimiz günlerde toplumumuz adına utanılması gereken, bir o kadar mide bulandırıcı, dinen büyük günahlar arasında yer alan bir gelişmeyi maalesef ilimiz de de takip ettik. Ve üstelik birçok ilde de bu ahlaksızlığın yaşandığını duyduk.
Evet, utanılması gereken ve büyük bir günah zina. Zinanın bu denli yayılmasına sebep olan birçok nedenler bulunuyor.
Gayri meşru ilişkilere insanları özendirmeye çalışmak, bu durumun normal bir şeymiş gibi gösterilmesini sağlamak, çağdaşlık baskıları, kadın erkek eşitliğinden dolayı bir kadının tıpkı bir erkek gibi rahatça her yere girip çıkıyor olması, toplum içerisinde büyük küçük ayrımı yapılmadan saygısız ve seviyesiz üsluplar, hal, hareketler ve bunlar gibi sıralayabileceğimiz daha birçok şey bu durumun alt yapısını oluşturmaktadır.
Fakat unuttuğumuz öyle önemli bir nokta var ki; insanımız kirleniyor, kirletiyor. Kişi hem kendisine, hem de çevresine önemli zararlar veriyor.
Konuları toplumumuzun örf ve ananelerine yakışmayacak enteresan diziler, filmler, küçük çocukların istismar edilmesi, dedemiz yaşındaki insanların torunları yaşındaki çocuklara kötü gözle bakması, kaçırılan çocuklar, zorla alıkoyulan kadınlar, her geçen gün insanların sokağa çıkarken kendisini ve ailesini tedirgin hissetmesini gerektirecek kadar içinde bulunduğumuz toplumun açıklaması olmayan büyük yanlışlarıdır.
Ve ne hikmetse bu yanlışların içinde bulunduğumuz güzel ülkemizde günden güne artıyor olması. İşte okuyor, duyuyor, görüyor ve şahit oluyoruz yaşananlara.
Bana göre manevi anneliğin, babalığın, abiliğin, ablalığın olması doğru değildir. Çünkü sonuçları çok kötü noktalara varmakla kalmayıp, utanç verici olaylara da yeri gelmiş sebep olmuştur.
Bilindiği üzere dinimiz birbirine nikâh düşen insanların birbirlerine dokunmalarını doğru bulmuyor. İslam’da ancak anne, babanın ve yaşı uygunsa öğretmenin eli öpülür. Bir insan çok yaşlı ise gönlünü almak için de saygıyla eli öpülebilir. Diğer durumlarda bu durumun doğru olduğu karşılık bulmuyor ve kişiliklerin zarar görmemesi için de ifade ediliyor.
Hep birlikte yaşadığımız alan da kişiler tarafından saydığımız ya da sayamadığımız yanlış işler yapılır ve normal bir olaymış gibi karşılanır, utanmadan sıkılmadan dile getirilirse, yaşanılan alanda bilinen ve bilinmeyen birçok hastalık, bela da ortaya çıkmaya devam edecektir. Eksik olmayacaktır.
O sebepledir ki; geleceğimiz adına, ailemiz adına, insanlık adına yine en fazla sorumluluğu hepimizin üstlenmesi gerekmektedir.