2020 yılında, corona virüsün etkisi ile birlikte evlenen çiftlerin sayısında, önemli derecede bir düşüş yaşanmıştı.
Yeni normalleşme ile birlikte bahar ve yaz aylarının gelmesi ile evliliklerin artış gösterdiği aylara geldik.
Evet, içinde bulunduğumuz aylar evlilik ayı ve birçok çift hayatlarını birleştirmek için, kendi hayalleri içerisinde bir takım planlar kuruyor.
Peki, ne kadar çift bu planları gerçeğe dönüştürebilmek adına başarılı olabilecek?
Aslında merak edilen konu da tam olarak burası.
Çünkü evlilik planları, daha önceden olduğu gibi; hızlı bir şekilde maalesef ilerleyemiyor. Günümüzde çoğu gencin evlilik için, ekonomik anlamda çok fazla bir birikimi bulunmuyor.
Toplumumuz içerisinde evlilik kurumunun elbette önemli bir yeri var. Fakat bunu gerçekleştirirken az, ya da çok, bir ekonomi gerekiyor. Bu ekonominin de kişinin ya ailesinde, ya da kendisinde olması gerekiyor.
Fakat bu konu hakkında benim gözlemlediğim nokta, zaten ekonomik anlamda git gide zorlaşan evlilikler varken, bir de yetmezmiş gibi ağır ve bir o kadar da zor adetlerle durumu daha da imkânsız hale getirmek.
Ağır ve zor olan adetlere gelecek olursak; damadın evi olsun, arabası olsun, malı olsun, evin eşyaları en lüksünden, mobilyaları en markalısından, mutfağı aşırı büyük olmalı ve olmazsa olmaz sanki yazılı bir kural varmış gibi, takılar illa bu kadar olmalı şartı, aslında genç çiftlerin evliliklerinin önüne çekilmiş birer settir.
Bu şartlar onların evliliklerine engel olmaktan başka da bir şeye yaramamaktadır. Her şey ölçülü olmalıdır.
Ekonomik şartlar ortada. Hal böyleyken evlilikleri adetler böyle diyerek zorlaştırmak yerine, sadeleştirip kolaylaştırmak daha doğru olacaktır. Bu sonuçla da gençler evlilikten uzaklaşmak yerine, evliliğe bir adım daha yaklaşacaktır.
Evlilik bir paylaşımdır. Fakat bu paylaşım ve kişiler arasında karşılıklı olarak olması gereken empati duygusu, evlilik aşamasında çiftler arasında başlamalıdır.
Ülke olarak ekonomik anlamda daraldığımız bu dönemde, eğer genç çiftlerin evlenip yuva kurmalarını istiyorsak, bazı katı kuralları ve adetleri en azından geçici süreli olarak bir kenara bırakmalıyız, ya da yumuşatmalıyız.
Aksi halde boşanma oranlarının artış gösterdiği bu döneme, birde azalan evlilik oranları kalıcı olarak eklenmiş olacaktır. Evlenmek, yuva kurmak sadece hayallerde kalmamalıdır.